ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Erol Sarıal´ın ´´Büyük Planın İç Aktörleri/Küresel Sürtükler´´ adlı kitabının imza gününe katılmak için Zonguldak&[#]8217;a gelen CHP Seçim ve Hukuk İşleri Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum&[#]8217;un ilk durağı CHP İl Başkanlığı oldu. Kalabalık bir grup tarafından karşılanan Batum, gazetecilere yaptığı açıklamanın ardından partililerle baş başa kalarak sohbet etti.


Partiye CHP Parti Meclisi Üyesi Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 22. Dönem Milletvekili Harun Akın ile birlikte gelen Batum&[#]8217;a, Milletvekilliği adaylığına ismi geçen Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık işadamı Şerafettin Turpçu ve çok sayıda partili eşlik etti.


Batum günün sonunda Karaelmas Gazeteciler Derneğini ziyaret ederek gazetecilerin sorularını yanıtladı.


Dernek Başkanı Atilla Öksüz, Başkan Yardımcısı Harun Ersoy ve çok sayıda gazetecinin hazır bulunduğu görüşmede Batum soruları yanıtladı.


Bir gazetecinin, Ak Parti tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için hazırlanan karneyi nasıl değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine Batum, şunları kaydetti:


´´Dünyada bunun örneği yok. Bu karneyi hazırlayan Recep Tayyip Erdoğan. Bu Başbakanı nasıl ciddiye alıp da karnede verdiği nota, ´az vermiş, çok vermiş´ diyeceğiz. İkinci söyleyen de kendisine dava da açtığım Hüseyin Çelik´tir. Bana yönelik ´´Süheyl Batum hep sarhoştur´ diyen kişinin verdiği notun neresine bakacaksınız? Ben bir not veriyorum Kılıçdaroğlu´na, hayatımda böyle mütevazi az lider gördüm, her şeyi ben yarattım havasında olmayan, halkın elini tutan, gerçekten bunu samimi duygularla yapan başkan görmedim. Bundan birileri çok korktuğundan onu yıpratmaya çalışıyorlar. Bu karnelerle değil, 12 Haziranda hepimiz göreceğiz, karne notu özellikle bazı notları Kılıçdaroğlu´nun çok yüksektir.´´



CHP&[#]8217;li Batum İl Başkanı ve Milletvekilliği

adaylarının nasıl belirleneceğini açıkladı


Zonguldak çok önemli bir il. Biz hep söylüyoruz, daha önce Zonguldak´ı kaybettik. 2004 ve 2009´da kazandık. Burada kazanabileceğimiz bazı ilçeleri kaybettik. Şimdi bunlar ortada. Talep de çok. Ne kadar iyi bir şey. Şimdi bu değerli arkadaşların arasında muhakkak hiç kimseye küskünlük vermeyecek en iyi adayı belirlemek zorundayız. Bu da buradaki arkadaşlarla görüşmelerle oluyor. Milletvekilimiz burada, başkanlar, belediye başkanları ile görüşüyorlar. Biz buradayız. İki gün geç olsun ama en doğrusu olsun. Tabi insanlar o zaman paniğe kapılıyor, ne olacak, ne oluyor burada diyorlar. Bizim kırmızı çizgimiz var. Her yerde söylüyoruz. Milletvekillerimizle görüşüyoruz. Parti Meclisi Üyemiz (Ali İhsan Köktük&[#]8217;ü göstererek) aynı zamanda, mesai arkadaşım. Genel Başkanımız bir tek şunu söylüyor. &[#]8216;Ankara&[#]8217;da elimde kalem ben belirlemeyeceğim&[#]8217; diyor. Bu çok önemli. Ne il başkanını, ne milletvekili adayını. Şimdi elinde kalem merkez belirlemediği takdirde ki doğru, haklı düzgün olanı da bu işler biraz uzayabilir. Milletvekili adayının saptanmasında da uzayabilir il başkanında da. Sonunda çıkacak sonuç da bana göre inşallah elinde merkezden kalemle belirlemekten çok daha sağlıklı olacaktır. Daha görüşmeler sürüyor, arkadaşların değerlendirmelerini alıyoruz. Sonunda herkesin üzerinde ittifak edebileceği milletvekilleri adaylarını ve il başkanını belirlememiz lazım. Ama belirlememiz lazım derken merkez belirlemeyecek onu söylüyor Ankara. Buradaki arkadaşlar belirleyecek. Merkez de tamam çok güzel olmuş diyecek&[#]8221;.


Batum; &[#]8220;Görüldüğü kadar her kutup kendisine yakın bir ismin İl Başkanı olmasını istiyor. Bu durumda nasıl biz uzlaşma sağlanacak?&[#]8221; şeklindeki soruya karşılık; &[#]8220;


Ankara&[#]8217;da aralarında muhakkak uzlaşacaklar, bunun için uğraşıyoruz. Sonuç itibarıyla uzlaşıp birini belirleyecekler, bunun için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Yoksa çok kolay. Yani Ankara&[#]8217;dan birine bakar Ahmet, Ayşe olsun der bu iş biter. Bu kadar kolay değil bu iş. Bizi 1980´den sonra buna alıştırdılar.


Biz kamuoyu yoklaması da yapacağız belirli yerlerde. Yani anket şirketleri ile anlaştık. Kimi görmek istersin, kimi görmek istemezsin diye halka soracağız. Halkın tercihi, isteği çok önemli. Programını seçim bildirgeni hazırlayıp bir de güvenilir insanları bunun eline verip her kapıyı çal dediğinde CHP mutlaka iktidar olacak&[#]8221; dedi.



Partinin Belediye Başkanlarıyla

ilgili kararaı ne olacak?


Bir gazetecinin, belediye başkanlarının milletvekilliği aday adaylığı konusunda CHP´nin kararının ne olacağına yönelik sorusu üzerine Batum, şunları kaydetti:


´´Genel başkanımızın koyduğu kırmızı çizgilerden birisi, hiçbir ilde ve ilçede milletvekili adaylarını tamamıyla merkez yoklamasıyla belirlemeyeceğiz. İl ve ilçe başkanlarımız yetkili oldukları için milletvekilli adayı olmak isteyenlerin istifa etmelerini rica ettik ama belediye başkanları için şu an böyle bir politikamız yok. Milletvekili adaylarını hep beraber konuşacağız. Anket ve temayül yoklaması dahil, arkadaşlarımızın görüşlerini alarak karar vereceğiz. O bakımdan milletvekili aday adayımızın çok olması iyi bir şey. Adayları beraber tespit edeceğiz.´´




Balbay ve Özkan&[#]8217;ın için adaylık öneriniz


kabul görmezse ne yapacaksınız?


Ergenekon davası sanıklarından gazeteci Tuncay Özkan´ın milletvekilliğine aday olma kararı aldığını açıklamasıyla ilgili ne düşündüğü sorusunu Batum, şöyle yanıtladı:


´´Ben Tuncay Özkan ile görüşebilme imkanına sahip değilim, izin vermiyorlar. Benim bir önerim oldu, ´şahsi önerim´ dedim. Hepimizin gözü önünde, bugün medya emekçilerinin haliyle kimse ilgilenmiyor. Aynı şey Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay gibi birkaç kişi için geçerli. Ben oradaki herkese kefil olmak durumunda değilim. Ben hayatımda Veli Küçük´ü tanımam, suçları varsa çekerler cezalarını. Bu insanların durumunu gördüm. Oraya gittim gencecik teğmeni gördüm, 29 aydır içeride. Diyorlar ki ´telefonunda 139 kayıt var, Hizb-ut Tahrir liderleri sende´. Tanımam diyor, inandıramıyor, sonra da ortaya çıkıyor ki polis yüklemiş. Ben de diyorum ki sehven devleti olduk. Buna dikkat çekmek lazım. Ben önerimi yapacağımı söyledim. Adım politikanın önüne geçmemeli. Türkiye´de hukuksuzlukları CHP görmezden gelmeyecektir. İstedikleri gibi ürkütmeye çalışsınlar.´´


Batum, Türkiye´de birilerinin otoriter devlet yarattığını, bunu görenlere de saldırıldığını savunarak, şöyle devam etti:


´´Önerim ortadadır. Parti Meclisi toplanacağı zaman aynı konuyu gündeme getireceğim. 3-5 iktidar yanlısından korkacak olsak, siyasete girmezdik. Kesinlikle geri adım atamayacağım. Kabul ederler, etmezler bunu bilmiyorum, nisan ayında göreceğiz. Türkiye´de hiçbir dava kanıtlar sehven karartılmaz, sehven kanıt yaratılmaz. İnsanlar hakim görmeden 2 yıl tutuklu kalmaz. Bu önerimin içinde kimseyi kurtarmak filan yok.´´


´´Öneriniz Parti Meclisinde kabul görmezse tavrınız ne olur´´ sorusunu Batum, ´´Parti Meclisi´ndeki arkadaşlarımız ´Hukuksuzlukları boş ver, biz de yandaşlar gibi görmezden gelelim´ derlerse ciddi bir şeydir. Böyle diyeceklerini tahmin etmiyorum´´ diye yanıtladı.


Haberal&[#]8217;ın odasını üç saat arayanlar


Öcalan&[#]8217;ın odasını arayamıyor


Batum, İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın odasının aranmasını da eleştirerek, ´´Odayı 3 saat arıyorlar. Buraya gireni çıkanı devlet göremiyor mu? PKK elebaşısı Adbullah Öcalan bugün istediği şeyi avukatları aracılığıyla yansıtabiliyor, onun hücresini böyle aramıyor bu devlet´´ dedi.



Partililer CHP&[#]8217;ye akın ettiler


.


Batum, CHP´de yaptığı değerlendirmede partiyi tekrar iktidara taşıyacaklarını, bunun artık zorunluluk haline geldiğini söyledi.


Son dönemlerde Türkiye´de bazı yasal çalışmalar yapıldığını, ´´Torba Yasa´´ kavramının çoğu kimse tarafından bilinmediğini savunan Batum, şöyle konuştu:


´´Yangından mal kaçırmak, bir şeyi farkına varmadan geçirmek, kendilerine özgü hukuk sistemi yaratmak isteyenler ´Torba Yasa´ uygulamasına başvurdular. İçinde her şey var. Sendikaların haklarını, bugüne kadar hukukun yerleşmiş ilkelerini yok eden ne kadar düzenleme varsa hepsini af görüntüsü altında içine alan bir torba yasa uygulaması... Türkiye bir yere götürülmek isteniyor. Bunun için de yoksulluk artıyor, tarım bitiyor, hayvancılık bitti.


Türkiye buğdayını dışarıdan almaya başladı. Türkiye´de dünyadaki fındığın yüzde 80´inin çıktığını söylerken, artık yabancı şirketlerin inisiyatifine terk ettik. Bunu yaparken de Türkiye´de kömür işletmeleri dahil ne kadar yerleşmiş kurum varsa tamamının devre dışında bırakıldığını ve yerlerini taşeron firmaların aldığını görüyoruz. Türkiye´nin geleceği için CHP´nin mutlaka iktidara gelip bütün olumsuzlukları düzeltmesi zorunludur.´´


Gençlerimiz genç yaşta hayata kızgın,


depresyon ilacı kullanıyor.


Batum, partili bir kadının işsizlik sorununa çare bulunmasını istemesi üzerine, hükümeti eleştirerek şunları söyledi:


&[#]8220;Bir hayal dünyası içinde yaşıyoruz. Gençlerimiz böyle genç yaşta hayata kızgın, düşünün depresyon ilacı kullanıyor. İstihdam ve üretim yaratmayan ekonomi, 8 yıldır kafamıza giydirdikleri bu. Faizi yüksek tut sıcak para gelsin, iş adamı da bundan alarak alışveriş merkezi kursun. Başka yatırım gören var mı? Bir de çantacılık yapsın. Sözüm ona ´enerji yatırımı´ diyorlar. Ruhsatı alırsın gidersin Avrupa şirketine paranın yarısını vererek tesis kurdurursun. Türkiye akarsularını bile satmaya başladı. Karşılığında gençlerimiz işsiz.´´



Küresel Sürtük&[#]8217;ler&[#]8217;in


imza gününe katıldı



Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Zonguldak Şubesini de ziyaret eden Batum, ciddi bir mücadelenin içerisinde olduklarını, herkesin birbirine destek vermesi gerektiği belirterek, ´´Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar. Ancak CHP´yi yıkamadılar´´ diye konuştu.


Batum, Maden Mühendisleri Zonguldak Şubesini ziyaret etmesinin ardından Sağlık Emekçileri Sendikası&[#]8217;nın kongresine katılarak bir konuşma yaptı.


Batum ardından ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Erol Sarıal´ın ´´Büyük Planın İç Aktörleri/Küresel Sürtükler´´ adlı kitabının Demirpark Alışveriş ve Yaşam Merkezindeki imza gününe katıldı.


Sarıal ve Batum, okurların kitaplarını birlikte imzaladılar.

Editör: Pusula Gazetesi