Esrarengiz bir telefon geldi...
Bir süre gündemden uzak kalmam gerektiğini söyledi!
Ne kadar uzak olduğunu sordum...
“Bayağı bir uzak olsun” dedi!
O halde gündemden biraz uzak kalayım!
Büyük susam ile küçük susam, susam sokağında eğlensinler!
Biz de biraz dinlenelim!
Hoşça kalın susamlar, susamcıklar!
Ben dönünceye kadar susamlara ve susamcıklara iyi bakın sevgili Zonguldaklılar!
'Çek’inden yakalanmış!
Bizim üç harflilerden biri, niteliksiz dolandırıcılardan birini "çek"inden yakalamış!
O yüzden "karun"a yağ çekiyor!
Çünkü "çek" için üç harfliye 600 bin lirayı "karun" vermiş!
Niteliksiz dolandırıcı, 600 bin lira için her ay yüzde 15’e yakın gecikme faizi ödüyormuş!
“Dinsizin hakkından imansız gelir” diye boşuna söylememişler!
Sen, trafik polisinden aldığın 100 gram altını ödemezsen, biri gelir altını bezler!
Valla üç harfli konuşuyor!
"Çek'inden yakaladık! Parayı ödemezse, yenge içeri girer! Eşek gibi ödeyecek" diyor!
Hatta "Eşşek gibi ödeyecek" diyor!
Kıssadan Hisse: Zeka...
Adam, işten çıkmadan önce karısını arar, “Tatlım, nasılsın? Patron birkaç arkadaşıyla beraber komşu şehirdeki büyük gölde balık avlamaya gidecek, benim de katılmamı istiyor. Bu hafta sonunu orada geçireceğiz” der ve devam eder:
“Bu fırsatı terfi alabilmem için kaçırmamalıyım.
Benim için yeteri kadar giysi ve olta takım çantamı hazırlar mısın? Direk ofisten çıkacağız ve geçerken evden çantaları alırım. Haaa, bir de yeni ipek mavi pijamamı da koymayı unutma sakın!”
Kadın, bu durum karşısında biraz işkillenir. Fakat, yine de kocasının istediklerini yerine getirir.
Hafta başında adam eve gelir, biraz yorgundur ama iyi gözükmektedir.
Karısı onu karşılar ve çok balık tutup-tutmadığını sorar.
Adam, “Ha, evet, epey balık tuttuk. Fakat sana söylediğim pijamayı çantaya koymamışsın” der.
Karısı, "O çok balık tuttuğun oltanın bulunduğu takım çantasına koymuştum!"
Hisse: Kadınların zekasını asla küçümsemeyin. (Alıntı)
Günün Fıkrası: Deli...
Bir gün bir bilim adamı, yılbaşı nedeniyle hastaneleri gezip akıllanan delileri salmaya karar vermiş. Bir sürü hastaneyi gezmiş fakat hiç akıllandığına kanaat getirilen deliye rastlamamış. En sonunda bir hastaneye gitmiş. Birde bakmış ki, bütün deliler zıplıyor. Hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormuş:
"Bunlar neden böyle zıplıyorlar?"
Doktor, "Bunlar kendilerini mısır patlağı zannediyorlar" demiş.
Bir de bakmışlar ki, bir tanesi zıplamadan yatağın üzerinde sabit bir şekilde duruyormuş. Hemen ona yaklaşarak sormuş:
"Sen neden zıplamıyorsun?"
Deli:
"Ben tavaya yapıştım!"