Hükümetin "Enflasyonla Topyekun Mücadele" kampanyasına destek veriyor gibi görünenlerin, fırsatını bulunca vatandaşa nasıl köklediklerini gördünüz.

İki gün üst üste yaptığımız haberlerin ardından devlet kurumlarının da harekete geçtiğini görmek, bizleri mutlu etti.

İnşallah tutulan raporlar, bakanlıkta cezaya dönüşür, fırsatçıların yaptıkları yanlarına kar kalmaz.

Bu arada, haberle ilgili eleştiriler de oluyor.

Ciddi eleştirilerin başımızın üzerinde yeri var.

Ama bazı marketlerin aşırı kar oyunlarına çomak soktuk, sokmaya devam edeceğiz.

Hatırlayacağınız üzere bu Akbal'ın bir de yoğurt oyunu vardı.

Pusula, Akbal'ın fason olarak ürettirdiği yoğurdu da yakalamış, proje rafa kaldırılmıştı.

Herkes para için çalışıyor.

Ama haddinden fazla, hakkından fazla kazanmaya çalışırsan başına iş gelir.

Sadece Akbal değil konumuz...

Heybem ve Paşalar'da da benzer sorunların yaşandığını gördük.

Biz fitili ateşledik...

Artık vatandaş gereğini yapacak.

Fahiş etiket gördüğünde ilgili kurumları arayacak, bize fotoğraf atacak.

Haksız kazancın önüne geçeceğiz.

"Allah, din, kitap" de, cami de yap!

Ama minareyi bize geçirme!

Kimi MÜSİAD'a, kimi TÜSİAD'a attı kapağı!

15 Temmuz'un ardından Zonguldak'ta FETÖ iltisaklı olduğu iddia edilen 60 şirketin isminin yer aldığı liste, kamuoyuna bomba gibi düşmüştü.

O listede yer alan şirketlerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı ve Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü'nde ifadeler de vardı.

Ne olduysa, bu şirketlerle ilgili hiçbir işlem yapılmadı.

Hatta bu şirketlerin sahipleri, ortakları, yöneticileri, en koyu AK Partili oldular.

Başımıza Recep Tayyip Erdoğancı kesildiler.

15 Temmuz'dan itibaren demokrasi mitinglerinde uykusuz kalan gerçek vatanseverleri bile beğenmez oldular.

AK Parti'den bu vatanseverler ayıklandı, yerlerine FETÖ iltisaklı şirketlerin ortakları getirildi.

FETÖ'nün gemisinden inenler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kayığına bindiler.

Kimi MÜSİAD'a, kimi TÜSİAD'a attı kapağı!

Ne demiş atalarımız?

"Gemisini yüzdüren kaptan!"

Durmak yok, yola devam!

Günün Fıkrası: Erkek Fare...

Profesör, "yiyecek mi, cinsellik mi, hangisi daha önemli?" konusunu araştırmak üzere bir deney yapıyor.

Üçgen seklinde olan bir zeminde bir köşeye erkek fare, diğer köşeye dişi fare, üçüncü köşeye ise yiyecek (peynir) koyuyor.

"Erkek fareyi serbest bırakınca bakalım nereye gidecek?" diye bekleniyor.

Erkek fare, peynire gidiyor...

"Peyniri belki çok seviyor" diye, peynir yerine ceviz konuyor. Erkek fare, cevize gidiyor...

Ceviz yerine kek konuyor. Keke gidiyor...

Bu deney, yiyecek değiştirilerek devam ediyor... Her seferinde erkek fare yiyeceğe gidiyor...

Bunun üzerine profesör, "Demek ki, yemek seksten daha önemli!" diye yorum yapıyor...

Bir asistanı, profesöre itiraz ediyor:

"Hocam... Dişi fareyi değiştirelim... Belki dişi fare karısıdır!"