Siyasi Partiler Kanunu adam gibi olmadığı için, siyasette bir noktaya gelmenin de elli çeşit yolu oluyor. Çünkü nasıl belde-ilçe-il yöneticisi olunacağı belli değil.

Belde-ilçe-il başkanı olmanın bir kriteri yok.

Belediye başkan adayı olmanın bir kriteri yok.

Milletvekili adayı olmanın bir kriteri yok.

Böyle olunca, güç kimdeyse, ona yakın görünmek için uğraşıyor insanlar.

Ankara&[#]8217;ya gidiyorlar. Genel merkezlere gidiyorlar.

Oysa bu işlere parti tabanı karar verse&[#]8230; Üye karar verse&[#]8230;

Bu hegemonya olur mu? Soruyoruz CHP&[#]8217;ye, &[#]8220;Adayınız nasıl belirlenecek?&[#]8221; diye&[#]8230;

&[#]8220;Genel Merkez karar verecek&[#]8221; diyorlar.

Soruyoruz AK Parti&[#]8217;ye, &[#]8220;Genel Merkez anket yapacak&[#]8221; diyorlar.

Kardeşim ne bilir Genel Merkez Zonguldak&[#]8217;ta kimin daha iyi olup olmadığını?

Parti tabanının belirlediği isimler Genel Merkeze gitse&[#]8230;

Genel Merkez, bu isimler için iki-üç anket yaptırsa&[#]8230;

Çok daha iyi olmaz mı? Halkın iradesi sandığa yansımaz mı?

Bürokratlarınıza sahip çıkın!

Zonguldak Valisi Sayın Ali Kaban göreve başladı. Yalnız gelenden-gidenden başını kaldıramıyor. Şu &[#]8220;hoş geldin faslı&[#]8221; bitse de rahat etsek. Bir de bunun iadeyi ziyaretleri olacak. Allah sonumuzu hayır etsin. Bu arada, bazı bürokratlar değişik partilerden aday olmak için nabız yokluyor, kulis atıyorlar. Bunu da genelde mesai saatleri içinde yapıyorlar. Adam devlet memuru... İşinde-gücünde olması gerekirken, politikacı peşinde geziyor. İlçelere açılıyor. Bizim bildiğimiz, bir ilçeden, bir de merkezden kulis atan bürokrat var. Aldıkları paranın karşılığını devlete vermeyen, halka nasıl hizmet verecek? Sayın Vali&[#]8230; Bu işlerin önüne geçmek lazım...

Nasıl olacağını siz bizden daha iyi bilirsiniz&[#]8230;

Kıssadan Hisse: Sinirlenmek!

Adam, yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında, bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, &[#]8220;Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm&[#]8221; demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: &[#]8220;Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?&[#]8221;

Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...

Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder. Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin.

Günün Fıkrası: Oyna ama uzaklaşma

Küçük zenci çocuk babasına sorar:

&[#]8220;Babacığım, pipinle oynayabilir miyim?&[#]8221;

Babası da cevap verir:

&[#]8220;Oyna, ama fazla uzaklaşma&[#]8221;

Günün Sözü:

Bir aptalı yanıldığına inandırmanın en iyi yolu, onu kendi bildiğine bırakmaktır.

John Billings