Bir milletin ruh cephesinden yıkmak isteyenler ''Bu milletin mukaddes
değerlerini, bizzat kendilerine yıktıracağız.'' gayesi gütmüşlerdir. Misalen;
İngiltere Başbakanı William Ewart Gladstone (1809-1898) Avam Kamarasındaki
yerinden şöyle demişti. ''Bu Kur'an İslamların elinde bulundukça biz onlara
hakim olamayız. Ne yapıp yapmalıyız, bu Kur'an ı onların elinden kaldırmalıyız;
yahut Müslümanları Kur'an dan soğutmalıyız.'' Zamane, topluma mal olmuş
şahıslar, hac veya umre dönüşü çıplakların arasında dolaşıyor, mayo, bikini
giyerek onlarla birlikte üslubsuzca denize giriyor. içkili kokteyller
tertipliyor, müstehcen programlara katılarak toplumun özellikle hedef alınan
gençlerine edepsiz, hayasız hal-hareketlerde bulunarak, özendiriliyor ve bu
geçmişten halende devam etmektedir. İnsanlarımız ve bilhassa gençlerimiz,
dünyanın bütün kültürlerinin ortasında mücadele vermektedir şuursuzca,
Her ülkenin ''milli kültür politikası'' mevcuttur. Dünyanın en köklü geleneğine
sahip ülkemizin henüz yeni yeni ''milli kültür'' değerlerimize sahip
çıkılmaktadır. Kültür politikasına ehemmiyet veren ülkeler, dünya politikasına
yön vermeleriyle meşhurdurlar ki bunu zamanımızda da görmekteyizdir.
Ecdadımız her türlü hayır işi için vakıf yolunuda seçerek üç kıtada
sayısız mescid, han, hamam, camiler yaptıragelmişlerdir. Bu hayır sahipleri bir
eser yapıp vakfederken, o eserin kıyamete kadar yaşaması için gerekli gelir
kaynaklarınıda temin etmekteydi. Bunu yanı sıra kütüphanelerimizde kültür
abideleriydi ki bunları dağıtmak, yok etmekte ruh cephesinden yıkmak
isteyenlerin başlıcalarındandı.
Osmanlı devrinde de ve Cumhuriyetin ilk senelerinde de sanatçılar ekseriya
ecnebi kökenli olup Ermenilerden meydana gelmekteydi. Ses ve tiyatro
sanatçılarından oluşan ekip turneler adı altında halkın ahlakını bozmak
gayesiyle gezmekte ve her gittiği yerde ses getirerek Avrupalılaşma adı altında
başka bir örf/adet öngörmekteydi. Milli Kültürümüze sahip çıkmak temenisiylen;