Köyde bir sorun var.

Yol tartışmasında anne birini vuruyor.

Çocuğuyla hapiste yatıyor.

Hapiste büyüyen çocuk, köyün muhtarını vuruyor.

45 yıl olmuş, yol sorunu hala çözülmemiş.

Her şey tam yoluna girecek. Vali değişmiş.

Ahmet Çınar gitmiş, Erdoğan Bektaş gelmiş.

Vatandaş gitmiş Vali Erdoğan Bektaş'a!

Bektaş vatandaşa "Siz eşkıya mısınız? Öncekiler onaylamış ise ben bozarım. Bana kim karışır? Git Keller Köyü ile anlaş. Yoksa size yol da kepçe de yok" diyor.

Yahu nasıl anlaşsın. Bu yol için anası birini, kardeşi diğerini vurmuş.

Adam sorunu devlet çözsün istiyor. Devlet de aslında sorunu çözmüş. Plan, program, her şey tamam.

Bir tek Vali Erdoğan Bektaş karşı çıkıyor.

Adama, düşman bellediği insanlarla anlaş diyor.

Adam da Cumhuriyet Başsavcılığı'na Vali Erdoğan Bektaş hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunuyor.

Bir şey çıkar, çıkmaz.

Üslup yanlış. Tarz yanlış, Yönlendirme yanlış.

Onaylanmış yolu yaptırmamak ne demek?

Şimdi bu adam yol konusunda gidip o insanlarla anlaşmaya kalksa, orada yine bir sorun çıksa, birinin canı yansa sorumlusu kim olacak?

Erdoğan Bektaş, "Ahmet Çınar burada çok sevilmiş" diyor. Sevilir tabi ki! Hiçbir şey yapmasa bile, vatandaşa karşı böyle aksi tutumlar sergilemiyor, insanları karşı karşıya getirmiyordu.

Vali Bey, inşallah Tonyalı inadından vazgeçer, sorunu çözer.

Köprü altı çocukları, ödeyin kiraları!

Zonguldak Belediyesi'nin Fevkani Köprüsü altında 5 bin metrekare alan işgal eden 87 esnaftan toplaması gereken aylık kira bedeli 278 bin lira.

Ancak, Zonguldak Belediyesi'nin köprü altı esnafından kira alacağı 1.5 milyon lirayı buluyor.

Köprü altında işyeri bulunan iki kişinin 6-7 yıldır kira ödemediği, kira borcu toplamının ise 600 bin lirayı bulduğu belirtiliyor.

Zonguldak'ın en nitelikli, en namuslu, en dürüst, en zengin esnaflarının kira borçlarını ödememesi ise şaşkınlık yaratıyor.

Son model arabalara bin, işadamı rollerine bürün, kullandığın işyerinin kirasını ödeme! Hadi biriniz ödemedi. Diğeriniz niye ödemiyor?

Çünkü bunlar 'alma ağacı'nın dibinde büyümüşler. Kiraladıkları nerenin parasını ödemişler ki? Hala hastane kiraları ödenmedi!

Erhan Darende'nin çiftliği!

Zonguldak Belediye Başkan Yardımcısı Erhan Darende, aylık 7 bin lira maaş alıyor. Hiçbir iş yapmadan. Emekli de olmuyor. Önce Haziran dedi. Sonra Ağustos dedi. Şimdi Ocak diyor. İnşallah Ocak'ta emekli olur.

Ama bir insan, çalışmadan, hak etmeden 7 bin lirayı nasıl alır? Bu parayı nasıl yer? Bu hakkı kendine nasıl bulur? Emekli tazminatı yüksek olsun diye Ocak'ı nasıl bekler? Sanki Belediye, Erhan Darende'nin çiftliği!

Kıssadan Hisse: Seni seviyorum

Bir grup kadın "Kocanızla sevgi dolu bir evlilik yaşayabilirsiniz"

Konulu bir seminere giderler.

Semineri yapan psikolog sorar:

"Kaçınız kocasını seviyor?"

Bütün eller kalkar.

Psikolog tekrar sorar:

"Bunu ona en son ne zaman söylediniz?"

Bazıları "bugün" der, bazıları "dün", bazıları hatırlamaz.

Psikolog kadınlara cep telefonlarını çıkarmalarını ve kocalarına

"Seni seviyorum" mesajı çekmelerini, sonra da telefonlarını

birbirleriyle değişmelerini, gelen cevapları okumalarını ister...

Kadınlar söyleneni yaparlar ve beklerler.

İşte kocalardan gelen cevaplardan bazıları:

- "Ne oldu? hasta mı oldun?"

- "Ne demek istiyorsun?"

- "?!?"

- "Yine arabayı mı çarptın?"

- "Yine naptın? Bu defa affetmeyeceğim."

- "Kaç para lazım?"

- "Beni mi? Annen mi geldi?"

- "Kimsiniz?"