Çinli otomotiv devi BYD, Manisa’da 1 milyar dolarlık bir yatırım yapacak.

Çinli Chery de, yatırım için yer bakıyor.

Biz, hemen “Neden Filyos’a gelmiyorlar?” diyoruz!

Sonra aklımıza, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önce "il başkanı", ardından "milletvekili" yaptığı Muammer Avcı geliyor!

Ama onun aklına bu işler gelmiyor!

Çok daha başka gündemleri var!

Çocuklarını işe koyacak!

İl müdürlerini görevden aldıracak!

Erdemir’i endüstri bölgesi yapacak!

Kendini değil, kentini düşünenlere sorduk bu soruyu...

“Filyos’a neden yatırımcı gelmiyor?” diye!

Filyos’un zemininde sorun var. Sondaj yapılıyor, 30 metre aşağıda balçık var. Büyük bir yatırım için, zemin iyileştirme gerekiyor. Çok büyük bir maliyet ve zaman kaybı görüldüğü için BYD, Manisa’ya gidiyor. Muhtemelen Chery de bir başka yere gider.

Zaten Filyos’a yatırım yapacak olana da biz karşı çıkıyoruz!

Böyle bir döngünün içindeyiz!

Mesela, Eren Enerji, ÇATES Zonguldak’ta olmasa, buraya gelir miydi?

Termik santral kültürü olmayan bir yere gelir miydi?

Kömür olmasa, gelir miydi?

Liman yapma ihtimali olmasa, gelir miydi?

Bu faktörlerin hepsi bir arada olmasa, Eren Enerji’nin Zonguldak’ta ne işi vardı?

Akın Tatoğlu, Zonguldak’ta olmasa, Ereğli OSB’de ne işi vardı?

Çanakcı Ailesi, Gökçebeyli olmasa, burada yatırım yaparlar mıydı?

Nejdet Tıskaoğlu, Çaycumalı olmasa, Çaycuma OSB’ye yatırım yapar mıydı?

Yurtbay Seramik, hammadde ve ihracat limanlarına yakın olduğu için Eskişehir’i seçti!

Zonguldak, özel bir yer...

Sakarya’ya, Bursa’ya, Kocaeli’ye, Düzce’ye, Tekirdağ/Çorlu’ya benzemiyor!

Biz, hem çevreye duyarlı tesis istiyoruz!

Hem istihdam yaratsın istiyoruz!

Hem "ayranımız dökülmesin, gözümüz seğirmesin" diyoruz!

Ama bir türlü denk getiremiyoruz!

O nedenle Zonguldak çocukları; Kocaeli’ye, Bursa’ya, Çorlu’ya gidiyorlar!

Karadeniz doğalgazı, Filyos’tan karaya çıkıyor.

Orada çok fazla istihdam olmayacak.

Doğalgazın ayrıştırması bile denizin üstünde kurulacak platformda olacak.

Eğer Karadeniz’de petrol çıkarsa, karada rafineri kurulabilir.

Demir-çelik gibi emek yoğun ağır sanayi tesisleri olmadığı sürece Filyos’ta istihdam zor görünüyor.

Büyük hizmet!

"Zonguldak Belediye Başkanı" iken, "Zonguldak Limanı Sahil Düzenlemesi Projesi"ni, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı marifetiyle TOKİ’ye yaptıran Dr. Ömer Selim Alan’ın bu hizmeti unutulmaz.

Dün, Yeni Adım Gazetesi’nin internet sitesinde Zonguldak sahilinde ücretsiz tuvaletin hizmete girdiği haberi vardı!

Ne kadar mutlu olduğumu bilemezsiniz!

Zonguldak’ta ücretsiz bir umumi tuvaletimiz oldu!

Göreve geldiği günden bu yana parasızlıktan ağlayan Tahsin Erdem, bu tuvalet için büyük bir açılış düzenleyebilir!

Ondan sonra da tatile çıkabilir!

Çok yoruldu çünkü!

Neredeyse üç aydır ağla, ağla, ağla!

Can mı dayanır buna?

“Ben, öyle bir-iki gün başkanvekilliği yapmam” demiş Adil Bahadır!

“En az bir ay yapmam lazım.”

Demek ki, Belediye Başkanı Tahsin Erdem, bir ay izne kaçacak!

Başkan tatile çıkarken, iki kişi daha alsın yanına!

Onlar birbirleriyle konuşmuyorlar ama!

Buradaki gibi!

Biriyle gündüz vakit geçirir!

Diğeriyle akşam!

Şaka bir yana, Zonguldak Valiliği altındaki tuvaletten haber yok hala!

O tuvaletin tadilatı yapılacaktı!

Sonra işletmeci bulunacaktı!

Sonbahara yetişir inşallah!

Yetim hakkı...

İslam’a göre, ergenlik yaşına gelmeden babasını kaybeden küçüklere, erkek-kız, zengin-fakir ayırt etmeksizin "yetim" denilir.

Bir Müslüman, o kadar dikkat eder ki, yetimin önünden artan yemeği bile yemekten çekinir.

Çünkü yetimin malını haksız yere yemek veya vermemek haramdır.

“Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler, şüphesiz karınlarına ancak ateş dolduruyorlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir” şeklinde bir ayet var.

Sahi, bu baseni yere yakının karnının bu kadar şiş olmasının nedeni, yetim hakkı yediği için içinde biriken ateş olabilir mi?

Ben, iddia ediyorum, bu baseni yere yakın, sonunda ağabeyine bir oyun oynayacak!

Tahminime göre ya şirketin içini boşaltacak, başka bir yere aktaracak!

Ya da bir oyun oynayıp ağabeyini devre dışı bırakacak!

Küçük kardeşlerine, ablalarına yaptıkları gibi!

Sinek ikili...

Zonguldak’ta çöplerin toplanmadığını, sinekten geçilmediğini yazdığımız için eleştirenler olmuştu!

Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, önce Temizlik İşleri Müdürünü değiştirdi!

Ardından gün gün ilaçlama programını açıkladı!

Demek ki, böyle bir sorun varmış!

Soruna Pusula parmak basmış...

Belediye önce direnmiş!

Sineklerin geçen yıldan kaldığı filan söylenmiş!

Nihayet akılları başlarına gelmiş!

Av, avcı ve köpek...

Türk siyasetinin renkli isimlerinden Osman Bölükbaşı, “Dün sövdüklerini bugün övenler, dün övdüklerine bugün sövenler göstermiştir ki; köpekler, her avcı ile ava çıkarlar…” demiş!

Osman Bölükbaşı, sanki bu sözü Zonguldak için söylemiş!

İlkeli duruş ve şahsiyetten uzak kişiler için doğrular değil, kendi şahsi çıkarları ve gelecekleri önemlidir. O yüzdendir, avcının kim olduğu önemli değildir. Önemli olan onlar için ava çıkabileceği, avın sonunda kendisini besleyebilecek bir avcının olmasıdır. 

Av ve avcı olduğu sürece, avcı ile ava çıkacak köpek olacaktır.

Can çıkmayınca...

İnsan kişiliğinin bir parçası olan huy, kişiliğin oluşumu sırasında ortaya çıkar. 

Huy, ölünceye kadar da sürüp gider.

Huyun değiştirilmesi hemen hemen olanaksızdır.

“Can çıkmayınca, huy çıkmaz” atasözü, bu nedenle söylenmiştir!

Atalarımız, “İnsan, yedisinde neyse, yetmişinde de odur” diye boşuna dememiş!

Kafa kafaya...

Zonguldak, dün sabah trafikte yaşanan bir tartışmaya tanık oldu!

Bir motosiklet sürücüsü ile otomobil sürücüsü trafikte sürtüşmüş!

Sonra sürücüler kafa kafaya girmiş!

Karşılıklı hasar oluşmuş!

Karakola gidilmiş!

Herkes dediği ve yediği ile kalmış!

Şikayetçi olunmamış!

Olay orada kapanmış!

Bu satırları yazarken, Çatalağzı’ndan trafikte yaşanan bir tartışmanın sonrasında gerçekleşen çekiçli-keserli saldırı haberi geldi!

Olaylar, olaylar...