Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Lavuar Alanı’ndaki 45 dönüme yakın arazide TOKİ tarafından "müze, sosyal tesis ve millet bahçesi"ndeki çalışmaları yerinde inceledi. 

Bakan Mehmet Özhaseki, “Bir taraftan da Emlak Konut olarak, esnaf kardeşlerimizin işlerini sürdürebilmeleri için çok güzel işyerleri yapıyoruz. Projeler çizildi. Şu anda Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nda olan mülkiyeti Emlak Konut’la bir protokol yaparak önümüzdeki günlerde ihalesini yapıp işe başlamış olacağız. Bunların da iki ay süreceğini zannetmiyorum. Bu kısa süre içerisinde burada 'bismillah' diyerek, o işyerlerini yapmaya başlarız. Bunları yaparken, elbette ki, şehirlerimize çok önem verdiğimiz için yapıyoruz. En büyük pay da, doğrusu Ömer Selim Başkanın. Onu da söyleyelim, itiraf edelim. Ben, ilk defa duymuştum 'lavuar' diye. Bizim gündemimizde veyahut da literatürümüzde böyle bir kelime yoktu. O kadar çok tekrarlandı ki, artık biz de ezbere bilir hale geldik. Ömer Selim Bey geldiğinde hem Cumhurbaşkanımıza arz ederken, ben şahitlik ettim. Biz de defalarca konuştuk. O ısrarlı çabaları neticesinde buraya kadar geldik. İnşallah, biz de bunları bitiririz. Sonradan gelir, burada bunların açılışını yapar, insanların gözündeki mutluluğu görürüz” dedi. 

Bu kadar yazının özeti aslında şu:

“Lavuar Alanı Projesi’nde en büyük pay, Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan’a ait. Ömer Selim Bey geldiğinde hem Cumhurbaşkanımıza arz ederken, ben şahitlik ettim. Biz de defalarca konuştuk. O ısrarlı çabaları neticesinde buraya kadar geldik. İnşallah, biz de bunları bitiririz.”

Olay budur...

Belediye Başkanlığı budur...

Belediyenin parası varsa bile, iş yapamazsınız!

Dr. Ömer Selim Alan, belediye parasıyla iş yapmayı sevmiyor!

Ne varsa, Ankara’ya yaptırıyor.

Yıllardır ihmal edilen Zonguldak’ın hakkını, Ankara’dan söke söke alıyor.

Hangi sözüne inanacağız?

Adayın biri, her gün “İsrafı önleyeceğiz” diye bağırıyor!

Ama üç kap yemeği 50 liradan vereceğini de söylüyor!

Bir kap yemeğin maliyetinin 50 lirayı geçtiği günümüzde israf böyle mi önlenir?

Mevcut çalışanların maaşını ödeyip-ödeyemeyeceği belirsiz aday ve çevresindekiler, gördükleri her işsize belediyede iş sözü veriyorlar!

Biz, bu adayın hangi sözüne inanacağız?

“İsrafı bitireceğiz” sözüne mi?

“3 kap yemeği 50 liradan vereceğiz” sözüne mi?

“Sizi işe alacağız” sözüne mi?

“Size iş bulacağız” sözüne mi?

“Maaşları ödeyeceğiz” sözüne mi?

Sadece bunlar değil...

AK Parti ve Dr. Ömer Selim Alan’dan beklediğini bulamadığı için bu "israfa son verecek" adaya yönelenler var!

Bu isimlerin talepleri nasıl karşılanacak?

Adaya destek veren gazeteci, 50 kişilik liste yapmış!

Suratlar, Furatlar, ellerinde liste, geziyorlar!

Herkes yakınını işe almak için liste yapmış!

Sayı, 500’ü buluyor!

Bu işçileri belediyeye almak için, belediyede çalışan 500 kişiyi mi çıkartacaksınız?

Bunlar, işçi listesini akrabalarından yapmışlar ya!

Belediye Meclisi'ne de hep akrabalarını yazmışlar!

Söylem başka, eylem başka!

Lavuk-Kavuk...

“Milletvekili adayı olamasın, benim önüme geçmesin” diye iki sivil toplum kuruluşu başkanı eliyle Karabük’te İçişleri Bakanına şikayet ettirdiğin milletvekili ile aynı karede olmak nasıl bir duygu?

Ama sana alet olan o iki sivil toplum kuruluşu başkanı da adam değil!

Aracı olan "küçük" adam da adam değil!

Gerçeklerin, er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu var!

Bunlar iyi günler!

Zonguldak insanının hakkını kimseye yedirtmeyiz.

34 yılda onlarca insanın maskesini indirdik.

Nelerle, kimlerle, hangi şartlarla mücadele ettik?

Bize meydan okuyanların hiçbiri meydanda yok.

Biz, hala ayaktayız.

Eskisinden daha güçlü...

Allah, sağlık-sıhhat verirse, bir 10 yıl daha böyle gideriz.

"Lavuk"larla işimizi hallettikten sonra "kavuk" işine bakacağız!

Uzun lafın kısası...

AK Partili olduklarını söyleyen ama partiyi, parti yöneticilerini istedikleri gibi kullanamayan, rant imkanı kalmayan bazı isimler, Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan’a karşı çıkıyorlar!

Çocuğunu işe koyamayan, imar işini halledemediği için müteahhitten avantasını alamayan, kendini kuyumcu vitrinindeki altın sanan, adam yerine konmayan tipler, diğer adayı desteklediklerini söylüyor, belli ediyorlar!

AK Partililer, bu manzarayı görünce, “Bu insanlarla, aynı lidere, aynı partiye iyi ki oy vermiyoruz” diye seviniyorlar!

Bir de varlıklarını AK Parti ve Lideri Recep Tayyip Erdoğan’a borçlu olanlar var!

Onların durumu farklı!

Dost, zor günde belli olur!

Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner!

Uzun cümleler kurmanın anlamı yok!

Lafın tamamı deliye söylenir!

Herkes üzerine düşeni alır!

Toptan söyledik!

Hepiniz anladınız değil mi?