Yerel siyasette durum vahim.
Şimdi devam edelim.
Sorun nerede başlıyor, nerede bitiyor?
Bu sorunun yanıtı olabilecek çok etken var.
Ancak ucuz siyasetin ve ucuz siyasetçinin prim yapması beraberinde aynı anlayışı takip eden yeni isimleri çıkmaya teşvik eder.
Öyle de oluyor.
Türkiye&[#]8217;nin pek çok yerinde cahil cesareti ile garip garip adayların çıkıp büyük laflar etmesi bundandır.
Arada bir de tahtası eksik olanlar var.
Çok şükür bizde tahtası eksik olan pek görülmüyor, ama halkı zıvanadan çıkarmak için elinden geleni yapan siyasetçi tipleri var!
Elbette her yerde bir temsil yarışı olabilir.
Ancak siyaset basit bir iş değil.
Kriterleri yüksek.
En azından öyle olması gerekiyor.
Toplum adına öne çıkmanın sorumluluklarını iliklerin kadar hissedecek ve uygulama cesareti olacak isimlere ihtiyaç var.
Özünde üretme çabası olan insanlardan olması gerekiyor.
Tabi ki önyargılar bazen yanıltabilir.
Ancak siyasetçi adayında, Milletvekili adayında bir şey varsa aday olmasa, seçilmese bile değerinden bir şey yitirmez.
CHP&[#]8217;de yeni İl Başkanı belirlenecek.
Hamdi Uçar istifa ederse Ak Parti&[#]8217;de yeni İl Başkanı belirlenecek.
Peki kim olacak?
Kimin olması gerekir?
Özellikle CHP&[#]8217;de kim seçilirse partiye artı katabilir?
Milletvekili Ali İhsan Köktürk yeni İl Başkanı olacak kişide ki sorumlulukları anlatırken merak ediyoruz?
Köktürk&[#]8217;ün bahsettiği kritere uyan kaç tane isim var?
Beş İl Başkan adayından hangisi bu kriterlerin hepsini bir arada bulunduruyor?
Kusura bakmasınlar ama hiç biri?
Kimse kırılıp gücenmesin.
Şartlar insanları bu sürece getirmiş olabilir.
Zonguldak sorunları olan bir kent.
Bu nedenle siyasetçilerin temsildeki tutumu çok daha fazla önem kazanıyor.
Bu yüzden amatör ruh ve profesyonel donanım şart.
Bunları taşıyan isimlerin temsilde yer alması şart.
Siyasi partilerin adayları nasıl belirleyeceği üzerine farklı öngörüler var.
Yapılabilecek en doğru şey toplumun reflekslerini dikkate almak.
Bu durum giderek düşen çıtayı belki biraz daha kaldırabilir.
Çıta yükselirse bundan herkes kazanır.
Kent kazanır.
Ama iş siyasilerin öncelikle temsil sorununu kabul etmelerinden geçiyor.
Bu durumdan rahatsız olmaları gerekiyor.
Kaygılarının öne çıkması gerekiyor.
Siyaset ısınırken köşe tutmaya çalışan herkesin birazda bu açıdan bakması iyi olur.
Ramis Muslu - Osman Tutkun
Genel Maden İşçileri Sendikası&[#]8217;nda başkanlık yarışı hızlandı.
Delege seçimleri öncesinde Üzülmez kaynıyor.
Genel Başkan Ramis Muslu&[#]8217;nun yeniden Genel Başkan olabilmek için öncelikle Üzülmez&[#]8217;den çıkması gerekiyor.
Yanlı iyi çalışan bir rakibi var.
Osman Tutkun.
Tutkun uzun süredir bugün için çalışıyor.
Kalabalılar topluyor.
Araya işçi olmayanları da topluyor.
Olabilir.
Buna da eyvallah.
Osman Tutkun&[#]8217;un çabasına saygı duymamak mümkün değil.
Ancak Tutkun&[#]8217;un seçim kazanacağım diye Ramazan Denizer gibi bol keseden atıp tutması, oraya buraya sallaması kimseye bir şey kazandırmaz.
Zonguldak ve sendika yeni bir Ramazan Denizer vakasını kaldıramaz.
Bu yüzden işçilerin beynini yıkamak için devreye giren yan güçlerden korkmak gerekir!
Seçim kazanacağım diye sendikaya zarar vermek ihanetten başka bir şey değildir.
Ramis Muslu ve yönetimi geçmişten gelen tüm yükü kaldırmak için çaba gösteriyor.
Başarılı da oluyor.
Bunları görmezden gelmek için çaba sarf edenlerin niyetini sorgulamak gerekir.
Yarışta demokratik zemin ve dilin dışına çıkılmamalı.
Osman Tutkun önce buna dikkat etmeli.
Duble yollarda yine tıkandık
Duble yol inşaatlarının hızlanmasına sevinirken kötü bir haber geldi.
Asıl ihaleyi alan firma işi alt taşeronlara vermiş.
Taşeronlar işi yapmış parasını alamamış.
Devreye Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım girmiş.
Asıl müteahhidin parası ödenmiş.
Müteahhit paranın bir bölümü taşerona ödemiş.
Geri kalanını alamayan taşeron iş bırakıp çekip gitmiş.
Sonuç;
Zonguldak- Ankara yolu üzerindeki duble yol inşaatında aksama var.
Yüksek kırımla alınan bir iş ve sonuç ortada.
Bu olay çok yaşandı.
Ve her seferinde başka bir halt çıkmasından bıktık!
