Haber şöyle:
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü'ne hazırlatılan "Zonguldak Havzası Kömür Madenciliği Potansiyeli ve TTK" başlıklı rapor tamamlanıyor.
[*] [*] [*] [*]
BEÜ Maden Mühendisliği Bölümü'nden Maden Mekanizasyonu ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Ali Akçin, Maden İşletme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Didari ile Maden Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Kaymakçı, 21 Mart 2017 tarihinde GMİS Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıda hazırlanan rapor ile ilgili olarak GMİS Genel Merkez Yönetimine bilgi verdi.
[*] [*] [*] [*]
Toplantıya; GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Satılmış Uludağ, Genel Mali Sekreter Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Kahraman Kabasakal, GMİS Genel Başkan Danışmanı Turhan Oral ile GMİS Teknik Müdürü Nizamettin Tiryaki katıldı.
[*] [*] [*] [*]
Bilimsel araştırmalar ve verilerle hazırlanan, "Zonguldak Havzası Kömür Madenciliği Potansiyeli ve TTK" başlıklı rapor; Zonguldak Kömür Havzası'nda madencilik faaliyetleri ve potansiyeli ile rödevanslı sahaları ve TTK'yı içeren ayrıntılı bir rapor olma özelliği taşıyor.
[*] [*] [*] [*]
Eeeee...
Sonuç...
[*] [*] [*] [*]
Kimsenin emeğine haksızlık yapmayalım.
Bizim burada iki kelimeyle sabote edemeyeceğimiz bir şey değil bu çalışmalar...
Mevzu rapor da değil aslında.
Yıllardır ne raporlar hazırlandı.
Sorun, Erdoğan Kaymakçı'ya...
Sorun, o raporların kimin tarafından ne kadar dikkate alındığında...
[*] [*] [*] [*]
Neler gördük neler, bugüne kadar.
Ne raporlar...
Ne oldu?
Çoğu akademik veri olarak kaldı.
Söz konusu Zonguldak olduğunda mübarek yazar kasa gibi...
"Z raporu" gibi...
Hazırlayan hazırlayana...
Peki sonuç?
[*] [*] [*] [*]
Bunca insanın üzerinde kafa patlatarak çalışıp sonuca bağladığı şeylerin; siyasiler, bürokratlar nezdinde çoğu zaman bir değeri yok.
Bugüne kadar hazırlanan raporlardan kaçı dikkate alınmış da bunu dikkate alacaklar?
İktidarlar kim olursa olsun.
Sizin raporunuzun geçerlilik süresi, siyasetçilerinin gönlünü hoş tuttuğu kadardır!
Bu genel bir teori-neden-sonuç olsa da, Zonguldak'ın bugüne bakalım.
Onca rapordan çeyreği dikkate alınmış olsaydı, bu kentte çok şey değişirdi.
Öyle değil mi Sevgili Ali Kaya?
Arama-Kurtarma...
Devrek'e bağlı İslamköy'de meydana gelen yangında, evdeki Hatice Usta son anda kurtarıldı. Devrek Belediyesi Sualtı ve Suüstü Arama Kurtarma Timi tarafından evden çıkarılan kadın, sağlık ekiplerine teslim edildikten sonra tedavi altına alındı.
Bir süredir Zonguldak-Devrek yolunda yaşanan kazalarda sık sık duyuyoruz, Devrek Belediyesi Sualtı ve Suüstü Arama Kurtarma Timi'nin adını...
Böylesi olaylarda başında Ahmet Güngör'ün olduğu AFAD'ın "jet" ekibiyle başlayan hızlı, doğru ve profesyonel müdahale diğer kurumlara da örnek oluyor, ilham oluyor.
Devrek ekibini kutluyoruz.
Rahmetli Selahattin Soydan, Zonguldak İl Emniyet Müdür Yardımcısıyken bu işler daha yeni yeni konuşuluyordu.
Sanırım 2001 yılıydı.
Bölge Trafik Müdürlüğü'ne tahsis edilen ilk kaza kırım aracının uygulaması yapıldığında ne çok mutlu olmuştuk.
Çünkü insanlar birçok kazada müdahale edilemediği ve çıkartılamadığı için ölüyordu.
Şimdi çok şey değişti.
Profesyonelleşme yarışı başladı.
İyi ekipler çıkıyor.
Devrek ekibi gibi...
Onlar da, siyasilerin gürültüleri arasında hak ettikleri teşekkürü alamayan ekiplerden birisi...
Tebrik ediyoruz.
Allah kimseye talihsiz olaylar yaşatmasın.
Ama yaşatırsa da, böylesi ekiplerin hızlı ve doğru müdahalesini eksik kılmasın.
Bu konularda gerek ekipman, gerekse eğitim anlamında yapılması gereken ne varsa AFAD öncülüğünde daha fazlası yapılabilir.
Rakı muhabbeti...
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı rakı düzenlemesine gitmiş.
Haber şöyle:
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Avrupa Birliği (AB) uyum çalışmaları kapsamında revize edilen tebliğde, ürün kategorisi 37'den 49'a yükseltildi. AB mevzuatında olmayan geleneksel meyve likörü ve geleneksel gül likörü kategorileri ise tebliğden çıkarıldı.
Düzenlemeye göre, rakıda bundan sonra sadece Türkiye'de yetişen anason tohumu kullanılabilecek. Ayrıca, rakı etiketinde şeker ve kalori ile ilgili hiçbir beyan bulunmayacak.
Tarımsal etil alkoldeki metanol miktarı hektolitrede 50 gramdan 30 grama düşürüldü. Votkaya ise en fazla 10 gram metanol değeri getirildi.
Belki önemsiz bir bilgi gibi durabilir.
Ama sonunu şöyle bağlayalım.
Dün caddede uzun süre sonra karşılaştığımız dostlarla konuşurken denildi ki:
"Bir akşam oturalım..."
"Oturalım" dedik.
Biri de, iki duble içince bozulan adamlardan bahsetti.
Haklıydı...
Ama;
Masada konuşulan her şeyi masada bırakıp giden güzel insanlarla rakı da içilir, zehir de...
Eğer adam iki dubleden sonra bozuluyorsa, bozuk olan rakı değil, adamın kendisidir!
O nedenle rakının hangi ayarıyla oynarsanız oynayın, kimin, neresiyle içtiği önemli!
Yalaka nesil!
Dünkü, "Nerede bu FETÖ'cüler?" başlıklı yazıya ilginç yorumlar geldi.
İşte onlardan biri...
Teşekkür ediyor ve bir de buradan paylaşıyoruz:
"Ülkemiz için en büyük tehlike; Fetoşun 'altın nesil' diye yetiştirdiği 'katil nesil' ile ne yazık ki, 'her devrin adamı' diye tabir edilen 'yalaka nesil'dir.
Bu yalaka nesil ve yalaka nesle sahip çıkanların kime, nasıl hizmet edecekleri belli olmaz.
Bugün Reis var, 'kahrolsun FETÖ' diye bağırıyorlar.
Peki yarın...
Allah Reise uzun ömürler versin."
