Zonguldak Belediyesi, Fevkani Köprüsü'nün yıkılması için tüm hazırlıkları yaptı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanlığı, bu işi yapacak.
Köprüaltında yıllardır komik paralara kiracı olarak faaliyet gösteren esnaf, Acılık'taki Zonguldak Belediyesi hizmet binasının karşısında yapımı süren iş merkezinde yer tutabilir.
Orayı beğenmeyen, başka bir yer bulabilir.
3 yıl, 5 yıl, 7 yıl kira ödemeyen köprüaltı esnafı var.
Dükkanını başkasına kiraya verip, aldığı kiradan belediyeye para ödemeyen var.
Ama bu esnaf, Lavuar Alanı'ndan yer istiyor!
"Siz yer verin, işyerimizi biz yaparız" diyor!
Böyle bir mantık var mı?
Lavuar Alanı, tüm Zonguldak halkının malı!
Niye köprüaltı esnafına verilsin?
Belediye işi sıkı tutmalı...
Hiç uzatmamalı...
Erken seçim filan olursa, köprü işi yine kalır.
Ne kadar acele olursa, o kadar iyi...

Halk, balkona çıkabilmeli...
Hava sıcaklıkları mevsim normallerinde seyrediyor.
Önümüzdeki günler daha sıcak olacak.
Bir an evvel Sahil Projesi bitirilmeli...
İşletmeler hazırlıkları yapmalı...
Ve sezonu açmalı...
İnsanlar bunaldı.
Açık havada oturmak, temiz hava solumak istiyor.
Liman arkasına kadar yürümek istiyor.
Sahil Güvenlik'in bulunduğu kesim de artık halka açılmalı.
Zonguldak insanı, şehrin balkonuna çıkabilmeli.

Kızılay, kendi krizini yönetemedi!
Olağanüstü durumlarda, doğal afetlerde yanımızda olan ilk kuruluş, Kızılay...
Ne var ki, Türk Kızılayı Zonguldak Şubesi, kendi krizini çözemedi!
Aslında Kızılay'da yaşananlar, Zonguldak'ın aynaya yansımasıdır.
Kızılay, tarafların güç gösterisi sergiledikleri bir arenaya dönüştü.
Siyasetçilerin, bürokratların ve gazetecilerin içinde olduğu bir arenada kazanan, 26 Mart 2022 Cumartesi günü belli olacak!
Kaybedense, şimdiden belli: Kızılay...
Son iki ayda başta yöneticileri tarafından hırpalanan Kızılay, son olarak "fare" skandalıyla sarsıldı.
Kızılay yöneticileri, eski yönetimi suçlamak için gazetecileri Kızılay'ın deposuna getirdi.
Orada fotoğraflar çekildi.
Gazetelere servis edildi.
Müfettişler gelince, yeminler havada uçuştu!
"Basına biz haber vermedik" dediler!
Ama müfettişler, gazetecilerin Kızılay aracıyla depoya götürüldüğünü güvenlik kameralarından tespit etti!
"Bizi Kızılay yöneticileri çağırdı" diyen gazeteciler var!
Kızılay konusu, cumartesi günü bitmez!
Bu süreç, daha uzun süre yazılır-çizilir!
Hani hep, "Kendini değil, kentini düşünen" diyoruz ya...
Bu süreçte kimse Kızılay'ı düşünmedi!
Herkes kendi hesabını yaptı!
Bu sürecin en karlı çıkanı ise, Uzman Doktor Fatih Akca oldu!
Fatih Akca, Kızılay Genel Sekreteri Hüseyin Can'ın filmini çok erken çözdü!
Yoksa Serap Elibol'un yaşadığını, o da yaşayabilirdi!
Allah, Doktor Murat Babalık'ı da büyük bir felaketten korumuş...

'Korkunç kredi' 2 ay olmadan sıfıra indi!
Türk Kızılayı Genel Merkezi tarafından Zonguldak Şube Başkanlığı'na atanan Serap Elibol ve Yönetim Kurulu üyeleri, Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'ı makamında ziyaret etmişlerdi.
Ziyaretin içeriği bilinmiyordu.
Türk Kızılayı Zonguldak Şubesi Başkan Yardımcısı Gazeteci Adnan Küçükvar, İnanış Gazetesi'ndeki köşe yazısında, Vali Mustafa Tutulmaz'ın ziyarette, "Korkunç bir krediniz var. Şehri bu soğuk ortamda birleştirdiniz. Teşekkür ederim" dediğini yazdı.
Serap Elibol'un Kızılay Başkanlığı'na atandığını 8 Şubat'ta duyduk.
13 Şubat'ta resmi yazı geldi.
Geçen hafta kongre yapılsaydı, sadece bir ay görevde kalmış olacaklardı!
Kongre, çoğunluk sağlanamadığı gerekçesiyle ertelenince, görev süreleri bir ayı aşmış oldu!
Vali Mustafa Tutulmaz'ın "korkunç kredi" öngörüsü 1,5 ay bile sürmedi!
Zonguldak'ta hiç kimsenin kredisi sonsuz değildir!
Hele ki, atanmışların hiç değildir!