Zonguldak Sivil Toplum Örgütleri tarafından, Somada şehit olan 301 madenci için gıyabı cenaze namazı kılındı. 2010 yılında Karadonda şehit olan 30 madencinin ölüm yıldönümü nedeniyle de mevlid-i şerif okutuldu. Yeni cami önünde okutulan mevlid-i şerife vatandaşlar da katılarak dualar okudular. Sivil Toplum Örgütleri üyeleri, yola 70 adet madenci baretini yan yana dizerek kırmızı karanfiller koydular.
Zonguldak Sivil Toplum Örgütleri, 13 Mayısta Somada hayatını kaybeden 301 madenci ve 17 Mayıs 2010da Karadonda şehit olan 30 madencinin ölüm yıldönümü nedeniyle önce Ölen işçiler için vatandaşların da katılımıyla dualar edildi.
BU ELİM KAZA, CAN
GÜVENLİĞİ NOKTASINDA YAPILMASI GEREKENLER OLDUĞUNU HATIRLATTI
Zonguldak Sivil Toplum
Örgütleri adına basın açıklaması yapan İlyas Yazıcı, 13 Mayısta Somada
meydana gelen maden kazası ile yüreklerinin yangın yerine döndüğünü ifade
ederek şunları söyledi; Göklerin, yerin ve tüm kainatın
sahibi olan ve kendisinden başka ilah olmayan tek
itana; yani yüce Rabbimize zatına
ve azametine sonsuz övgüler ve şükürler olsun. İnsanları şirkten tevhide,
karanlıktan aydınlığa, zulümlerden adalete
tutsaklıktan özgürlüğe kavuşturan ve Allah´a giden yolda rehberimiz olan Efendimiz
Muhammed´e, temiz ailesine, seçkin sahabelerine ve kıyamete dek onların
takipçisi olan salihlere, alimlere ve şehidlere ve tüm
müslümanlara selamlar
olsun. 13 Mayısta Soma´dan gelen, Zonguldaklılar olarak nerede ise her gün duyduğumuz
maden kazası haberi ile yüreğimiz yangın
yerine döndü. Tüm Türkiye´nin ve hatta dünyanın onanmaz bir acıyla yüreğini yakan maden kazasıyla birlikte yaklaşık 400 maden çalışanının ocağına ateş düşmüştür.Bilinmelidir ki düşen
ateş
elbette öncelikle aileleri yakmıştır; ancak geçmişte bu acıları sıkça yaşayan bir şehrin ahalisi olarak Somanın Somalının acısı acımız olmuştur. Ailesi ve çoluk
çocuğu ile güzel bir hayat yaşamak,
ihtiyacı olan parayı
kazanmak için yerin yüzlerce
metre altında çalışırken ölümün kendilerine ulaştığı madencilere
Allah´tan(cc) rahmet, geride kalan ailelerine sabır diliyoruz. Evet ateş düştüğü yeri yakıyor. Geride kalanlar ise ateşin düştüğü yere yakınlık mesafesinden o ateşin ancak sıcaklığını hissediyor.Bizler
emekle birlikte tarifsiz acıların da başkenti
olan Zonguldak ve Zonguldaklılar; Sivil Toplum
Platformu olarak bugün burada toplandık ve yaşanan
bu acıyı unutmayacağımızı önemle belirtmek istiyoruz. Çalışmak için yaşayan değil,
yaşamak için çalışan bir toplum oluşturma bilinç
ve şuuruna ulaşmak
için tüm kurumlar ve ortak akıl birlikte hareket etmelidir. Atalarımızın deyimiyle devletin yaşaması insanın yaşatılmasına bağlıdır. Bu elim kaza bir
kez daha göstermiştir ki insanımızın can güvenliği noktasında
düşünülmesi ve yapılması gerekenler vardır. Bu kaza 2012 yılında çıkartılan İş Sağlığı Güvenliği Kurumu´nun kazaları önlemek için yeterli olmadığını göstermiştir.
ÜLKENİN KAYNAKLARININ
İNSANLARA EŞİT OLARAK DAĞITILMASI İÇİN MÜCADELE VERMELİYİZ
Yazıcı, açıklamasına
şöyle devam etti; Kanunun uygulanması
ve bu uygulaman etkin denetimin gerekliliğini tekrar ortaya koymuştur. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasındaki
boşlukların ve ertelemelerin
bir an önce giderilmesini istiyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı´nın işyerlerini etkin bir şekilde denetlenmesini, en caydırıcı ceza olan işin
durdurulması veya işyerinin
kapatılması yaptırımlarının uygulaması
şartlarının genişletilerek maden
ocaklarının azami hassasiyetle
teftişini, iş sağlığı ve güvenliği alanında yaşanan ihlaller ile
orantılı yaptırımların ivedilikle uygulanmasını istiyoruz. Bu çalışmaların ivedi olarak yapı imasını, başka maden faciaları
başımıza gelmeden önce istiyoruz.
Kamu kurumlarının denetiminde gösterilen hassasiyeti aynı şekilde özel
sektör denetiminde de gösterilmelidir.
İş Sağlığı ve Güvenliği patronların
kâr hırsına terk edilmeyecek kadar önemli olduğu
bir kez daha görülmüştür. İnsanlar öldükten sonra ölü seviciliğini
bırakıp hayatta iken
madenciye ve diğer çalışanlara sahip çıkmalıyız. Ülkenin kaynaklarının tüm insanlar arasında eşit olarak dağıtılması için mücadele vermeliyiz. Bu insanları patronların aşırı hırsına terk etmemeliyiz. Devlet tüm
kurumları ve mekanizmaları ile işyerlerini koordine ve kontrol etmelidir.
Çalışanları patronların sömürüsüne terk etmeden
insanca yaşayarak asgari ücret belirlenmeli ve bu ücreti çalışanlara
verildiğinin denetimi etkin bir şekilde yapılmalıdır. Devlet ülkenin
insanlarına hizmet edecek bir mekanizmadır. Allah´a
emanetini teslim eden madencilerin acısını paylaşmaya gelen acılı insanların temsilcileri
olarak ´ Allah öncelikle Soma´dan ocaklarına ateş düşenlere tüm Türkiye´nin gönlüne genişlik versin´
diyoruz. Ve çalışanların haklarının takipçisi olacağımızı tekraren
vurguluyoruz. Şehit
bütün madencilerin acısı acımızdır. Bugün ayrıca üç yıl önce Kilimli
Karadon maden ocaklarında kaybettiğimiz
30 madenci şehidimizin de ölüm yıldönümüdür. Bu vesileyle bir kez daha
kendilerine rahmet diliyoruz ve emeklerinin yaşatılacağını beyan ediyoruz.