“Hiç olur mu?” demeyin.

Bakın nasıl oluyor?

[*] [*] [*] [*]

Darbe girişiminin sonuçsuz kalmasının ardından Türkiye tarih yazıyor.

Herkesin ortak endişesi, kaygısı olan darbe ve darbeciler karşısında kenetlenebilmesi çok önemliydi.

İlk günlerde sadece iktidar mensuplarının sesinin çıkacağı zannediliyordu, ancak toplumun her kesiminden yükselen sesler çok anlamlı.

Her siyasi kanadın, her medya kurumunun ders çıkarması gereken bir dönemden geçiyoruz.

Siyaseten birbiriyle zıt, kavgalı olan kesimlerin ve onlarının temsilcilerinin darbe karşısında ki duruşu alkışlanmalı.

Halkın kenetlenmesi alkışlanmalı.

Daha çok alkışlanmalı.

Darbenin ülkemize kaybettirdiği çok şey var.

Onların pek çoğu yeniden kazanılır.

Geri gelmeyecek tek bir şey var.

O da yaşamını yitirenler...

Şehitler…

Darbecilerin karşısına çıktığı için vurulup düşenler…

[*] [*] [*] [*]

Deniliyor ki:

“Türkiye çok şey kaybetti…”

Evet, doğrudur.

İnsanlarını kaybetti.

Deniliyor ki:

“Ekonomi de kaybetti…”

“İtibarını kaybetti…”

Bir de muhalefet gücünün kaybedildiğini düşünenler var.

İktidarın güçlendirildiğini dert edinenler var.

Oysa ne para, ne pul…

Ne itibar, ne hava-cıva…

Türkiye çok büyük bir şey kazandı.

Tankların karşısına dikilebilmeyi öğrendi.

Darbe ve darbeciler karşısında dik durabilmeyi öğrendi.

Darbenin aslında iktidarla meselesi olan ve olmayan tüm kesimlere indirilmek istenen bir darbe olduğunu fark etti.

[*] [*] [*] [*]

Darbelerden çok çeken Türkiye, aslında çok şey kazandı.

Demokrasiyi gördü.

“Demokrasi, demokrasi” diye anlatırken, yalnız kalanların, itilip-kakılanların haklılığı ortaya çıktı.
Görmeyenler, görmek istemeyenler, basın özgürlüğünün aslında ne işe yaradığını gördü.

En azından bazı temel konularda toplumsal ve siyasi uzlaşının bu ülkenin geleceği için nasıl önemli olduğunu fark etti.

Edenler zaten biliyordu.

Etmeyenler, etmek istemeyenler de yaşadı, gördü.

İktidar, muhalefetin önemini; muhalefet, iktidar olabilmenin ve kararlılığın önemini gördü.

Küçük meseleler yüzünden bu ülkede birbirimizi linç etmemek gerektiğini gördü.

[*] [*] [*] [*]

Başka şeyler de gördü;

Demokrasiyi ararken; adaletin, hakkaniyetin, hakkın, hukukun ne kadar önemli olduğunu gördü.

Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ülke yönetimini şöyle veya böyle bir takım dini cemaatlerin, tarikatların emrine sunmamak gerektiğini gördü.

İktidar olsun, muhalefet olsun, bu ülkede iktidar olabilme adına FETÖ gibi kurumlar ve oluşumlara prim vermemek gerektiğini gördü.

Aslolanın devlet olduğunu, devletin olmadığı yerde kimsenin bugünkü huzuru bulamayacağını gördü.

Tabi ki görenler var, görmeyenler var.

Görmek isteyenler var, görmek istemeyenler var.

Ama görenler gördü.

[*] [*] [*] [*]

İşte bunların hepsi bir kazanım.

Acı oldu.

Zor oldu.

Tehlike henüz geçmedi.

Tehlike zaten geçmeyecek.

Ama Türkiye, aslında pek çok şey kazandı.

Ve bu duruşuyla, Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD gibi sömürgecilere çok güzel yanıt verdi.

Bu yanıtta iktidarıyla, muhalefetiyle herkesin katkısı var.

[*] [*] [*] [*]

Darbenin başarısız olmasına çok üzülen ülkelerde, medya üzerinden yürütülen algı operasyonlarının haberlerini takip ediyoruz.

Mesele, bu ülkede birbirimizle uğraşmaya zaman bulamayacak kadar önemli.

[*] [*] [*] [*]

Bunu yazdım, çünkü anlatmaya çalıştığım bu kenetlenmenin en güzel fotoğraflarından biri Cuma akşamı Zonguldak’ta yaşandı.

Daha önce bu sütunlardan siyasi parti İl Başkanlarına seslenmiştim.

Demiştim ki:

“Madenci Anıtı’nda ve ilçe merkezlerinde yapılan demokrasiye sahip çıkma eylemleri önemli, anlamlı.

Ama büyük bir yanlış yapılıyor.

O buluşmalar, AK Parti’nin propagandası değil, demokrasi buluşması…

AK Parti’nin İl Başkanı Zeki Tosun, CHP İl Başkanı Ahmet Altun, MHP İl Başkanı Hamdi Ayan başta olmak üzere tüm partilerin il başkanlarının ve partililerin, belediye başkanlarının katıldığı buluşma olmalı.

İşte o zaman millet tam anlamıyla kenetlenir.

Bunu sağlamanın basit bir yolu var.

Daha sivil ve samimi bir organizasyon...”

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak Platformu devreye girdi.

Ve Cuma akşamı mükemmel bir organizasyon yapıldı.

AK Parti, CHP, MHP, BBP ve SP İl Başkanlarının katıldığı programa; Zonguldak Valisi Ali Kaban, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Faruk Çaturoğlu ve Özcan Ulupınar, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer ve akademisyenler, İl Jandarma Komutanı Albay Haluk Selvi, İl Emniyet Müdürü Osman Ak, belediye başkanları ve sivil toplum örgütü temsilcileri de eşlik etti.

Zonguldak Platformu Sözcüsü Şerafettin Nas konuştu.

Siyasi Partilerin İl Başkanları konuştu.

Vali Ali Kaban konuştu.

Diğer isimler konuştu.

Ne oldu?

Kötü mü oldu?

Darbe karşısında böylesine kenetlenmek en güzeliydi.

[*] [*] [*] [*]

İstanbul’da CHP’nin mitingi…

Yine aynı şekilde…

İktidar ile muhalefet partilerinin dayanışmasından kime zarar var?

Kimseye…

Kime yarar var?

Hepimize…

Zonguldak’taki örnek çoğaltılmalı.

Zonguldak Platformu’nu ve tüm katılımcıları kutluyoruz.

Yaşanan kötü karelerin yanında; demokrasinin, kenetlenmenin en güzel fotoğraflarından birini verdiler.

Devam etmeli…

Devam ettirilmeli…

Umarız bu zor günler, hükümetin ve muhalefetin bundan sonraki günlerdeki tutumuna da yol haritası olur.