Çaycuma KESK üyeleri, grev kapsamında Çaycuma Çarşı Meydanı&[#]8217;nda basın açıklaması yaptı. KESK adına açıklama yapan Eğitim-Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol şunları söyledi:

&[#]8220;KESK olarak; tüm baskıların, devlet terörünün üzerine direniş kararlılığıyla yürüyerek ülkesine ve geleceğine sahip çıkan başta gençlerimiz olmak üzere tüm halkımızı selamlıyoruz. Türkiye&[#]8217;nin aydınlık geleceği için yürütülen bu onurlu mücadelede hayatını kaybedenlerin ailelerine, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. &[#]8216;Adalet&[#]8217; ve &[#]8216;Kalkınma&[#]8217; adını alarak, halka özgürlük ve refah vaadiyle işbaşına gelen AKP ve Tayyip Erdoğan&[#]8217;ın devr-i iktidarında &[#]8216;adalet&[#]8217; parası olanlar için işleyen bir mekanizmaya dönüşmüştür. &[#]8216;Kalkınanlar&[#]8217; ise halkın yoksullaşması pahasına uluslar arası tekeller, işbirlikçi sermaye çevreleri ve AKP&[#]8217;nin yandaşlarıdır. Düne kadar plastik leğen içinde kağıttan kayıklar yüzdürerek oyun oynayan yoksul Tayyip&[#]8217;in oğlu, bugün büyüdü ve Başbakan oğlu olarak tanker filolarını okyanuslarda yüzdürüyor. Hak ve adalet arayan işçinin, kamu emekçisinin, kent ve kır yoksullarının, kadın ve gencin payına ise biber gazı, cop darbeleri ve hapishane düşmektedir.

AKP, hükümete geldiği ilk günden beri devletin ve sistemin bütün kurumlarını, ülke kaynaklarını uluslar arası sermaye ve yerli işbirlikçilerine akıtan bir emme basma tulumbaya dönüştürmüştür. Yoksulluk sınırının 3 bin 61 lira, açlık sınırının 940 lira olduğu bir dönemde milyonlarca işçi ve emekçi 773 lira asgari ücretle çalışmaya mahkûm edilmiştir, yetmemiştir; Özelleştirmeler yoluyla ülkenin en karlı işletmeleri peşkeş çekilmiştir, yetmemiştir; eğitim ve sağlık paralı hale getirilerek piyasaya açılmıştır, yetmemiştir; HES, baraj ve termik santral yapımı denerek üretim ve yaşam alanları halkın elinden alınmıştır, yetmemiştir;
Haydarpaşaport, Galataport, Haliç Tersanesi batan geminin kelepir malları gibi sunulmuş, yetmemiştir; üçüncü havaalanı, üçüncü köprü yapacağız diyerek İstanbul&[#]8217;un akciğerleri olan ormanlar sökülmeye başlanmıştır, yetmemiştir; sıra Taksim&[#]8217;de olduğu gibi parklara, çocuk oyun alanlarına gelip dayanmıştır. Hükümetin yıllardır sürdürdüğü zorbalığa dayalı, özgürlük ve demokrasi karşıtı, baskıcı, yasakçı, kadın, işçi, emekçi, öğrenci, toplum, bilim ve doğa düşmanı politikaları, en sonunda Taksim&[#]8217;deki Gezi Parkı&[#]8217;nın yıkılmasına karşı çıkanlara uygulanan yoğun polis şiddeti ile bardağı taşırmış, geniş çaplı bir halk hareketine dönüşmüştür. Taksim&[#]8217;den başlayan ve ülkenin dört bir yanına yayılan halk öfkesi ve direnişi en başta bu neoliberal yağma ve talana karşı açılmış bir mücadele bayrağıdır. Halk, Başbakan Erdoğan&[#]8217;ın söylemekten çok hoşlandığı gibi &[#]8216;haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytan olma&[#]8217;dığını/olmayacağını diktatörlük heveslilerinin yüzüne bir tokat gibi indirmiştir. Yaşamını ve geleceğini savunacağını göstermiştir.&[#]8221;

Grup, Atatürk Anıta yürüdüğü sırada caddeden geçen bir otomobil, grubun arasına girdi. Otomobil sürücüsüne tepki gösteren KESK üyeleri, aracın plakasını aldıklarını ve emniyet güçlerinin araç sahibi hakkında gerekli işlem yapmasını istediler. Eğitim-Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, emniyet güçlerini araç sahibi hakkında işlem yapmazsa kendilerinin şikayetçi olacağını söyledi.
Editör: Pusula Gazetesi