Zonguldak Limanı içinde yer alan Kardemir'e ait hangarlar ve depolama alanlarının kaldırılacağı şüphesiz günün en güzel haberiydi.
Lavuar Alanı Projesi'nin hayata geçirilmesiyle birlikte bu adım gecikmeden atılmalı.
Eğer, liman içinde Kardemir'e ait depolama alanları kaldırılmaz, limanda kömür ve hammadde yükleme işi devam ederse, Lavuar Alanı'na harcanan paraya yazık olur.
Zamanla Ro-Ro Limanı'nı da kaldırmak gerekiyor. Bu işlerin hepsini Filyos Limanı'na kaydırıp, Zonguldak şehir merkezini yaşanabilir hale getirebilmeliyiz.
Ro-Ro taşımacılığının Zonguldak'a çok fazla bir katkısı yok.
Bu işi yapanlar ile üç-beş kişi yolunu buluyor, o kadar!
Zonguldak Limanı'nı, kenarında oturur hale getirebilmek önemli.
Kardemir'in depoları kaldırıldığında, Zonguldak insanı denizle buluşur.
Lavuar Alanı'nda oturan, denizi görebilir.
Ama illa liman arkasını da halka açmamız gerekiyor.
Sahil Güvenlik'i oradan almamız gerekiyor.
Erdemir tarafından yaptırılan tren ferisi iskelesi, Sahil Güvenlik'e tahsis edilebilir.
Böylece kentin önü açılmış olur.
İnşallah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, helikopterle inerken, "Bu ne rezalet! Kaldırın buraları" der.
Cumhurbaşkanının "kaldır" dediği şey, hemen kaldırılıyor!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bile liman içindeki Deniz Köşkü'nü "Yıkın" dedi.
Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, önce "Yıkmam" dedi.
Ama sonra yıktı!
Ankara "yık" derse yıkacaksın, "yap" derse yapacaksın!

Defterini dürerler...
İçinden çay geçen ilçemizin Devlet Hastanesi'nde çalışan kadın doğum uzmanı, eğitim gördüğü üniversitenin hocalarından alışmış olsa gerek!
Kısa sürede para almayı öğrenmiş!
Doktor bey, sadece para da kabul etmiyor!
Küçük altın, büyük altın!
Sonra bin liralık tahliller, doktor beyin dediği laboratuvarda 2-3 bin liradan yapılıyor!
Üstünü doktor bey alıyor!
Bu çocuğun hocaları bile bu kadar zeki değil yahu!
Aferin çocuğa!
Dönecek köşeyi yakında!
Ama konu bize geldi!
Aman hocam, dikkat et!
Defterini dürerler yakında!

Atatürk'e laf söylemeyin...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Haziran 2021 Cuma günü Zonguldak'a geliyor.
Uzun Mehmet Camisi'nin ve yanındaki parkın açılışını yapacak.
Filyos Limanı'nı hizmete sokacak.
MFA Maske'yi açacak.
Bunların hepsi çok güzel.
Bir ricamız olacak.
Uzun Mehmet Camisi'nin açılışı sırasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e laf edip, yeni bir tartışmanın ateşi fitillenmesin.
İsmet İnönü'nün önünde çocukları kaydırıyoruz!
"Çocuklar, İsmet İnönü'yü tanısın" diye yapılmış olabilir!
Ama Atatürk'e laf etmeyin arkadaş.

Acaba!
Televizyonda yorumcuları seyrediyoruz.
Ne söyleyeceğini bildiğin yorumcuyu dinlemezsin.
Bir süre sonra sıkılırsın.
Böyle çok sayıda yorumcu var.
Yazarlar da öyle...
Hangi konuda, nasıl bir reaksiyon vereceği belli olan bir yazarı okumazsınız.
Yalnız, Yılmaz Özdil gibi ağdalı dil kullanan yazarlar okunur.
Zonguldak'ta bazı yazarların okunmamasının nedeni de budur.
Sürekli aynı şeyi söylerseniz, sizi kimse okumaz.
Farklı konularda, farklı görüşleriniz olursa, "Acaba bu konudaki yorumu nedir?" diye okunursunuz.
Bu köşenin çok okunmasının en önemli nedeni, her gün en az üç-dört farklı konuyu, farklı bir bakış açısıyla irdelememizdir.
Bu köşe "süper market" gibidir.
Herkese hitap eder.
Aradığınız, hatta aramadığınız her şey vardır.
"Okunmayan, okunuyormuş gibi kendi köşesini tıklayan arkadaşlara tavsiye olsun" diye yazıyorum.
Okurlar da kim olduğunu merak edip okuyor!