Ülkemizde, kamuya işçi alımlarında torpilin dönmediğini söylemek ahmaklık olur!
Son 20 yıl için söylemiyorum...
Son 34 yılı yakından takip ediyorum.
CHP, yönettiği belediyelere, AK Partili ya da MHP’lileri alıyormuş gibi, AK Parti’nin personel alımını eleştiriyor!
Mesela, Zonguldak Belediyesi, 7 personel aldı!
Bir tane AK Partili var mı?
Kozlu Belediyesi, çok sayıda personel aldı!
Bir tane AK Partili var mı?
Ama en güzelini CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz yapıyor!
Deniz Yavuzyılmaz, yakınlarını ya da tanıdıklarını Türkiye’nin farklı şehirlerinde işe yerleştiriyor!
Mesela, Aydın’da!
Kimsenin haberi olmuyor!
CHP’nin işçi alımları konusunda AK Parti’ye eleştiri getirebilmesi için aynı şeyi yapmaması gerekir!
Dış güçler ve yerli uzantılar!
Diyarbakır’da vahşice öldürülen Narin Güran’ın soruşturması sürerken, Güran ailesi adına yapılan yazılı açıklamada, "Koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız" denildi.
Gazeteme ve şahsıma yönelik saldırıların "dış güçler ve uzantıları" tarafından yapıldığına inanıyorum!
Bu konuda halkımızın daha duyarlı olmasını bekliyorum!
Bizdeki "dış güçler" Zonguldak dışındaki güçler!
"Yerli"den kasıt, Zonguldak’taki uzantıları!
Pusula’nın stratejik konumu, bu saldırıların baş nedeni!
Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemelerini istirham ederiz!
Bu "dış güçler" işi süper bir şey!
Sen yap!
Sonra suçu "dış güç"e at!
Bulandan Allah razı olsun!
İlk düğmeyi doğru ilikleyin!
Zonguldakspor sosyal medya hesabından bir paylaşım yapılmış...
“Başkanımız Harun Demir öncülüğünde yeni bir oluşum içinde olan ve bu süreçte kurumsal yönden yeni yapı inşa eden yönetim kurulu üyelerimiz; Şükrü Öztürk, Mustafa Öztürk, Can Eliyazıcı, Ferdi Kesikoğlu, Adil Dilaver, Barış Öztürk, Yaşar Karaman, Faik Emral, Berkan Önal ve Murat Karka ile Sportif A.Ş. Başkanımız Hakan Hürfikir, bugüne dek yapılan çalışmaları değerlendirirken, bundan sonra yapılacak proje çalışmalarıyla ilgili bilgilendirici açıklamada bulundu.”
Ne zaman kongre yapıldı da Harun Demir "Başkan" oldu!
"Yönetim Kurulu Üyesi" olarak anılan isimler, hangi kongrede yönetime girdi?
Oysa "başkan adayı" ve "yönetim kurulu üyesi adayları" denmeliydi!
Korsan bir yönetim!
Korsan bir basın toplantısı!
Biz, önceki başkanın kim olduğunu da bilmiyoruz!
Bir ara "Sabit Danış" gibiydi!
O istifa etti, "Salih Demir" dendi!
Orası da bir karışıktı!
Kafaya takılan bir başka konu ise şu...
"Başkan" olduğunu iddia eden Harun Demir, diyor ki:
“Pazartesi günü itibariyle üyelik sistemimiz başlıyor. Üyelik kayıt yeri olarak Kent Lokantası'nın yanındaki yer bize tahsis edildi. Üyelik sistemini başlatıyoruz. Üyelik sistemimizde bir giriş aidatımız var, ondan sonra belirli bir bedel var. O bedel karşılığında üye olan herkesin, hem seçme hem de seçilme hakkı var. Bizim öngörümüz, 2 yılda bir başkanlık seçimi olması. Kimse 'her dönem başkan olacak' diye bir durum da yok.”
Biri geldi, kulübün başkanı oldu!
Ama şirket, Hakan Hürfikir’de!
Yani şirket, yine Demir Ailesi’nde!
Bu nasıl olacak?
Süper Lig kulüplerinde olduğu gibi olmalı...
Kulübün yönetimini devralan kişiler, şirketin de yönetiminde olmalı!
Kulübün gözü başkasında, başı başkasında olmamalı!
Kıssadan Hisse: Nifak...
Büyük İskender, büyük filozof Aristo’ya bir mektup yazıp sorar:
"Zapt ettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?
1-Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
2-Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım?
3-Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?"
Aristo’dan cevap gelir:
"1-Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.
2-Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar.
3-Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar."
Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:
"İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın!" (Alıntı)
Günün Fıkrası: Milletvekili...
Milletvekili, kürsüde konuşurken diğer sıralardan biri, "Cehenneme kadar yolun var" diye bağırmış.
Konuşmacı, hemen başkana dönüp ters ters bakmış.
Başkan, "Devam ediniz lütfen sayın milletvekili" demiş ve devam etmiş:
"İç tüzüğe göre gitmeniz zorunlu değil!"