Ne zaman sokağa çıkıp esnafı-eşrafı dinlesek, konu dönüp dolaşıp aynı yere geliyor.
Herkesin bir derdi var.
Herkesin ortak bir derdi var.
Zonguldak&[#]8230;
Neden daha yaşanılabilir bir Zonguldak&[#]8217;ımız yok?
Neden kurumlar bölük-pörçük?
Neden bu kentin ortak sorunlarında buluşamıyoruz?
Neden bu kentin ortak değerlerinde buluşamıyoruz?
Neden hepimiz kentin ortak çıkarlarında yan yana gelemiyoruz?
Neden birlikte olmaktan bu kadar korkuyoruz?
Neden her konuda atıp tutarken, yan yana gelemiyoruz?
Neden aynı enkazın altında kalırken, kurumlar ve kişiler bazında birbirimize destek olamıyoruz?
Mesela TTK&[#]8230;
Mesela rödevançıların talepleri&[#]8230;
Mesela üniversite&[#]8230;
Mesela tersaneler bölgesi&[#]8230;
Mesela teşvik&[#]8230;
Mesela&[#]8230; Mesela&[#]8230; Mesela&[#]8230;
Bir sürü mesela!
Neden herkes karakolda doğruyu söylerken mahkemede şaşıyor?
Aslında bunlar biliniyor.
Anlaşılabiliyor.
Ama hastalığın teşhisine rağmen neden bu hastalıktan kurtulamıyoruz?
Neden bu kentin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi söz konusu olduğunda, toplumun huzur ve bireyin gelişimi söz konusu olduğunda yanımızda görmek istediklerimizin sorunlarına, taleplerine burun kıvırıyoruz?
Yukarıda sayılan ve sayılmayan daha pek çok konuda neden böyleyiz?
Neden birbirimizi sevmesek de ortak sorularımıza sahip çıktığımızda, birlikte sahip çıktığımızda kent adına, toplum adına kazanımlar elde edebileceğimizi göremiyoruz?
Gördüklerimizden neden korkuyoruz?
Bu kentte öyle delikanlı delikanlı dolaşanlar nerede?
Neden birbirlerini görünce kaçacak delik arıyorlar?
Bunlar nasıl delikanlı?
Bu kentin ırzına geçenlere neden seyirci kalıyorlar?
Mesela STK&[#]8217;lar&[#]8230;
Üye aidatları toplama, birilerine kimlik, itibar, para kazandırma dışında ne yapıyorlar?
Seminer, kongreler, ticari köprüler, yatırım işleri adı altında il il, ülke ülke gezenler, iş bu kent adına ortak tavır koymaya geldiğinde neden yarı yolda çil yavrusu gibi dağılıyor?
Neden birbirlerini satıyorlar?
Neden bu kente madik atıyorlar?
Ve sonrası&[#]8230;
Yalnız kalınca neden ağlıyorlar?
Neden, &[#]8220;Yok mu bize destek olan?&[#]8221; diye yalvarıp yakarıyorlar?
İşte içine düştükleri bu durumlardan neden bir sonuç çıkarmıyorlar?
Neden?
Neden?
Neden?
Bir sürü soru ve yanıt kendi içinde gizli.
Mesele nerede başlıyorsa, orada biter.
Herkesten aynı şeyleri duyuyoruz.
Aynı şikayetleri&[#]8230;
Söz hakkı ve yetkisi bulunmayanlara bir şey diyemiyoruz.
Ama söz hakkı ve yetkisi bulunduğu halde şikayet edenlere hayret etmemek mümkün değil.
Hep bir başkasını sorumlu tutanlar, şikayet etmekten ne zaman vazgeçecek?
İşte o zaman birbirimizi daha iyi anlamaya başlayacağız.
Zonguldak merkez ve ilçelerindeki tüm STK&[#]8217;lar ne zaman tam anlamıyla ortak taleplerde dayanışma içinde olacaksa, dayanışmaktan korkmayacaksa, belki o zaman bazı şeyleri değiştirme imkanı yakalayacağız.
&[#]8220;Ünal Bey&[#]8230; Ünal Bey&[#]8221; diye seslenmiştik.
Avukat kimliği taşımasına karşın medyanın eleştirilerine tahammül edemeyen CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş&[#]8217;ın bu tutumunun kimseye bir şey kazandırmayacağını anlatmaya çalıştım.
Umarız Ünal Bey de bu sürede empati yapmaya zaman bulmuştur.
CHP Zonguldak İl Başkanı Ertuğrul Koltuk, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş&[#]8217;ın medya ile yaşadığı polemiklerle ilgili soruya açık yüreklikle yanıt verdi.
Pusula TV&[#]8217;de sabah kuşağında yayınlanan &[#]8220;Günün Manşetleri&[#]8221;nde sorularımızı yanıtlayan Koltuk, aynen şöyle diyor:
"Ünal Bey, çiçeği burnunda bir milletvekili...
Zonguldak´ta iki milletvekilimiz var.
Biz isteriz ki, milletvekillerimiz en iyi şekilde bizi temsil etsin. Çünkü bu bizim için onur olacaktır.
Biz de İlçe Başkanları ile birlikte elimizden geleni yapacağız. Fakat biz bu süreci en iyi şekilde geçirmekten yanayız.
Ne halkımızla, ne de medyayla kavga-gürültü istemiyoruz.
Bu sebepten Ünal Bey ile görüşme yapmayı düşünüyorum.&[#]8221;
İşte gördünüz.
Bunu biz demiyoruz.
CHP&[#]8217;nin İl Başkanı söylüyor.
Bizim tanıdığımız Koltuk, Zonguldak&[#]8217;ta başka, Ankara&[#]8217;da başka konuşmaz.
Ve Demirtaş&[#]8217;ın bu tutumunun partiye de zarar vereceğini açık açık söyler.
Muharrem Akdemir´e çağrı...
Yazarımız Ali Kaya&[#]8217;nın çağrısından bir bölüm şöyleydi:
&[#]8220;Sevgili Başkanım;
Genel seçimler bitti.
Bizi Ankara&[#]8217;da temsil edecek vekillerimizi de seçtik.
Şimdi hükümeti oluşturmalarını bekleyeceğiz.
Ama ondan önce Zonguldak olarak bizim yapmamız gerekenler var.
İlk görev, &[#]8216;Zonguldak Birliği&[#]8217;ni kurmak olmalı.
Kentin sorunları ortada&[#]8230;
Kurtuluş tek başına olmaz.
Kentin bütününün; Belediyelerin, İl Genel Meclisi&[#]8217;nin, Ticaret ve Sanayi Odalarının, Ziraat Odalarının, Esnaf Odaları Birliğinin, Siyasi Partilerin, Milletvekillerinin, Sendikaların, Meslek Odalarının, Sivil Toplum Kuruluşlarının, Medya Kuruluşlarının bir çatı altında toplanması gerek.
Ben buna, &[#]8216;Zonguldak Birliği&[#]8217; diyorum.
Bunu sağlamak için ilk çağrı, kent Belediye Başkanı olarak size düşer.
Top sizde&[#]8230;
İlk adım, tüm Belediye Başkanları olarak bir araya gelmeniz.
Sonra arkası gelir.
Kabul ederseniz, Pusula TV´de tüm başkanların katılacağı bir programda bu ilk adımı atabilirsiniz.
Öneri sahibi olarak, bu toplantının moderatörlüğünü seve seve yaparım.
