TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesinin Bölge Temsilciler Toplantısı Çaycuma'da yapıldı. Ankara, Yozgat, Sivas, Kırşehir, Bolu, Düzce, Karabük, Zonguldak ve Bartın'dan çok sayıda mimarın katıldığı toplantıya Çaycuma Belediyesinin uygulamaları ile yıkılması gündemde konuşuldu. Mimarlar Çaycuma'da belediyenin uygulamalarına tam not verirken, eski cezaevinin yıkımına da karşı çıktı. Çaycuma'da şehir içinde teknik gezi yapan mimarlar, yapılan çalışmalar hakkında bizzat Belediye Başkanı Bülent Kantarcı'dan bilgi aldı. Şehir içinde mini tren ve golf araçlarıyla bir mini gezi de yapan mimarlar daha sonra bölge toplantısının yapılacağı SEKA lokaline geldi. Burada ilk olarak "Katılımcı yerel yönetim" başlıklı panel yapıldı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Aykut Çoban'ın yaptığı panelin konuşmacıları Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Atılım Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Emel Akın'dı.

ÇOBAN; "KATILIMCILIK KARARLARA MEŞRUİYET KAZANDIRIR"
Panelin bir açılış konuşması ile açana Moderatör Prof. Dr. Aykut Çoban katılımcılığın kararlara meşruiyet kazandırmak için gündeme gelen bir kavram olduğunu dile getirerek; "Oy verme davranışı katılımın bir unsuru değildir. Oy vermenin kendisinin katılımcı bir mekanizma olup olmadığı halde, verilen oyların sandıktan çıkıp çıkmadığının tartışıldığı yerde bunu konuşmak daha önemli hale geliyor. Katılımın kurumsal mekanizmalarının sağlanmış olması çok önemli. Burada en önemli olan şey de bilgi edinme hakkıdır. Vatandaş bilecek ve müzakere sürecine katılarak kendi fikrini oluşturacak. Ancak ülkemizde Kanun Hükmünde Kararnamelerle bilgi edinme hakkı devre dışı bırakıldı. Kamu denetçiliği, ancak o da çalışmıyor. 1 Mayıs'lar için valiliğin uyguladığı yasakların şikayet edilmesi üzerine İstanbul Valiliğini kamu denetçisi uyardı. Ancak bir sonraki sene yine aynı uygulama yapıldı. Bizim gibi demokrasin in temel unsurlarının bile sınırlandığı ülkelerde katılım mekanizmalarıyla görev yapmak daha fazla değer kazanıyor" şeklinde konuştu

MİMARLAR KENTLEŞMENİN BAŞ AKTÖRLERİDİR
Konuşmacılar arasında ilk sözü alan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı böyle bir toplantının Çaycuma'da yapılıyor olmasından onur duyduğunu söyleyen Kantarcı, "Çaycuma bugün tarihi bir güne tanıklık ediyor" dedi. Kantarcı, "Çok karmaşık bir şeymiş görünen planlama ilkelerinin aslında birkaç basit amacı vardır. Bunun başlıcaları herkese sağlıklı yaşama alanı sunmak, kentsel işlevler arasında uyumu ve işbirliğini sağlamak, altyapıyı kurup yeşil alanları düzenlemek, kentin gelişim eğrilerini göz alarak geleceğe hazırlamak olarak açıklanabilir. Bütün bunları yaparken de tarihsel, doğal ve kültürel dokuya zarar vermemek, var olan değerleri korumak da esastır. Kentleşmeyi, kentçiliği hangi kurgu üzerinden ele alırsak alalım baş aktörlerinden birinin daima mimarlar olacağı açıktır. Mimarlık yalnızca bir mekan tasarımı, insanların barınma, eğlenme, dinlenme, çalışma gibi etkinliklerini sürdürebilecekleri yapıları estetik yaklaşımlarla üretme işi olarak mı kabul etmek gerekiyor? Hayır. Mimarlık bunun yanı sıra yapılarla fiziksel çevreyi bağlamsal bütünlüğü içinde düşünüp inşa etme sanatı ve bilimidir" diye konuştu.

KANTARCI; "SERBEST BÖLGE KARARI MUTLAKA KALDIRILMALIDIR"
Amaçlarının Çaycuma'yı daha yaşanabilir bir kent olduğunu söyleyen Kantarcı, "Mimarlık yalnızca tasarımını yaptığı bir yapıyla sınırlı değildir. Yapıların içinde bulundukları çevre, kentsel mekanlar ve onlarla oluşturulacak bağlamsal ilişki de mimarlığın ilgi ve yetki alanı içine girer. Buradan da mimarlığın kentin tümüne estetik duygular, işlevsellik ve koruma kullanma dengesi üzerinden yönelmiş bir bakış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim"dedi. Daha sonra yapılan çalışmaları anlatan Kantarcı Çaycuma'nın havasını solunabilir hale getirmek amacıyla çok hızlı bir şekilde doğalgaz dönüşümü yaptıklarını, bu amaçla kazılan cadde ve bulvarları hiç yükseltisi yol olmayan yol tasarımıyla bezeyerek ilçeyi engelli dostu bir belde haline getirdiklerini söyledi. Borç batağında devraldıkları belediyeyi ülkenin mali yapısı en düzgün belediyelerinden biri haline getirdiklerini söyleyen Kantarcı, gerçekleştirmeyi planladıkları projelerden de söz etti. Başkan Kantarcı Filyos Vadisi Projesi ile ilgili olarak da, "Hava meydanı ile Çaycuma Köprüsü arasında ilan edilen serbest bölge kararının mutlaka iptal edilmesi gerekiyor. Bu karar olduğu sürece Çaycuma'yı geliştirmemiz mümkün değil. Denizden içeriye doğru 20 kilometrelik bir serbest bölgenin dünyada bir örneği yok. Filyos Vadisi'nin bir ekolojik koridor olarak mutlaka koruma altına alınması gerekiyor. Bu düşünceye tüm Çaycumalıların sahip çıkması lazım. Bu projenin ekolojik bakışla yeniden değerlendirilmesi gerekiyor" dedi.

AKIN; "ÇAYCUMA'DAN ÇOK ETKİLENDİM"
Atılım Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Emel Akın, Çaycuma'dan çok etkilendiğini söyleyerek; " 'İnsan' diyor Sayın Kantarcı, 'halk' diyor, 'üretim' diyor, 'istihdam' diyor, 'yaya' diyor, 'akıllık kavşaklar' diyor. 'Bizde yağmur suyu kaldırımlarda birikmez, bisiklet yolu, yaya yolu araç yolu aynı seviyededir' diyor. Biz de Ankara'da atlayacağız, zıplayacağız diye perişanları oynuyoruz. Yağmur yağdığı zaman araçların içinde kurtulmayı bekliyoruz. Bunun dışında 'rekreasyon alanı' diyor, 'kentin gelişim bölgesi' diyor, halkın yararından, kamusal alandan söz ediyor. Yani özet olarak ben burada hem doğayı, hem insanı, hem Çaycumalıyı koruyorum, diyor. Ben sayın başkanı kutluyorum ve en çok da Çaycuma sakinlerine teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

CANDAN "ÇAYCUMA'DA ÇAKILAN KIVILCIMI BÜYÜTMEK GEREKİYOR"
Son olarak söz alan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan Şube olarak Ankara Ulucanlar Cezaevini korumak için yaptıkları mücadeleyi anlattı. Karakuş, "Hinterlandımızda olan Çaycuma'yı yakından takip ediyoruz. Burada yapılanları öğrenince hepimiz dehşete düştük. Burada bir şeyler oluyor, biz bilmiyoruz. Biz bilmediğimiz gibi Türkiye'nin de haberi yok. Böylesine bir atak süreç var.Yeni bir arayış içinde halkçı, toplumcu, devrimci belediyeciliğin arayış sürecinde Çaycuma'da bir kıvılcım yakılıyor. Bunu geliştirmek, büyütmek bizlere düşüyor" dedi. Ankara Büyükşehir Belediyesinin ayakkabıcılar çarşısı yapmaya çalıştığı boşaltılan Ulucanlar Cezaevi'ni katılımcı bir süreçle nasıl topluma kazandırdıklarını anlatan Tezcan, "Bunu anlatmanın önemli bir boyutu var. Çaycuma'da da bir cezaevi var. Bu cezaevinin yeniden hayata katılması için Çaycuma Belediyesinin de çabaları var. Bunu daha büyük ölçeklerde bir toplumsal katılım projesi ile desteklememiz gerekiyor" dedi.

Ulucanlar Cezaevi'nin koruma altına alınması için verdikleri mücadeleyi anlatan Candan daha sonra perdeye Çaycuma eski cezaevinin görüntüsünü yansıtarak, "Burada yerel yönetim kentteki gündelik hayatı zenginleştirmek amacıyla yaptığı uygulamalara bir yenisini daha ekleyerek buraya yeni fonksiyonlar eklemeyi istiyor. 1948'de yapımına başlanıp, 1951'de hizmete giren yakın tarihimizin önemli olaylarına tanıklık etmiş mekanı bir müze projesi yaklaşımıyla ele almaya çalışılıyor. Korunması için tescil başvurusu yapılıyor. Tescilleniyor. Ancak Kaymakamlık itiraz ederek tescilini kaldırtıyor. Şimdi yıkımı gündemde. Davalarla birlikte süreç devam ediyor. Burada yaşanmışlıkları, anıları, değerleri, bahçesinde ağaçlarıyla birlikte baktığınızda aslında önemli bir mekan burası. Çaycuma'nın kente kazandırılması gereken bellek mekanlarından birisi"dedi.

KANTARCI; "HALK BURASI MÜZE OLSUN DERSE KİMSE ÖNÜNDE DURAMAZ"
Panelin son bölümünde soruları cevaplayan Başkan Kantarcı, Filyos Projesi için, "Bir bölgede planlanan bu düzeydeki mega yatırımların kararını orada yaşayan halk vermeli. Rafineri, petrokimya tesisleri, termik santraller gibi yatırımlar bölge halkını ilgilendiren şeyler. Buna Ankara'daki kişiler karar vermemeli" dedi. Cezaevi ile ilgili açıklamalarda da bulunan Kantarcı, "Cezaevinin müze olması kararı bizden önceki yönetim tarafından alındı. Biz de bunu sürdürmek istedik. Şimdi Kaymakamlık bunu istemiyor. Halk eğer çıkıp da burada müze olsun derse kimse onun önünde duramaz" dedi. Diğer konuşmacıların kısa açıklamalarıyla sona eren panelin ardından Mimarlar Odasının bölge toplantısı yapıldı. Basına kapalı olan toplantıda tüm temsilcilikler dönem içindeki çalışmalarını anlatarak, karşılık görüş alışverişinde bulundu.

Editör: Pusula Gazetesi