Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü, domuz gribi hakkında bir uyarı yaptı.
Zonguldak´ta İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürü Dr. Özgür Sekreter, Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdür Yardımcısı Dr. Aslıhan Külekçi Uğur, Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Figen Demir basın toplantısı yaparak halkı hastalıklara karşı uyardı. Toplantıda grip hastalığı belirtileri olan bir yerel gazete muhabirine maske verildi.
Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürü Özgür Sekreter, ilk olarak 2009 yılının Mart ayında Meksika´da görülen ve hızla dünyaya yayılan domuz gribi ismiyle bilinen Pandemik İnfluenza A (H1N1) virüsü nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)´nün 11 Haziran 2009 pandemi alarmı verdiğini ifade etti. Zonguldak´taki hastanelerde gözetim altında tutulan vaka bulunmadığını belirten Dr. Özgür Sekreter, domuz gribi şüphesiyle bazı numunelerin alınarak tahlil ve tetkik için Ankara´ya gönderildiğini ifade etti. Numunelerden
henüz bir sonucun çıkmadığını belirten Dr. Sekreter, "Domuz gribi ile ilgili şüphelendiğimiz veriler oldu. Ancak sayı belirtmek istemiyoruz. Numuneleri alarak Ankara´ya yolladık. Şu ana kadar pozitif bir sonuç çıkmadı. Ama bunların bazıları öğrenci bazıları değil. Şu an olumsuz bir durum söz konusu değil. Hastaların genel durumları iyi, taburcu olmuş olabilirler" dedi.


ALINAN TEDBİRLER
Ülke genelinde olduğu gibi Zonguldak´ta da gerekli tedbirlerin alındığını hatırlatan Dr. Sekreter, şunları söyledi: "İl Pandemi İzleme Kurulu oluşturulmuştur. Gerekli durumlarda toplanmaktadır. Tüm sağlık çalışanlarına eğitim verildi. Düzenli aralıklarla eğitim devam edecek. Sağlık kuruşlarımızda salgın ile mücadele sırasında kullanılacak malzemeler temin edilmiştir. Atatürk Devlet Hastanesi´nde olası domuz gribi vakalarının takibi amacıyla 30 yataklı müstakil bir intaniye kliniği hazırlanmıştır."
Okullarla ilgili alınması gereken tüm tedbirlerin Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte koordineli olarak yürütüldüğünü anlatan Sekreter, "Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte okul müdürleri ve öğretmenlerine eğitim verilmiştir. Olası ve şüpheli vakalar müdürlüğümüz tarafından takip edilmektedir" dedi.


ALINMASI GEREKEN KİŞİSEL TEDBİRLER
Domuz gribi ile mücadelede, müdürlük ekiplerinin çalışmaları kadar halkın da alabileceği tedbirlerin önemini anlatan Sekreter, "Yaşlılar, çocuklar, emniyet güçleri gibi risk grubunda bulunan insanların aşı olması gerekmektedir" diye konuştu.
Kapalı ortamları hava akımını sağlayacak şekilde sık sık havalandırmak gerektiğini anlatan Sekreter, şunları söyledi: "Ellerinizi bütün yüzeylerini ve parmak aralarını sık sık su ve sabunla iyice köpürterek yıkayın. Yıkama süresi en az 20-30 saniye olmalı. Ellerinizi yıkadıktan sonra tek kullanımlık kağıt havlu ile kurulayıp musluğu bu havlu ile kapatın, havluyu çöp kutusuna atın. Su bulamadığınız durumlarda alkol bazlı el dezenfektanlarını da el temizliği için kullanın. El dezenfektanlarını kullanırken
elleriniz kuruyuncaya kadar ovun. Hasta olduğunu bildiğiniz kişilerle aranızda bir kol mesafesi bulundurmaya dikkat edin. Tokalaşma, kucaklaşma, öpüşme gibi yakın temasa bir süre ara verin. Alış veriş merkezleri, tiyatro, sinema, spor salonu gibi kapalı alanlar ve çok kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçının. Eğer koltuk altından ölçülen 38 derece yüksek ateş, yaygın vücut ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, titreme, halsizlik, burun akıntısı, nadiren kusma ve ishal gibi grip gibi belirtiler varsa
hekim kontrolünden sonra çevrenizdeki insanlara bulaştırmamak için evinizde istirahat edin, dışarı çıkmayın."
Gazetecilerin soruları üzerine 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreni ve kutlamalarına domuz gribinin engel olmayacağını belirten Dr. Sekreter, açık alanların büyük avantaj olduğunu ifade etti.


DOMUZ GRİBİ
Domuz gribi ve mevsimsel gribi ayırt etmenin mümkün olmadığını belirten Sekreter, sözlerine şöyle devam etti: "Hastaneyi gerektirecek durum çok sonrası aşamalar. Başlangıçta, insanların bu tedaviyi kendi imkanları ile evde bile olabileceklerini düşünüyoruz. Şikayetleri artmadığı sürece yüksek ateşi 5 günden fazla yüksek ateşi olmadığı sürece, solunumu bozulmadığı, rahat nefes alıp verdiği sürece kendi evlerinde dinlenmelerini istiyoruz. Şu an hastanelerde ekstra tedaviye ihtiyaç olan insan yok. Şunu
ayırtmakta zorlanıyoruz. Gribal hastalıklarla domuz gribi mi pek anlayamıyoruz. Birçok insan grip, nezle olabilir. Bunların arasında domuz gribi de olabilir. Bunları ayırt etmek bizim için avantaj sağlamıyor. Her iki hastalıkta da tedavi yöntemimiz aynı. Kişinin grip olması bizim için yeterli. Türünün ne olduğu önemli değil."
Zonguldak´ta okulları yakından izlediklerini anlatan Özgür Sekreter, okulların tatil edilmesini öngören bir durumun henüz gerçekleşmediğini ifade etti. Öğrenci ve öğretmenlere yönelik eğitim çalışmalarının devam ettiğini belirten Sekreter, sözlerine şöyle devam etti: "Milli eğitim ile birlikte okul öğrencilerini izliyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü ile online program uyguluyoruz. Hangi okulda kaç öğrenci var kaç öğretmen var. Onlarla ilgileniyoruz. Okullarda hijyenik çalışmalar sürüyor. Henüz okulları
tatil ettirmeyi gerektiren bir durumla karşılaşmadık. Ülke genelinde son durumları takip ediyoruz. Okullarda bazen tatil yapılması öngörülmektedir. Öğretmenler ve idarecilerle çalışmalarımız sürüyor. Onları da bu konularda bilgilendirdik. Onlar kendilerini de eğitecek. Okullarda genel durum iyi çok sıkıntılı bir durum yok. Okulları tek tek izliyoruz."

AŞININ ZARARLARI
Aşıların zararlı olduğu ve ilk kez Türkiye´de deneneceği gibi söylemlerin doğruyu yansıtmadığını belirten Dr. Sekreter, aşıların Sağlık Bakanlığı tarafından gönderildiğini il genelinde aşı çalışmalarına başlanılacağını ifade etti.
ABD, İsviçre, Macaristan ve Çin gibi bir çok ülkede aşıların yapıldığını belirten Sekreter, şöyle konuştu: "Aşılara ilgili bir sıkıntımız yok. İlk gelecekler sağlık personeli ve hacı adaylarına yönelik yapılması planlanıyor. Aşıla ´fdn, havluyu çöp kutusuna arla ilgili şu an bilgilerimiz aşının özellikle risk gruplarına bir an önce yapılması gerekiyor. Korkacak, sıkıntısı yok. Aşıların kanserojen etkisi kesinlikle yok. Söylenti şeklinde oldu. Bilgi kirliliğini önlemek için bu toplantıyı yaptık. Vatandaşı
doğru bilgilendirmemiz lazım. Şu an bilimsel çevrelerin söylediğinin bir çoğu başta risk grupları olmak üzere herkese yaptırılması gerekiyor. Yıllardır yapılan aşılardan bir farklılığı yok. En fazla onlar kadar risk taşıyorlar. 200´den fazla ülke var, bunlardan sadece 4 ülke bu aşıyı üretiyor. Bizim de aşı üretimimiz yok. 18 ülke aşı alma çabası içerisinde. ABD, İsviçre, Çin, Macaristan gibi birçok ülke bu aşıları uyguluyor."
Dr. Sekreter, Çin´in aşı ürettiğini fakat kalabalık nüfusu nedeniyle dışarıya satmadığını söyledi.
Zonguldak´ta hastane polikliniklerinin de sürekli dezenfekte edildiğini hatırlatan Sekreter, hastanelerin teçhizat, teknoloji ve yatak açısından beklenen tabloya cevap verecek yeterlilikte olduğunu da anlattı.


UYGULAMALI EĞİTİM
Halk Uzmanı Dr. Figen Demir de, maske kullanımı ile ellerin nasıl yıkanması gerektiğini uygulamalı anlatırken, önemi ve vatandaşların alması gereken önlem konularında da bilgi verdi. Dr. Demir, maskelerin sağlık kuruluşlarından temin edilebileceği gibi eczanelerden de satın alınabileceğini ifade etti.
Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdür Yardımcısı Dr. Aslıhan Külekçi Uğur da en ucuz dezenfektanın 9´ta bir oranında kullanılan çamaşır suyu olduğunu ifade ederken, gazetecilerin de risk gruplar altında bulunduğunu hatırlattı. Uğur, gazetecilerin bulunduğu her türlü temas sonrası ellerini yıkaması gerektiğini ifade ederken, su bulunmayan durumlarda kullanabilmek için küçük dezenfektan ilaçları taşıyabileceklerini ifade etti.
Toplantı bitiminde gazetecilere maske dağıtıldı.
Editör: Pusula Gazetesi