Bugün mübarek Ramazan ayının üçüncü günü.


Biliyorsunuz dini duyguların ağır basıp öne çıktığı bu ayda birçoğumuzun yardımlaşma damarı kabaracak.


Bir de bazılarının Müslümanlık damarı kabaracak.


Çevrenizde mutlaka böyle kişiler vardır.


11 ay boyunca İslam dininin yapma dediğini yapan, içki içen, kumar oynayan, fuhuş yapan, vergi kaçıran, çalan, çırpan, dedikodu yapan, haksızlık yapan, dolandırıcılık yapan, arkadan kuyu kazan, çıkar menfaat uğruna yapmadığını bırakmayan, kendisine yapılan iyiliklere kötülükle cevap veren bazı kişiler bir ay boyunca oruç tutup namaz kılacak.


Bu durumda olan birçok kişi tanıyorum. Keşke Ramazan&8217;ı fırsat bilip pişman oldum, nadim oldum deyip böyle yapsalar, ama öyle değil.


Bu şahıslar Ramazan bittikten sonra eski hallerine yeniden geri dönecekler, yine içki içip kumar oynayacaklar, dedikodu yapacaklar, arkadan kuyu kazacaklar, senin külahını bana benim külahımı sana giydirmeye çalışacaklar, alavere dalavere peşinde olacaklar.


Yani sizin anlayacağınız daha önce birçok defa izlediğimiz bu filmi bir kez daha izleyeceğiz.


Böyle yapmasalar, sadece Ramazan ayında değil her ay İslam&8217;a uygun yaşasalar, en azından öyle yaşamaya gayret etseler, kimseye bir şey diyecek halimiz olmaz.


Böylelerinde &8220;onun yeri ayrı, bunun yeri ayrı&8221; zihniyeti var.


Yani bu yanlışları bilerek ve isteyerek yapıyorlar.


Ama bunları kimse yemiyor.


Bu kişiler bu davranışlarıyla ancak kendilerini kandırırlar.


Geçen yıl Müftümüz Sayın İsmail Bayrak, eski gazetemize verdiği beyanatta &8220;onun yeri ayrı bunun yeri ayrı diye bir şey olmaz, İslam dininin yap dediğini yapmak, yapma dediğini yapmamak lazım&8221; demişti.


Sayın Müftümüzün yeni gazetemize yaptığı açıklamayı da önceki gün verdik, bakın ne diyor:


&8220;Herkesin mutlaka az çok günahı vardır. Ramazan ayında da Allah&8217;ın rahmeti bol bol tecelli etmektedir. Dolayısıyla Ramazan münasebetiyle de günahlarımıza tövbe etmeliyiz ve tabir-i caizse hayatımıza yeni bir sayfa açıp Ramazan ayından sonra da günah işlememeye, kötülüklerden uzak durmaya, hatalarla buluşmamaya dikkat etmeliyiz.


Tutulan oruç aynı zamanda insanı kötülüklere karşı da tutar. Eğer gerçek manada oruç tutarsak kötülüklerden de engellenmiş oluruz. Madem Allah bizi yaratmış, tüm nimetlerden faydalandırmış, onun verdiği görevleri yerine getirmek de boynumuzun borcudur&8221;


Müftü Bey, daha Türkçe&8217;si &8220;Müslümanlığı sadece bir ay yapmayın, 12 ay boyunca yapın&8221; diyor.


Ramazan insanın özüne dönmesi ve kendini sorgulaması için de bir fırsattır.


Bu benim klasik Ramazan yazımdır. Bu konuyu her Ramazan&8217;da işlerim.


Bazı kişilerin Ramazan Müslümanlığı devam ettiği sürece işlemeye devam edeceğim.


Demokrasiyi olduğu gibi dini de işine geldiği gibi yorumlayan, nalıncı keseri gibi kendine yontan kişilere yanlış yaptıklarını söylemek müftümüzün din adamlığı görevi ise bizim de gazetecilik görevimizdir.





Tefeci operasyonu



Şehirde bazı olaylar olur.


Bu olaylar gazeteciler için sınavdır.


Okur bakar, beklediği haberi hangi gazete vermiş, nasıl vermiş, inceler, ona göre değerlendirme yapar.


Sadece okur değil ilgili kurum ve kuruluşlar da değerlendirme yapar.


Gazeteler bu olayların haberini okur veya kurum kuruluş yorum ve değerlendirme yapacak diye vermez.


Haber olduğu için, haber değeri taşıdığı için verir.


Örnek verelim: Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi kısa bir süre önce tefeci operasyonu yaptı.


Bartın merkez, Amasra, Ulus ve Ankara&8217;da eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonda 7 kişi gözaltına alındı.


Şüpheliler elde edilen malzemelerle birlikte çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.


Bartın&8217;da 6 tane günlük gazete var.


Bu gazetelerden üçü &8220;mahkemece verilmiş yayın yasağı kararı da olmadığı halde&8221; bu olayı hiç işlemedi, yani görmezden, bilmezden, duymazdan geldi.


Biri haberi önden giriş verip anons da yapmayıp arka sayfaya gömdü, yani sakladı.


Diğeri önde sayfanın eteğinde &8220;ufal da cebime gir&8221; misali ne olduğu belli olmayan bir resimle küçük bir şekilde kullandı.


Haberi sadece hakkını vererek kullanan bir gazete vardı, o da Pusula&8217;ydı.


Okur böyle durumlarda yorumunu şöyle yapar: Haberi kullanmayanlar korktu, kullanmış gibi yapanlar ise çekindi.


Emniyet Müdürlüğü de mutlaka kendi içinde bir yorum yapmıştır.


Emniyet Müdürümüz Burhan Gümüş göreve başlayalı bir yıl oldu ve bu süreye iki tane tefeci operasyonu sığdırdı.


Bu süre içinde yapılan başka operasyonlar da var.


Konumuz tefecilik olduğu için bunun üzerinde duruyoruz.


Şu an Bayburt&8217;ta görev yapan eski Müdürümüz Mesut İnce&8217;de bu konunun üzerinde önemle duruyordu ve o dönemde de çok sayıda tefeci operasyonu yapılmıştı.


Konu yargı aşamasında olduğu için daha fazla bir şey söylemek yanlış olur.


Başta Emniyet Müdürümüz Burhan Gümüş olmak üzere Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürümüz Tolga Sipahi ve ekibinin başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz.





Demirden korkan trene binmesin



Biz sınavımızı, Amasra&8217;daki akaryakıt kaçakçılığı olayı ile birlikte Bartın tarihinin en büyük operasyonu olan Kalkan&8217;da da başarıyla vermiştik.


Suçtan zarar görenlerin birçoğu korkup kıvırırken, karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşarken, bazı gazeteciler suça bulaştıkları gerekçesiyle yargılanıp ceza alırken biz haber yapmakla meşguldük.


Herhalde bu yüzden çetecilerin de tefecilerin de kara listesindeyizdir.


Kara listedeyiz diye bu haberleri yapmayacak değiliz.


Yolda yürürken bizim de her gün karşımıza en az 5-10 tane tefeci, birkaç tane mafya bozuntusu çıkıyor.


Korkacaksak, yasa dışı iş yaptıkları iddia edilen kişileri kollayacaksak bu işi yapmamamız gerekir.


Allah gazeteciyi çete haberiyle, tefeci haberiyle imtihan etmesin.


Bazıları laf başına geldi mi mangalda kül bırakmazlar, en iyi, en cesur, en bilmem ne gazeteci biziz derler ama bir tefeci operasyonu haberi yapamazlar.


Bunların çok iyi bilip de yaptıkları bir şey daha var, o da; sağa sola laf yetiştirmek.


Sağa sola laf yetiştirmeyi çok iyi biliyorlar ama daha bir tayin haberini yapamıyorlar.


Konya Çumra&8217;ya atanan Vali Yardımcımız Ali Akça&8217;yı biri Hatay Samandağ&8217;a gönderiyor diğeri Artvin Arhavi&8217;den alıp tekrar Bartın&8217;a getiriyor.


Arhavi Kaymakamlığından Bartın&8217;a Vali Yardımcısı olarak atanan Ali Akça gazetemize veda ziyareti yaptı diye yazdılar.


Ali Bey geliyor mu gidiyor mu, Çumra&8217;mı, Samandağ&8217;mı, Arhavi mi bir karar verin artık.




Nur içinde yat Şevket baba



Gazeteci Şevket Salcı&8217;yı kaybettik.


Kendisini 1990&8217;lı yılların başında tanıdım. Baba oğul, ağabey kardeş gibiydik.


Acı tatlı bir sürü anımız oldu. 20 yıl önce yanında olan sayılı birkaç kişiden biriydim.


Her gün kaleme aldığı köşe yazılarıyla gazetemize de uzun süre katkıda bulundu.


Yazılarına bir süre önce ara vermişti.


Doğru, dürüst bir adamdı, mertti, kalemi sağlamdı, çok iyi bir gazeteciydi.


Bir kötü alışkanlığı varsa o da içki ve sigaraya olan düşkünlüğüydü.


Bu alışkanlıklar ömrünü kısalttı.


Bartın basınından bir yıldız kaydı. Kalite şimdi daha da azaldı.


Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.