1960’lı yıllarda "SEKA Kağıt Fabrikası" için Saltukova’da yer bakılmış ancak Çaycuma’ya yapılmıştı. Saltukova’nın ilk kaybı, SEKA ile başlamıştı. "SEKA Kağıt Fabrikası", Saltukova’ya kurulmuş olsa, bugün çok başka bir beldeden söz ediyor olabilirdik.  

1980’li yılların sonunda "Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi" kurulma çalışmaları başladığında ilk düşünülen birinci bölge Saltukova, ikinci bölge ise Perşembe'ydi.  

Zonguldak’ın Bartın ilçesinin il olması tartışıldığı dönemde, Saltukova’nın Bartın’a bağlanma ihtimali üzerine "Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi", Perşembe sınırları içine kuruldu. 

Bartın, 7 Eylül 1991 tarihinde il oldu. Saltukova, Zonguldak’ta kaldı. 

Saltukova, "Organize Sanayi Bölgesi"ni kaybederek, ikinci şokunu yaşadı. 

Bugün ise, Sanayi Bakanlığı tekrar aynı bölgede OSB kurmak için çalışıyor. Ancak bu kez dış etkenler değil, bizzat Saltukova Belediye Başkanı Alim Genç, bir fırsatı elinin tersiyle itiyor!

Alim Genç, “Esnaf veya halkın görüşü alınmadan, bazı belediye meclis üyelerinin dahi haberi olmadan” OSB için olumsuz görüş veriyor ve bakanlık, bu sebeple çalışmayı sonlandırıyor.

Saltukova, üçüncü kez büyük bir fırsatı kaçırıyor. 

Bölge esnafı ve halkı, bu konuda rahatsız. Bu bölgeye, nitelikli ürünlerin imal edilebileceği fabrikaların kurulması planlanırken, binlerce insanın çalışacağı OSB için olumsuz görüş verilmesine anlam verilemiyor. 

Belediye Başkanı Alim Genç, 10-15 yıl içinde bölgenin 40-45 bin nüfusa ulaşacağını iddia ediyor! Çaycuma ilçesinin nüfusu şu an 36 bin... Filyos Liman Sahası'na şu an kurulan veya kurulacak tesislerde çalışacak 2-3 bin kişiyle bölgede böyle bir nüfus artışı mümkün değil. 

OSB ile 7-8 bin istihdama ulaşmak mümkün. Bu durumda Saltukova, 10-15 bin nüfuslu ilçe konumunda bir yerleşim yeri olabilir ve gençlerin tümü nitelikli veya niteliksiz iş sahibi olabilir.

Peki, Saltukova Belediye Başkanı Alim Genç, "Organize Sanayi Bölgesi"ne neden karşı çıkıyor?

Çünkü "Organize Sanayi Bölgesi" için kamulaştırma yapılacak.

Devlet çalışacak.

Belediyeye çok iş düşmeyecek!

Oysa tarım arazileri, konut alanı için hazırlanırsa; imar planı var, imar tadilatı var, kat yüksekliği var!

Yani her şey belediyenin elinde!

Rantın tümü belediyede!

Ve belediye başkanında!

Saltukova’da, tipik bir "kentini değil, kendini düşünen bir belediye başkanı" ile karşı karşıyayız!

Saltukova’nın gelişmesini engelleyen, istihdam alanlarının yaratılmasına karşı çıkan anlayıştan kurtulmanın tek yolu var...

Alim Genç’ten kurtulmak!

Zonguldak Yüzyılı...

AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan, Zonguldak’ın il oluşunun 100'üncü yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, “1 Nisan 1924 yılında cumhuriyetimizin ilk şehri olarak ilan edilen Zonguldak'ımız; bu yıl, 1 Nisan 2024'te, 100'üncü yılına girecek. Hangi partiye gönül vermiş olursa olsun, Zonguldak'ımızın ilerlemesi, büyümesi şu anda yapılan hizmetlerin akamete uğramaması, daha yeni hizmetlerin hızlıca yapılabilmesi için hepinizin desteğini rica ediyoruz. Başlasın 'Zonguldak Yüzyılı'... Yarın değil, hemen şimdi” dedi.

Zonguldak, ikinci yüzyıla kiminle girecek?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la...

Bu, değişmez bir gerçek.

Peki, "Zonguldak Belediye Başkanı" kim olacak?

Günlerdir emeklilere üç kap yemeği 50 liraya satacağını iddia eden CHP Adayı Tahsin Erdem mi?

Yoksa hükümet imkanlarıyla yapılan projelerle kentin çehresini değiştiren Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan mı?

Sadece Fevkani Köprü’yü yıkması bile Dr. Ömer Selim Alan’ın kenti değiştirip-dönüştürebileceğini gösterdi.

Dahası var...

Zonguldak Valiliği hizmet binası yıkılacak.

Zonguldak’a yeni bir şehirlerarası otobüs terminali yapılacak.

Zonguldak-Kozlu sahil yolunda tramvay hattı olacak.

Emniyet Kavşağı’nda battıçıktı olacak.

Zonguldak halkı, Karadeniz’le buluşacak. 

Kapuz-Orta Kapuz-Tersane Projesi hayata geçecek. 

Belediye çalışanları, maaşlarını-ikramiyelerini sorunsuz şekilde almaya devam edecek. 

Daha ne olsun?

Murat Sesli, her şeyi yaptı

İyi Parti Ereğli Belediye Başkan Adayı Murat Sesli, tüm adaylara örnek olacak bir seçim çalışması yapıyor.

Seçmene dokunuyor.

Seçmene çay söylüyor.

Seçmene yemek söylüyor.

Proje açıklıyor.

Broşür dağıtıyor.

Profesyonellerle çalışıyor.

Basınla çalışıyor.

Bir belediye başkan adayının seçim çalışmasının nasıl yapılması gerektiğini herkese gösteriyor.

Ereğli’de; Türkiye’de, belki de dünyada eşi benzeri görülmemiş bir olay yaşanıyor.

Murat Sesli, başına gelen talihsiz bir olay nedeniyle ceza aldı, hapis yattı.

Çıktı, kaldığı yerden başladı.

Seçme ve seçilme hakkı olmadığı iddiasıyla aday olamadı.

Aynı isim ve soyadı taşıyan akrabası aday oldu.

Ama sahada bizim tanıdığımız-bildiğimiz Murat Sesli var.

Sadece bizim değil, herkesin tanıdığı-bildiği Murat Sesli var.

Ereğli’deki tüm belediye başkan adaylarından daha fazla proje açıkladı.

Daha fazla insana ulaştı.

Daha fazla kucakladı.

Yapılması gereken her şeyi yaptı.

Şimdi sıra Ereğli halkında...

Murat Sesli, geçmişte Ereğli Belediye Başkanlığı yaptı ve başardı.

Hizmet konusunda sıkıntısı yok.

Tek sıkıntısı, sandıktan çıkacak oy...

O sorunu çözecek olan da Ereğli halkı. 

Çetin Bozkurt, paralar nerede?

Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, ilçedeki otoparklardan tahsil edilen paraları; muhasebede değil, kulüpte değil, itfaiyede çalışan gassalda toplamış!

Devrek Belediyespor için toplanan paraların itfaiyede çalışan gassalda ne işi var?

Demek ki, belediyede güvendiği tek kişi gassal!

Bir bakkal dükkanı bile böyle yönetilmez!

Çetin Bozkurt, AK Parti Belediye Başkan Adayı Özcan Ulupınar’ı eleştirirken, “Ben, bu Özcan’a belediye başkanlığını öğretemedim” diyor!

Sevgili Çetin Bozkurt...

Özcan Ulupınar, senin yaptığın belediye başkanlığını yapamaz!

Öğretsen de yapamaz!

Sen, bize şu otopark paralarını nasıl topladın, toplayanlara üçte birini nasıl verdin, gerisini ne yaptın, onu bir anlatsana!

Cumhuriyet savcısı, bu soruları sana soracak!

Ama biz, önceden soralım!

Çetin Bozkurt, paralar nerede?

Sedat Karagülle, paralar nerede?