Bir sürü adam, gürültü yapıyor.

Bir sürü adam, doğru şeyler söylüyor.

Güzel şeyler söylüyor.

Sonuç sıfırın az üzerinde!

Böyledir insanoğlu.

Bazen kendi kokuşmuşluğunu kendi yaratır.

Sonra da hep başkasını suçlar.

Akıl verir.

Etik dersi verir.

Ahlak dersi verir.

Nezaket dersi verir.

Ama söyledikleri güzel şeylerin içi çoğu zaman boştur!

Siyasette, bürokraside, medyada acı gerçekleri güzel güzel dile getirerek, başkalarını düzeltmeye çalışan ne çok insan var.

Kimse kimseyi beğenmiyor!

Bunları anlatırken, kendi payımıza düşen sorumluluğumuzu da unuttuğumuzu sanmayın sakın.

Lafımız kendi payına düşenlerden bihaber yaşayarak hep doğru olanlara!

Hiç yanlışı olmayanlara!

Yanlışlarını görmeyen ve görmemek için direnenlere!

Her yanlışa bir doğru (!) kılıf bulanlara!

Sanırsınız ki, bunların hepsi düzgün, hepsi dört dörtlük olmayı başarmış ki, milleti düzeltmeye çalışıyor.

Hayır.

Bu kentte başkalarından önce kendini düzeltmesi gerekenlerin sesi, diğerlerinden daha çok çıkıyor da ondan!

Eeee, bu durumda bunca gariplik normal değil mi?

Bu kentte yetki ve söz sahibi, toplum önderi tüm bürokrat, yönetici, siyasetçi, gazetecilere naçizane çağrımız şu:

Başkalarını ve onların fikirlerini değiştirmek isteyebilirsiniz.

Sorunlar ve konular esas kabul edildiğinde, görüş ayrılıkları normaldir.

Buna bir diyecek yok.

Ancak temel insani değerler söz konusu olduğunda başkalarını değiştirmek için enerji harcarken, kendinizi unutmayın!

Hak, adalet, demokrasi, eşitlik, özgürlük safsatasıyla başkalarını hedef yapan herkes önce kendi yediği haltları düzeltsin!

Herkes o enerjiyi önce kendisini değiştirmek için harcayabilse, Zonguldak büyük ölçüde düzelir.

Bu kentte samimiyet ve hoşgörü tohumları yeşerir.

Toplum önderlerinin de önemi zaten burada değil mi?

Ağabeylerin, babaların önemi burada değil mi?

Bürokratların, başkanların, seçilmişlerin, atanmışların önemi burada değil mi?

En sahtekarların en dürüst, en tembellerin en çalışkan, en kindarların en dindar, en anti-demokratların en sosyal demokrat, en çok hak yiyenlerin en fazla hak savunucusu olarak takdir gördüğü bu kentte, insanlar dinden, imandan çıkıyor!

Namaz kılmayanlar, alkol alanlar, ateistler yüzünden değil, bu tipler yüzünden çıkıyor!

Siz söyleyin;

Çıkmamak mümkün mü!..

Fatih Çakır&[#]8217;a zor görev!

AK Parti&[#]8217;nin Ereğli İlçe Başkanı belli oldu.

Genel Merkez´de yapılan temaslar sonucunda Erol Şahin, İbrahim Sezer, Adem Öztürk, Cevat Kır, Mehmet Fatih Çakır, Salih Kumaş isimlerinden üçü elenmişti.

Son düzlükte; Adem Öztürk, Mehmet Fatih Çakır ve Salih Kumaş´ın isimleri öne çıktı.

Ve o isim dün netleşti.

Mehmet Fatih Çakır&[#]8230;

Genç bir isim.

AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi Emine Çift&[#]8217;in yol arkadaşı.

Adem Öztürk&[#]8217;e kimsenin bir diyeceği yoktu, ancak, AK Parti, Ereğli&[#]8217;de pasif siyasetten daha aktif siyasete geçmek istiyordu.

Bu düşünce, zaten sancılı bir dönemin üzerine İlçe Başkanı olan Öztürk&[#]8217;ün alınmasında etkili oldu.

Mehmet Fatih Çakır&[#]8217;ı göreceğiz.

Yerel seçimler süreci yaklaşırken, partisine ne kadar ivme kazandıracağı önemli.

Ereğli Belediyesi&[#]8217;ni CHP&[#]8217;li Halil Posbıyık&[#]8217;tan alabilmek için çok çalışması gerekiyor.

Ama asıl önemli olan Ereğli&[#]8217;nin sorunlarına çözüm için ne kadar katkı sağlayacağı.

Unutmaması gerekir ki, Posbıyık&[#]8217;a karşı mücadele edebilmesi için sorunların çözümüne katkı şart.

İzleyip göreceğiz.

Hayırlı olsun.

Al birini, vur ötekine!

Zonguldak Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi&[#]8217;nde ilginç bir süreç yaşandı.

Herkes birbirini suçladı.

Onlarca şikayet mektubu ile müfettiş isteyen eski Başkan Hüseyin Özdemir de, aylarca savunma veren de şimdi hakimin karşısında.

Görevi kötüye kullanmadan, zimmetten yargılanıyorlar.

Bu tantanalı süreçte pek çok haber yaptık, pek çok yorumda bulunduk.

Ancak ilişkiler o kadar vıcıklaşmış ki, hiç birinin tutulur tarafı yoktu.

Çünkü bazı şeyleri, ne yaptılarsa birlikte yapmışlar.

Kimi bilerek, kimi bilmeyerek, ama sessiz kalarak...

Al birini, vur ötekine!