Zonguldak'ta çalıştığı kaçak maden ocağında hayatını kaybettiği iddia edilen; ocak sahipleri tarafından hastaneye götürülmek yerine üzerine benzin dökülerek yakılan 50 yaşındaki Afgan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'nin eşi Gameegul Maliki’nin gözyaşı dinmiyor.

Afganistan’da kalsalar, savaşta öleceklerdi.

Zonguldak’a geldiler...

Mohammad Nourtani, çalıştığı kaçak maden ocağında öldü.

Daha önce sabıkaları olan ve infazları bulunan maden ocağı sahipleri tarafından üzerine benzin dökülüp yakıldı. 

Biz, bu insanlarla aynı havayı teneffüs etmek zorunda mıyız?

Maalesef zorundayız!

Çünkü bizim gidecek başka bir yerimiz yok.

Rus yazar Dostoyevski, "Suç ve Ceza" romanında, “Herkesin gidebilecek bir yeri olmalı. Çünkü öyle bir an olur ki, insanın mutlaka bir yere gitmesi gerekir” demiş.

Afganlar, ülkelerindeki çatışmalarda ölmemek için gelip ülkemizde ölüyorlar!

Biz, nereye gideceğiz?

Türk insanı, vatanını terk edemez.

Türk’ün gidecek yeri yok.

Zonguldaklının hiç yok.

Siz, şimdi maden ocağında ölen işçinin dışarıya çıkartılıp üzerine benzin dökülüp yakılmasına şaşırıyorsunuz!

Ben, hiç şaşırmıyorum!

Daha önce ocakta ölen işçiyi yağmurlu bir günde sokak lambasının altına bırakıp kaçtılar!

Elektrik akımına kapılmış gibi yaptılar!

Ocakta ölen işçinin üstünden arabayla geçtiler!

Bilmediğimiz ne cinayetler olmuştur!

Biz, bu insan sandığımız varlıklarla aynı şehirde yaşamak zorundayız!

Ve biz, bu vicdansızlarla mücadele ettiğimiz için başımıza çok iş geldi.

Gelmeye de devam ediyor.

Ama olsun....

Bu insanlık yoksunu vicdansızlarla mücadelemiz sonuna kadar sürecek.

Saffet Bozkurt...

AK Parti Zonguldak Milletvekili Avukat Saffet Bozkurt, seçim bölgesi Ereğli’nin olduğu kadar Zonguldak il genelinin sorunlarının çözümü konusunda azami gayret gösteriyor.

TBMM’deki ilk dönemi olmasına rağmen kısa sürede sistemi çözüp bölgemize yapılacak hizmetler konusunda ciddi girişimlerde bulunuyor. 

Saffet Bozkurt’u, TBMM’de ziyaret eden Zonguldaklılar, kendilerine gösterilen ilgiden-alakadan son derece memnunlar.

Milletvekili Saffet Bozkurt’un en belirgin özelliği, elastiki bir yapıya sahip olmaması...

Yani öyle eğilip-bükülme yok.

İnandığı doğrular uğruna her şeyi göze alabilecek bir karaktere sahip...

Bu durum, Saffet Bozkurt’u eğip-bükmeye çalışanları rahatsız ediyor!

Ama o, yine bildiğini okuyor.

Allah yardımcısı olsun.

Yolu açık olsun.

Eşeklik baki kalır!

Bizim muskacı, ilkokul mezunu çıktı!

Ortaokuldan terkmiş!

Dışardan bitirmediyse!

Pandemide ağabeyi gibi diploma işini halledebilirdi aslında!

Yüce Mevla, kocaman gövde, kocaman bir kafa vermiş!

Bize, “Kafatası yok, safi beyin var” denmişti!

Öyle olsa, ortaokulu bitirirdi!

Öyle olsa, liseyi bitirirdi!

Gerçi, o zaman da başımıza milletvekili kesilirdi!

Bu çapsızlığın bir miktarının eğitimsizlikten kaynaklandığını öğrenmiş olduk!

Azıcık eğitimi, kültürü, zekası olan biri, akşama kadar kafelerde takılıp, milletin karısına-kızına salça olur mu?

Gerçi, Fuzuli şöyle demiş:

"Mey biter sâkî kalır.

Her renk solar hâkî kalır.

Diploma, insanın cehlini alsa da, 

Hamurunda varsa eşeklik; bâkî kalır!"

Sanki diğeri bitirmiş de ne olmuş?

Değil mi?

Etik dışı evlilik!

Nikah şahitliğini yaptığı kadınla evlenen siyasetçi, kentimize teşrif etmiş!

Çok önemli ziyaretlerde bulunuyor!

Acaba ziyaret ettiği kişiler, bu durumu biliyor mu?

Biliyorlarsa, ne düşünüyorlar?

Ben de bunu merak ediyorum.

İnsanın, nikah şahitliğini yaptığı bir kadınla evlenmesi etik mi?

Daha önce kentimizde böyle bir durum yaşandı mı?

Etik dışı bu durumlar, etik davranması gereken bir kişi tarafından yapılınca, etik mi oluyor?