Anadolu Ajansı ve TRT'den emekli olduktan sonra Zonguldak'ta yerel basında çalışan Akay Turhan'ı kaybettik.
Akay Turhan; kötü yaşadı, kötü öldü.
Son döneminde gereksiz nedenlerle bana sardı.
Rakı parasına yazdı beni...
Harçlığa sattı.
Yazdığı yalan haberler nedeniyle onu mahkum ettirdim.
Aracını bağlattım.
Ama hastalık haberini ilk yapanlardan biri olduk.
O başka, bu başka...
Ölüm haberini de ilk biz yazdık.
Gazeteciler Derneği Başkanı, ölüm döşeğindeki Akay Turhan ile selfie çekmiş.
Ölümünden sonra bu fotoğrafı yayımladı.
Bu Akay Turhan'a yapılabilecek en büyük kötülüktü.
Aynı kişi, bu kötülüğü Ali Bahadır'a da yapmıştı.
Yapmayın arkadaşlar...
Gazeteciler yatakta değil, ayakta ölür.
Bu insanların en kötü halini yayımlayıp, hafızamıza böyle kazımayın.
Akay Turhan, bana çok haksızlık etti.
Ben ona cezasını bu dünyada verdim.
Geri kalanları sırat köprüsünden geçerken Allah'a verir.
Benim için hesap kapandı.
Hakkımı helal ediyorum.

Biz 'yukarı gelin' dedikçe, siz aşağıya çekiyorsunuz!
Geçenlerde günlük yayın yapan gazetelerin "maliyet" konusunu tartışıyorduk.
Herkesin maliyeti bizden düşük çıkmış!
"Nasıl oluyor?" diye araştırdım!
Meğer kadrolar hikaye!
Sadece sigortasını ödeyip geçtikleri elemanlar var!
Her gazetede, en az iki kişi böyle çalışıyor.
İki kişi olursa, yarışa 6 bin lira, üç kişi olursa 9 bin lira avantajla başlıyorlar!
Ama sorsanız, hepsi emekten yana!
Hepsi dünyanın en dürüst insanı!
Hepsi cennete gidecek!
Sonra "Pusula bizden daha çok para alıyor" diyorlar!
Alıyoruz, çünkü bizim maliyetimiz sizden fazla.
Okunma oranımız sizden yüksek.
Biz, size "yukarı gelin" dedikçe, siz aşağıya çekiyorsunuz!
Sonra böyle oluyor işte!

Allah-Kitap çarptı!
Liyakatsız biri, hiç hak etmediği bir göreve getirildi.
Neye uğradığını şaşırdı.
Kamu görevlisi olduğunu unutup, 1+1 tuttu.
Sevgilileriyle parti yaptı.
Sevgilisini İŞ-KUR'dan işe aldı.
Evini-ailesini ihmal etti.
Hovardalıkları yüzünden iki çocuğunun annesinden ayrıldı.
Şimdi bizim karşı cemaatte saf tutmuş!
Ama oranın imamı fazla!
Ağzından Allah'ı-Kitabı düşürmüyor!
Bunu Allah-Kitap çarpıyor!
Ama hala farkına varmıyor!

Poposu Yere Yakınlar Konseyi!
Bizimkiler konseyi toplamışlar:
"Poposu Yere Yakınlar Konseyi"
Kadın olanı hariç!
Bu kadar cemaate, bir de imam lazım tabi!
Onu da bulmuşlar!
Ne kaldı geriye?
Parayı bulmak!
Yalnız bunların hepsi birbirinden aç!
Çok para bulmaları imkansız!
Bulsalar, birbirlerine girerler!
Yakında gürültüleri duyulur!