Giriş:
Mühendislik "...bilim ve matematiksel prensipleri, tecrübe, karar ve ortak fikirleri kullanarak insana faydalı ürünler ortaya koyma sanatıdır..."
Ulusal Kurtuluş Savaşının hemen sonunda her türlü yoksulluğa rağmen Zonguldak Yüksek Sanayi ve Maden Mühendis Mektebi açıldı. 70 tane maden mühendisi yetiştiren okul 26 Ağustos 1931 tarihinde kapatıldı.
Anlatmaya çalışacağım konu; Türkiye Cumhuriyeti'nin en kritik döneminde bu okuldan mezun olan 70 tane maden mühendisinin Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşayabilmesi için yüklendiği vazgeçilmez misyondur.
Havza ve Çalışma Yaşamı:
Milli Mücadelede içinde 8 Ekim 1919 tarihinde, Zonguldak Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruluyor, başkanlık görevini Müftü İbrahim Efendi üstleniyor.
Havza'ya ilk milli maden mühendisi olarak, 8 Mart 1921 tarihinde Esat Kerimoğlu geliyor. Daha sonra da, Avrupa'da eğitim gören mühendislerin bir kısmı havza da çalışmaya başlıyorlar.
Bu dönemde maden işçilerine birçok sosyal haklar veriliyor ve Seferberliğin kaldırılmasıyla da havzada serbest çalışma dönemi başlıyor.,
Türk Ocağı ve Maden Mühendisleri:
Osmanlının en büyük aydın birliği olan Türk Ocağı Zonguldak Şubesi, Mayıs 1923'de açılıyor. Maden Mühendisi Nazım Bey'de Türk Ocağı'nda görev alıyor.
22 Ekim 1924 tarihinde Maden mühendis mektebinin açılmasından iki gün sonra, Zonguldak Türk Ocağında Yusuf Akçura, Maden Mühendis Mektebinin ve mühendislerin görevleriyle ilgili şunları söylüyor:
"Arkadaşlar; Yalnız sanayinin değil, bütün şaşaası ile batı medeniyetinin doğmasında en büyük etken kömürdür. Bundan birkaç sene sonra bütün burada bulunan ocakların amelesi, mühendisi ve müdür-i umumisine kadar, bütün memurin bizden olacak... İşte şimdiden bu suretle çalışacak bir Türk Gençliği yaratacak bir çalışma yapılmalıdır." Bu sözler açılan okulun ve yetişecek maden mühendislerinin misyonunu açıkça belirliyor.
Türk Ocağında sık sık konferanslar yapılmakta ve genellikle mühendisler görevlendirilmektedir. Hüseyin Fehmi İmer, Refik Fenmen, Başmühendis Bedri, Mühendis Cemal Zühtü Aysan, Mühendis Tevfik, Mühendis Nazım, bunlardan bazılarıdır.
Zonguldak Türk Ocağı Reisi Mühendis Cemal Zühtü Aysan; Kubilay olayı ile ilgili telgrafta; Zonguldak gençliğinin Kubilay Bey'in yürüdüğü yoldan bir adım bile ayrılmayacağını arz ederiz." Cümleleriyle
gençliğin cumhuriyeti koruyacağı vurgusunu yapıyor.
Havza-i Fahmiye'ye İttihat ve Terakki döneminde müdür olan Hüseyin Fehmi İmer, Tahir Karaoğuz ve Amele Müfettişi Bedri'nin, Türk Ocağı'nda ki hakimiyetleri gözle görülür bir durumdadır.
Türk Maden Mühendisleri Cemiyeti ve Mecmuaları:
Zonguldak Yüksek Maden Mühendis Mektebinden mezun olan İhsan Soyak, Bahri Savaşkan, Behçet Oktay, Zeki Yerdelen, Nevzat Yerdel,Nermi ve Halil Bey 1930 senesinde, "Türk Maden Mühendisleri Cemiyeti" ni kuruyorlar. Cemiyete Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mühendisler üye olamıyorlar.
Mart 1936'da çıkan 1. sayı " MADEN" mecmuasında; Atatürk'ün resmi "Büyük Önderimiz" olarak yer almış, başmakaleyi; "Zonguldak ve Taşkömürü Madenlerimiz" ismiyle Maden Mühendisi Bedri Güneri yazmış. Özellikle 'Türk Ulusu' öğesi ve yabancı sermayenin havzayı sömürdüğü vurgulanmış.
Son paragrafta ise: "Son on, on beş sene içinde yetişen genç Türk mühendisleri, Türk teknisyenleri, Havza'nın idaresini bu yabancı ellerden almışlar, Türk işçi ile çalıştırılan Türk servetinin tekniği; Türk gencinin sağlam ve asil elindedir. Türk sermayesinin mutlak hakimiyeti de çok yakındır. 'Ne Mutlu Türküm Diyene'" cümleleriyle Millileştirme ve Türk Milliyetçiliği vurgusu yapılmıştır.
Cumhuriyet idaresiyle, Cumhuriyetin
maden mühendisleri doğdu.
Cumhuriyet hükümetimizin açtığı çığır üzerinde, yüksek gayelerimize ulaşmak ve
muvaffak olmak için, kendimizi veda edercesine çalışmaktan bir an geri kalmayacağız" sözleriyle, Maden Mühendislerinin havzadaki konumu vurgulanıyor.
"MADEN" Mecmuasının ikinci sayısı: Nisan 1936 tarihinde çıkıyor. Derginin yazı işleri müdürü Bahri Savaşkandır. Türk Maden Mühendisleri Cemiyeti binasının açılma töreni 8 Mart Pazar günü yapılıyor ve Türk Maden Mühendisleri Cemiyeti Başkanı, Cemal Zühtü Aysan, aşağıdaki konuşmayı yapıyor:
"Arkadaşlar; Bu gün Havzamızda 12 bin işçinin ve çıkarılan 2,5 milyon ton kömürün idaresi, bu öz vatan çocuklarının elinde göğsümüzü kabartan bir muvaffakiyetle yürüyor ve daima da ilerliyor."
Diğer vatan köşelerinde çalışan arkadaşların başardıkları işler de bunlar kadar önemlidir.
Çünkü bu yüksek verim ve başarılılığın kaynağı, Onun asil kanında vardır. İşte Türk Maden Mühendisleri de milli endüstriyi, milli ülküyü ve nihayet milli refahı kurmak ve başarmak için tek bir kelime ile (Atatürk) ün istediğini, Cumhuriyetin bizden beklediğini sağlamak için söz verdiler ve ant içtiler. Yaşasın bize bu büyük günleri yaratan ve yaşatan "Atatürk" ve onun büyük hükümeti yaşasın büyük cumhuriyetimiz."
3. Sayı "MADEN" mecmuası, 1 Temmuz 1937 tarihinde (1) sayı
olarak yayınlanıyor.
Behçet Kemal Çağlar, "Örnek Bir Münevver Birliği Maden Mühendisleri
Cemiyeti" isimli makalesinde şunları vurguluyor:
"Türk olmanın, aydın olmanın; aynı insan, irade ve teknik saflarında bulunmanın verdiği yakınlık ve beraberlik hisleriyle, birbirleriyle kaynaşmak; sadece ticari bir zihniyetle menfaat, sadece sohbet ve eğlence hissi ile arkadaşlık gibi zahiri, geçici şeylerin değil, Cumhuriyetin büyük inşa ve fetih ordusunun aynı ileri karakolunda yer almanın verdiği mukadderat ve hamle birliğini göz önünde tutarak kaynaşmak...
...
Onlar, kendilerine neyin emanet edildiğini, nasıl büyük bir şefkatle ne kadar önemli şeyler için güvenildiğini biliyorlar ve yalnız gündelik endişeleriyle, günü gün yapacak para ve mevkii hırsıyla, hatta göze girmek ve istikbali emniyet altına almak arzuyla değil, doğrudan doğruya bu aziz vatanın yer altlarını fethetmek azmiyle, bir fetih ordusunun en ileri karakolunda yer almanın şevki ve gururu ile çalışıyorlar."
4. sayı "MADEN" mecmuası 1 Ocak 1939 yılında yayınlanıyor.Yazı
işleri müdürlüğünü Bahri Savaşkan üstleniyor.
Mecmuada Atatürk'ün resminni altına "Ebedi Şefimiz", İsmet İnönü'
nün resmi altına "Reisi Cumhurumuz ve Milli Şefimiz" tanıtımları
yazılmış.
Cemiyetin kongresiyle ilgili şunlar belirtilmiş:
"9.10 1938 tarihinde toplanan Türk Maden Mühendisleri Cemiyetinin senelik kongresinde geçen seneki idare heyeti bu senede aynen büyük bir ekseriyetle seçilmiştir.
Yeni İdare Heyeti: Reis: İhsan Soyak, Katibi Umumi: Cemal Zühtü Aysan. Katibi Umumi Muavini: Bahri Savaşkan. Muhasip: Nevzat Yerdel, Azalar: Bahattin Birsan, Cemal Sait, İhsan Ayla."dır.
Zonguldak Halkevi ve Maden Mühendisleri: Zonguldak Halkevi 24 Haziran 1932 tarihinde açıldı. Zonguldak Halkevinin kuruluş amacı; Türkiye Cumhuriyetini, liberal ekonomiden devletçiliğe geçiş sürecinde; din ve devlet korkusuyla bastırılarak köleleştirilmiş, üstelik okuma yazma oranı çok düşük olan Zonguldak köylüsünü, Cumhuriyet ve bağımsızlık kültürüyle donatacak bilinci taşımaktı. En ağır sorumluluk Türk Maden Mühendislerinin üzerine verilmişti. Halkevinin ilk yönetiminde, Türk Ocağına ve Maden Mühendisleri Cemiyetine de başkanlık yapan Maden Mühendisi Cemal Zühtü Bey vardır. Komitelerde de maden mühendisleri yer almaktadır. Mühendis Tevfik, Mühendis Bedri Hüsnü, Mühendis Rauf, Mühendis Şevket, Maden Meslek Mektebi Müdürü Şevki Bey vb. gibi. Behçet Kemal Çağlar; Cumhuriyet Halk Partisi Halkevleri Müfettişi görevine getirilip, Londra'da ikinci bir eğitime gönderiliyor. Günümüzde halan daha insana heyecan veren 'Onuncu Yıl Marşı'nı Behçet Kemal ÇAĞLAR ve Faruk Nafiz ÇAMLIBEL birlikte hazırlıyorlar. Halkevi kısa zamanda 1063 üyeye sahip oluyor. Halkevinin faaliyet gösterdiği komitelerde havzada kalan mühendisler 125, işçiler 238, memurlar 24, muallimler 80, sairler vatandaşlar 222 görev alıyorlar.
Cumhuriyetin 15 inci yılında; Halkevlerinin amacına ulaştığı açıkça görülüyor.
Havzadaki mühendisler 77, Öğretmenler 99, İşçiler 139, sair meslektekiler 509 görev alıyorlar ve Halkevi üye sayısı, o zaman ki Zonguldak ketinin nüfus oranlamasına göre yüksek sayılabilecek bir sayı olan 1370'e çıkıyor.
Zonguldak Halkevi'nin 1941 yılı kayıtlı üyelerinin mesleklere göre dağılımı şöyledir:
Çeşitli Meslek grupları 789, Memur 457, İşçi 237, Öğretmen 207, Çiftçi 167, Mühendis85, Sanatkar 78, Doktor 49, Hukukçu 19, Eczacı 13, Toplam 2051.
Zonguldak'ta yine Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti, Türk Tayyare Cemiyeti,
Hilali Ahmer Cemiyeti, Halkevi ve mühendislerle işbirliği içinde çalışmışlardır.
1946 yılında "Karaelmas" dergisinin sahibi Maden Mühendisi Niyazi Durusoy
olmuştur.
1946 yılında yapılan kongreden sonra komitelerde az sayıda da olsa
mühendisler ve EKİ memurları vardır.
Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti, tasarladığı ilerlemeleri eksiksiz yapmıştır. Bu, Mart-Eylül 1946 tarihli Karaelmas dergisinde hissedilmektedir. Halkevi üye sayılarında ve özellikle kadın üye sayılarında önemli artışlar vardır. İşçiler ve aydın üye sayılarında da önemli bir artış vardır. Özellikle köycülük komitesinin çalışmaları bu dönemle ilgili kitaplarda üstün başarı olarak belirtilmiştir.
Halkevi yönetiminde ve komitelerinde görev alan maden mühendislerinin yüklenmiş olduğu "misyon" kendini iyice belli etmektedir. Bu açıdan çalışmamızda asıl meramımız bu olmuştur.
Halkevi, 26 Aralık 1951 tarihinde Zonguldak Belediyesine devredilmiştir.
Erol Çatma-2015
Zonguldak Nostalji