Metin Kahveci'nin açıklaması şöyle: "Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyoruz. 1929 Buhranı ve İkinci Dünya Savaşında da büyük bir krizler yaşamıştık. O zamanlar ekmek karneye bağlanmış, kuyruklar oluşmuş ancak fiyatlar konusunda anormal yükselişler bu kadar olmamıştı. Gıda, akaryakıt, ulaşım, sanayi ve diğer ürünlerde uçuk fiyatlar oluştu. Bir yılda 1 Lira olan ekmek fiyatı bir yıl içinde 4 lira olmuş, daha sonra da 5 lira olacağı konuşuluyor.

Enflasyon yüzde yüz otuzlara dayandığı bu zamanlarda akaryakıt ürünlerine temel gıda ürünlerine diğer ürünlere gelen peş peşe zamlar (özellikle zeytinyağına yapılan zamlar ) halkımızı ve kamu çalışanlarını ezmeye başladı. Memur maaşlarına ocak ayında yapılan yüzde 27 zamların hiçbir önemi kalmadı.

Toplumda ezenler ile ezilenler arasında büyük uçurumlar oluşmaya başladı. 1974 sonrası Ecevit hükümeti zamanında oluşan kuyruklar (ABD'nin uyguladığı ambargolar sayesinde) ve telaşın daha büyüğünü yaşamaktayız. Ecevit devrinde kuyruklar oluşmasına rağmen bu kadar büyük zamlar hem yoktu hem de halkı bu kadar ezme politikası yoktu. Oysa AKP devrinde yaşanan bu sıkıntılar Ecevit devrini mumla aratmaya başlamıştır. Her geçen gün petrole yapılan güncel zamlar hepimizi bıktırdı. Artık bir taksinin deposu 1000TL doluyor. Memur maaşı artık 6 depo akaryakıt bedeline eşitlenmiş oldu.( Oysa önceden bir memur maaşı ile yaklaşık 14 depo mazot alınırdı.) Kamu çalışanlarının ve emeklilerin halkımızın alım gücü iyice düştü. Sosyal yaşantı iyice geriye gitti. Tatil yapmak hayal oldu. Bir yere gidip geri gelmeye maaşlar yetmiyor. Elbette Ukrayna ve Rusya savaşının etkisi var ancak akaryakıt ve temel gıda ürünlerinde bu kadar fahiş rakamlar olmamalıydı. Avrupa ülkelerinde petrole en fazla yüzde 35 zam yapıldı. Bizde ise mazot 6 TL'den 22 TL'ye çıktı. Yani bizde zam yüzde 350 olmuştur. Bu korkunç zam hayatımızın her yerinde hissedilmeye başlamıştır. Ülkemiz tarım ve hayvancılık ülkesiyken temel gıda ürünleri için dış ülkelere emanet edilmemiz kabul edilir bir durum değildir. Bu durum milli tarım politikasına ihanettir. Bu hezimeti bizlere yaşatan AKP politikalarını kınıyoruz. Yapılan büyük zamların geri alınması için Birleşik Kamu İş olarak Edirne'de başlattığımız eylemler diğer illerde yapılacaktır. Bizleri fukaralığa itenleri anlatmaya çalışarak emekçilere en az yüzde 100 zam isteklerimizi belirtecektir."