Devrek Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği ile Devrek Belediyesi&[#]8217;nin birlikte düzenlediği etkinliklerle 22 yaşında veremden hayatını kaybeden Devrekli Şair Rüştü Onur, 72&[#]8217;nci ölüm yıldönümünde anılıyor.

Rüştü Onur&[#]8217;u anma etkinlikleri, önceki gün öğleden sonra da Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Devrek Meslek Yüksek Okulu&[#]8217;nda panelle devam etti. Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği, Devrek Belediyesi ile Devrek Meslek Yüksek Okulu tarafından düzenlenen &[#]8220;1940 Kuşağı ve Rüştü Onur&[#]8221; konulu panel yapıldı. Paneli; Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, Garnizon Komutanı Üsteğmen Yıldırım Yörük, CHP Devrek İlçe Başkanı Yaşar Bükrü, İşçi Partisi Devrek İlçe Başkanı Bahattin Durak, Belediye Başkan Yardımcısı Muhsin Dede, Devrek Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsmet Akdemir, İlçe Mili Eğitim Müdürü Satılmış Tunçkaya, Devrek Engelli Vatandaşlara Yardım ve Dayanışma Derneği Başkanı Songül Malkoç, Devrek Belediye Meclisi üyeleri; Faik Mekik, İsmail Külah, CHP Devrek eski İlçe Başkanları; Halil Kodaman, Şeref Aydınlı ve çok sayıda sanatsever izledi

Yazar Hamit Kalyoncu&[#]8217;nun yönettiği panele, şair ve yazarlar; Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer, Abdülkadir Budak ve İbrahim Tığ konuşmacı olarak katıldı.

KALYONCU: &[#]8220;RÜŞTÜ ONUR, TÜRKÜSÜNÜ YARIM BIRAKIP GİTTİ&[#]8221;

Hamit Kalyoncu, konuşmasında, Rüştü Onur&[#]8217;un çok genç yaşamını yitirdiğini belirterek, &[#]8220;Rüştü Onur, türküsünü yarım bırakıp gitti. Acı bir yazısı vardı. O yazısını yaşayarak gitti. Fakat birlikte yola çıktığı iletişim içinde olduğu arkadaşları, şiirlerini tamamladılar. Yalnızca tamamlamak değil, o kişiler modern Türk edebiyatının, yani cumhuriyet sonrası Türk edebiyatının, Türk dilinin ve Türk şiirinin kalıpları oldu. Rüştü Onur yaşamış olsaydı bir Orhan Veli, bir Melih Cevdet, bir Oktay Rıfat olurdu&[#]8221; dedi.

SEZER: &[#]8220;KAYBETTİ. İŞTE BU DEĞERLERİ BUGÜN AYAKTA TUTAN VEFADIR&[#]8221;

Sennur Sezer de, konuşmasında, Zonguldak&[#]8217;ın 1940&[#]8217;larda üç önemli değer yetiştirdiğini, ama ne yazık ki bu üç değerin de erken dünyadan göçtüklerini söyledi.

Sezer, şöyle konuştu:

&[#]8220;Zonguldak, o yılarda Rüştü Onur, Muzaffer Tayyip Uslu ve Kemal Uluser gibi önemli değerler yetiştirdi. Ama bu değerleri de erken ölümleriyle kaybetti. İşte bu değerleri bugün ayakta tutan vefadır. Eğer, Salah Birsel, Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Behçet Necatigil gibi dostları olmasaydı, belki de bu değerleri bilmeyecektik. Rüştü Onur, Muzaffer Tayyip Uslu, Kemal Uluser&[#]8217;den başka ciğerleri, Zonguldak&[#]8217;ın kömür tozları ve nemi ile dolu gençlerden sesini duyuramamış kaç şair ve yazar adayı yitirdik bilmiyoruz. Bildiklerimiz yitirilen şairleri unutuşa bırakmamak için kitap hazırlayanlar ve bu tavrı arkalayanlar Samim Kocagöz mesela. Ve yıllar sonra öğrencilerine Rüştü Onur&[#]8217;u öğreten Mehmet Yaşar Bilen.&[#]8221;

ÖZYALÇINER: &[#]8220;RÜŞTÜ ONUR, DARACIK KALIPLAR İÇİNDE KALACAK ŞAİR DEĞİLDİ&[#]8221;

Yazar Adnan Özyalçıner de, konuşmasında, Rüştü Onur&[#]8217;un &[#]8220;Garip Şiiri&[#]8217;nin garip şairi&[#]8221; olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:

&[#]8220;Rüştü Onur, daracık kalıplar içinde kalacak şair değildi. Salah Birsel&[#]8217;in şakacılığını, Behçet Necatigil&[#]8217;in hüznünü, Ahmet Muhip Dıranas&[#]8217;ın lirizmini, Orhan Veli&[#]8217;nin uçarılığını şiirlerinde yansıttı. Yaşadığı günlerin sıkıntılarıyla, özlemlerini yalın bir anlatımla dile getirdi.&[#]8221;

BUDAK: &[#]8220;KOLAY GİBİ GÖRÜNEN ZOR BİR ŞİİRİ YAZARAK, TÜRK ŞİİRİ ANTOLOJİSİ&[#]8217;NDE YERİNİ ALABİLMİŞ BİR ŞAİRDİR&[#]8221;

Daha sonra söz alan Abdülkadir Budak da, konuşmasında, Rüştü Onur&[#]8217;un bugün Türk Şiri Antolojisi&[#]8217;nde yer alabildiğini belirterek şunları söyledi:

&[#]8220;Rüştü Onur&[#]8217;un şiirlerini bugün okuyan biri, &[#]8216;buna benzer şiirleri ben de yazarım&[#]8217; der, ama yazamaz. Kolay gibi görünen zor bir şiiri yazarak, Türk Şiiri Antolojisi&[#]8217;nde yerini alabilmiş bir şairdir.&[#]8221;

TIĞ, RÜŞTÜ ONUR HAKKINDAKİ GERÇEKLERİ ANLATTI

İbrahim Tığ da, konuşmasında, Rüştü Onur hakkında bazı bilgilerin yanlış olduğunu belirterek, gerekçeleriyle tek tek anlattı.

Tığ, şair ve öğretmen Behçet Necatigil ile Rüştü Onur´un tarihsel bilgilere göre hayatlarının hiçbir zaman Çelikel Lisesi´nde kesişmediğine dikkat çekerek, "Behçet Necatigil, hiçbir zaman Rüştü Onur´un Çelikel Lisesi´nde öğretmeni olmamıştır. Muzaffer Tayyip Uslu ise sadece bir yıl Behçet Necatigil´in öğrencisi olmuştur" dedi.

Tığ, konuşmasına şöyle devam etti:

"Rüştü Onur ve Mediha Sessiz ile ilgili olarak şimdiye kadar gazete, dergi ve kitaplarda yer alan yanlış bilgiler yer alıyor. Deniliyor ki: Rüştü Onur ile Mediha Sessiz hastanede yatarken tanıştı. Doğrusu: İstanbul-Zonguldak seferini yapan Anafarta Vapuru´nda tanıştı. Mediha Sessiz tifodan öldü. Doğrusu: Karın zarı iltihabından (peritonik) öldü. Mediha, Çingen kızıydı. Doğrusu: Annesi Ünyeli, babası ise Bitlis Eşrefhanoğulları sülalesinden. Şunları da bilmenizi isterim: Mediha Sessiz, Kandilli Lisesi´ni bitirip memur sınavına giriyor ve kazanarak Karabük Demir-Çelik Fabrikası´nda çalışmaya başlıyor. Rüştü ile Beşiktaş Evlendirme Dairesi´nde nikahları kıyılıyor. Rüştü´nün, ´Ben salata satayım Şair Leyla Sokağı´nda´ dizesi, komşusu baharatçı-manav Osman amcasına yardım amaçlı tezgahında bulunmasından ibarettir. Beşiktaş´ta Mediha´nın evine yerleşen Rüştü Onur´un bir sokak arkasında da Muzaffer Tayyip Uslu´nun evi bulunuyor ve dostlukları böylece ilerliyor.&[#]8221;

Panel sonrasında konuşmacılara Devrek Bastonu ve plaket verildi.
Editör: Pusula Gazetesi