Ereğli&[#]8217;de bir mesele olsa, oklar hemen Zonguldak&[#]8217;a dönüyor.

Oysa&[#]8230; Ereğli halkının oylarıyla seçilmiş bir iktidar milletvekili var mı?

Var&[#]8230; Prof. Dr. Ercan Candan...

Milletvekili olduktan sonra kentimize geldi. Ve Zonguldak&[#]8217;ı tanımaya çalışıyor.

Ama en azından Ereğli&[#]8217;yi biraz biliyordu.

Ercan Candan&[#]8217;ı, Kandilli-Ereğli yoluna bir kilitlediler.

Candan orada kaldı.

Ne Karayolları ağı, ne İl Özel İdare ağında olmayan bir yolu yaptılar.

Yol önemli.

Kandilli yolu için verilen mücadele keşke Ereğli çevre yolu için verilseydi.

Sonuca gelelim.

Kandilli yolunun bir bölümü yapıldı.

Hayırlı uğurlu olsun.

Ercan Candan&[#]8217;ın arkadaşı Hasan Yılmaz, Amelebirliği Başkanı oldu.

O da hayırlı olsun.

Başka bir icraat var mı?

Ercan Candan, tersaneleri kurtarmak için Gambiyalıları Ereğli&[#]8217;ye getirdi.

Önce onlara balık tutmayı öğretecekti.

Sonra balıkçı tekneleri yapıp verecekti.

Gambiyalılar oltaya gelmediler.

O iş de olmadı.

Neyse&[#]8230;

Ercan Candan&[#]8217;ı Devrek&[#]8217;te göreniniz var mı mesela?

Ya da Gökçebey&[#]8217;de&[#]8230;

Candan kaç kere gitmiş Çaycuma&[#]8217;ya?

Konuyu dağıtmayalım.

Ereğlililer önce Milletvekili Ercan Candan&[#]8217;ı sorgulamalı.

&[#]8220;Üniversite fakülte açmıyor&[#]8221; diye Rektör Prof. Dr. Mahmut Özer&[#]8217;e kızmak yerine, &[#]8220;YÖK&[#]8217;ten bu işi niye ayarlamıyor?&[#]8221; diye Ercan Candan&[#]8217;a kızmalı.

Sizce de öyle değil mi?

Kıssadan Hisse: Düşmanını kendi silahı ile yen&[#]8230;

Adamın biri, Afrika&[#]8217;da safariye çıkarken, yanına minik köpeğini de almış.

Minik köpek; bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken, kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken, bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor. "Şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri yemeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş, "Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mıdır ki?" diye sormuş. Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış. "Tam zamanımda kurtardım, yoksa bu köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş leopar. Bütün bunlar olup biterken, bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak leopardan kurtulacağını düşünmüş. Leoparın yanına giderek, neler olduğunu anlatmış. Leopar, köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna "Atla sırtıma gidip şunu yakalayalım" demiş. Ancak minik köpek, neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte yaklaştığını fark etmiş. "Şimdi ne yapacağım?" diye düşünürken, kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek, kemikleri yemeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken, yine kendi kendine konuşmuş: "Bu aptal maymunda nerede kaldı? Yarım saat önce &[#]8216;bir leopar daha getirsin&[#]8217; diye gönderdim hala haber yok."

Diplomasi böyle bir şey işte... Yapabiliyorsan; hızlı düşün, sakin ol, güçlü görün, düşmanını kendi silahı ile yen. (Kyoji Inaoka)