Türk Metal Sendikası Ereğli Şube Başkanı Metin Ercan, yazılı bir açıklama yaparak, Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı TSO Başkanı Yaşar Tetiker'in sözlerini değerlendirdi.

Başkan Metin Ercan, emekçilerden gelen talep üzerine örgütlenme çalışmasının başlatıldığı Tat Metal A.Ş.’de hedefe ulaşılıp ve ardından başlayan toplu iş sözleşme görüşmelerinde 6’ncı oturumda karşılıklı mutabakata varılarak anlaşma sağlandığını belirtti.

Ercan, Türk Metal'in, “Üret, Kazan, Kazandır" ilkesiyle ve “olmazsa olmaz” işyerlerinin bir zarar görmemesine de son derece özen göstermekte olduklarına işaret ederek, "Bu düşünce doğrultusunda Tat Metal A.Ş. ile yaşanan süreç ve yapılan sözleşme, tarafımız, üyelerimiz ve şirket yetkililerince olumlu bulunmuştur" dedi.

Ercan, şunları söyledi:

“SÖYLEMLERİ YAKIŞIK ALMADI”

“Geçtiğimiz günlerde AK Parti Zonguldak Milletvekili Sayın Özcan Ulupınar’ın ziyaret ettiği kuruluşlar arasında yer alan Ereğli Ticaret Sanayi Odası’nda, Sayın Oda Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Tetiker’in, gerek sendikamıza, gerekse bölgedeki iş yaşamına yönelik söylemleri pek yakışık almamıştır. Bölgenin önemli kuruluşu TSO’ya başkanlık yapan Sayın Tetiker’in, temeli hangi gerekçe ve amaca dayalı olduğunu anlayamadığımız şekilde, böylesi bir nezaket ziyaretinde, Erdemir’den sonra bölgenin en güçlü şirketi olan Tat Metal A.Ş.’de sendikamızın yaptığı sözleşmeyi dile dolamasını doğru bulmuyoruz. Daha önce de benzer bir açıklamasına; günün koşullarına ve ortama göre sessiz kaldığımız Tetiker’in bu tavrının, biz yöneticileri ve üyelerimizi son derece üzdüğünü hatırlatmak istiyoruz. Gündeme taşımak istediği asılsız iddiaların gerçeğini kendisi de çok iyi bilmesine rağmen, böyle bir tavır sergileyen Sayın Tetiker’in, ilçemizde sağlanan birlik, bütünlük ve beraberliğin daha da üst safhalarda yer alması için çaba göstermesini daha uygun olacağını belirtiyoruz.”

“ŞAŞKINLIKLA KARŞILIYORUZ”

“Sayın Tetiker’in, bir şirketin sendika nedeniyle ilçeye gelmekten vazgeçtiği yönündeki iddiasını ise şaşkınlıkla karşılıyoruz. Unutulmasın ki, Türk Metal, ülke genelinde Mercedes Benz Türk A.Ş., Ford Otosan, Bosch, Arçelik, Karsan, Renault, BMC, Tofaş, Türk Traktör, Delphi, HEMA, MAN Türkiye A.Ş, Erdemir gibi büyük kuruluşların yanı sıra, yaklaşık 690 şirkette örgütlüdür. Aynı şekilde atıfta bulunulan ‘çevrede illerdeki işyerlerinde sendika yok’ söylemine karşı, sadece Düzce’de yaklaşık 2 bin 500 işçiyi kapsayan 6 işyeri olmak üzere, diğer illerdeki işyerlerinde sendikal örgütlenmenin varlığını hatırlatırız. Acaba sendikamızın örgütlü olduğu hangi firma bulunduğu bölgeden kaçmıştır? Bunu da açıklamasını istiyoruz. Ayrıca, Sayın Tetiker, TOBB öncülüğünde Ankara’da düzenlenen ‘Bayrak Yürüyüşü’ne ilçeden yeterli katılım sağlayamadığı için sendikamızdan işçi katılımlı destek talebinde bulunduğunda, konumumuzu ve gücümüzü çok iyi biliyordu. Biz ise kendilerine, ‘üyelerinizi toparlayamıyor musunuz?’ sorgulamasında bulunmadan, toplumsal çıkar doğrultusunda gerekli desteği verdik. Bugün ne oldu da, sendikamızı öncelikle çevredeki iş yerlerine ve kamuoyuna ‘öcü’ gibi göstermek istemektedir. Yaşanan benzer durumlardaki kendi başarısızlıklarını ve beceriksizliklerini sendikamıza mal etmeleri, ancak acizliklerini gösterir. Şunun çok iyi bilinmesini istiyoruz ki: Türk Metal, örgütleneceği işyerlerini, çevredeki mesleki ve sivil toplum kuruluşlarının istek ve onaylarına göre değil, Genel Merkezimizin belirlediği şekilde ve süreçlerde sürdürür. Kaldı ki, Sayın Tetiker’in iddia ettiği gibi, bölgedeki örgütlenme çalışmaları sürecinde Kaymakamlık, belediye veya ön plandaki sivil toplum kuruluşlarından da, ‘örgütlenme çalışmalarınızı biraz zamana yaysanız’ şeklinde bir öneride bulunulmamıştır.”

“TÜRK METAL'DEN BAŞKA SENDİKA YOKTUR”

“53 yıllık geçmişe sahip, gücünü Avrasya’da göstermiş, hangi şart ve koşullarda yetki mücadelesi vereceğini, hangi şartlarda sözleşme imzalayacağını daha iyi bilen Türk Metal’den başka sendika yoktur. Ne zaman, nerede, hangi koşullarda örgütlenme mücadelesi vereceğini çok iyi bilen Türk Metal’in örgütlendiği ve sözleşme imzaladığı hiçbir kuruluş yatırımlarını küçültmemiş, kapanmamış, aksine işçinin azim ve çabalarıyla daha da büyüyerek gelişmiştir. Tüm bu gerçekler ışığında; amacının ne olduğunu bilmediğimiz bu tür söylem ve çıkışların iş dünyasına, çalışma yaşamına, bölgeye ve yaşayanlarımıza zarardan başka bir şey kazandırılmayacağının bilinmesini istiyor, önemli makamları işgal eden kişilerin, söylemlerine daha dikkat etmelerini öneriyoruz.”

TETİKER NE DEMİŞTİ?

Ereğli’ye gelecek yatırımcıların sendikadan korktuğunu ifade eden Ereğli TSO Başkanı Yaşar Tetiker, OSB’de kendilerinden 70 dönüm yer alan bir firmanın sendika hareketleri yüzünden yatırımdan vazgeçip, sipariş verdiği makineleri geri iade ettiğini söyledi. Ereğli’ye 350 ton ağırlığında yük taşıyacak kamyon üretmek isteyen bir firmanın yatırım için geldiğini, ancak sendika olaylarını düşünmeye başladığını ifade etti. Tetiker, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Geçenlerde kamyon üretimi için bir firma bizden yer istedi. İnşallah onlara yer vereceğiz. Adamın tek korkusu burada sendika... Daha yeni dikilen bir fidana bir ömür biçiyorsunuz. ‘Bir kavak fidanını 2-3 sene kesmeyelim, çapı 30 santim, 80 santim olsun’ deyip bekliyorsunuz. Daha yeni fidan, sendika geliyor, orada faaliyet gösteriyor. Esas mücadele etmesi gereken alanları, demir-çelikle olan alanları bırakıyor, bizim borucularımızdan bir tanesi ile devreye giriyor. Sendikal faaliyet, sendikal anlaşma. Ne yazık ki, sizin içinizden birkaç gazetecide sanki çok büyük başarıymış gibi destekliyor. ‘Ereğli OSB neden dolmadı, OSB neden gelişmedi, niye büyümedi?’ diyorlar. Ondan sonrada böyle bir ortamda sendikayı alkışlıyor. Başarı olarak gösteriyor. Biz ‘işçiler sendikalı olmasın’ diye bir şey söyleme lüksümüz yok. Ama zamanlama önemli. Düzce’de hangi işyerine girmiş, hangi işyerinde sendikalaşmış? Adapazarı, Hendek burnumuzun dibinde... Kimse, ‘Ereğli’de neden işsizlik var?’ demeyecek. Sendikanın orada bulunması nasıl kötü bir şey biliyor musun? Tat Metal, Ereğli OSB’den 70 dönüm yer aldı bizden. Bu adam travma geçirdi, 70 dönüm yerini iptal etti. Güney Kore’den makine getiriyordu. O makinelerin alımını da iptal etti. Sayın Valim, Kaymakamım, Belediye Başkanımız, ben, kim araya girdiyse yalvardık. Vazgeçmedi. Burada 10 işçi çalışsa, 30 lira zam alsan 30 bin TL yapar. Bu tarafta 200 işçiyi adam asgari ücretten çalıştırsa 130 bin TL yapacak. 30 bin TL nerede 130 bin TL nerede? Yeni yatırım yapacağı alanda 200-250 işçi çalıştıracaktı. 270 işçi ile işe başlayacak ve panel radyatör imal edecekti. Bu adam bu tarafta da yatırımı yapsaydı, 200 işçi daha çalışsaydı. Her şeyi konuşarak, danışarak, istişare halinde yapacağız. Biz bu vatanı öyle kolay bulmadık. Bu sermayeleri kolay bulmadık. Sen sermayeyi daha başlamadan yok edersen, bunlar 1800'lü yıllarda İngiltere’de tartışılmış. İşveren olmazsa işçi olmaz. İşveren yatırım yapacak ki işçi olacak. Hem ‘bizim çocuklarımız, evlatlarımız dışarı ekmek aramaya gidiyor. Göç veriyoruz’ diyoruz. Hem de bir taraftan ‘Sendika geldi, işçilere üç kuruş para aldı’ diye alkışlıyoruz. Önemli olan yeni yapılacak yatırımlar da yok edilmesin. Şimdi alın işte yatırımcı geliyor, ilk sorduğu ‘Burada sendika var, zaman içerisinde ne olur?’ Yatırımcı haklı olarak bunları sorar. Tertemiz yerler varken neden gelip başını ağrıtsın? Düzce, Adapazarı, Hendek, Bursa burada... Kimse senin kara kaşına aşık değil. Cazip olacak ki, sanayici gelecek. En önemli cazibe, sanayicinin yanında olmamızdır.”
Editör: Pusula Gazetesi