BÜLENT Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları
Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı öğretim
üyesi Prof.Dr. Taner Bayraktaroğlu, obezite ve diyabetin yaşam kalitesini
düşürdüğü gibi beklenen yaşam süresini de etkilediğini belirtti.
Prof. Dr. Bayraktaroğlu, değişen yaşam tarzı, fiziksel
aktivitede yetersizlik, beslenme bozuklukları nedeniyle obezite ve diyabet
hastalığının giderek attığını söyledi. Çocukluk döneminde fazla kilonun,
obezite ve diyabetin giderek önemini artırdığını vurgulayan Prof. Dr.
Bayraktaroğlu, şöyle dedi:
"Obezite ve diyabet hastalığı kontrol altına alınamazsa
komplikasyonları, göz kaybı, böbrek kaybı, sinirlerin etkilenmesi, koroner kalp
hastalıkları, beyin damar hastalıkları ve ayak damar hastalıkları daha erken
yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Obezite ve diyabet yaşam kalitesini düşürdüğü gibi
beklenen yaşam süresini de etkilemektedir. Ülkemizde görülme sıklığı giderek
artan obezitenin önlenmesine yönelik bilimsel ve sektörler arası faaliyetlerin
güçlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu amaçla mücadele ve kontrol
programları oluşturulmalıdır. 2009 sonu itibarı ile tüm dünyadaki diyabet
nüfusu 230 milyon iken bu sayının 2030 yılında 438 milyona ulaşması
beklenmektedir. Bu da yüzde70-80'lik bir artış. Bu ciddi bir artış. Buna göre
de yapılacak sağlık yatırımlarından tutun obezite, diyabete harcanacak tedavi
masraflarına kadar her şeyin artışı demektir."
Prof. Dr. Bayraktaroğlu, son 12 yılda Türkiye'de diyabet
sıklığının yüzde 7.2'den yüzde 14'e yükseldiğini, obezite sıklığının da
kadınlarda yüzde 40-50, erkeklerde yüzde 107 kadar arttığını vurgulayarak,
"Bu önemli bir sağlık sorunu. Doğal, lifli, paketlenmemiş besinleri tercih
etmek bu açıdan önem arz ediyor. Bunu harcamak çok önemli. Gün içerisinde yarım
saatlik bir yürüyüş, sağlık için obezite ve diyabet için en önemli koruyucu
egzersizdir. Buna da dikkat etmek gerekiyor. Nabzı artıracak bir şekilde
yürüyüş yapmamak lazım. Kondisyona göre yapmak gerekiyor. Zamanla egzersizi
çoğaltabilir. Kalp ve ritim bozukluğu olanlar ağır egzersiz yapmamaları
gerekir" dedi.