Şurada seçimlere çok az bir süre kaldı.
Zonguldak için en hayati sorun bu boğucu trafik ise birilerinin çıkıp bu konuyu sorgulaması ve gündemde tutması gerekir.
Bugün bu olayı tartışmamızın en temel nedeni bu konuda siyasilerden ve adaylardan &8216;Çıt&8217; çıkmamasıdır.
Zonguldak&8217;ın en çekişmeli bir birinden iddialı üç Belediye Başkan adayına Mithatpaşa Tüneli&8217;ni sordum.
Ak Parti Adayı ve Mevcut Belediye Başkanı sayın Secaattin Gonca&8217;ya.
CHP adayı ve önceki dönem Belediye Başkanı sayın İsmail Eşref&8217;e.
MHP adayı sayın Selahattin Gülay&8217;a
Henüz yanıt alamadım.
Yine soruyorum.
Yine soracağım.
Allah aşkına bugün sormayıp ne zaman soracağız.
Hadi ey ahali.
Bırakın sizi öpüp koklasınlar.
Sarılıp kucaklasınlar.
En içten sevgilerini göstersinler.
Siz hepsine inanın.
Hiç itiraz etmeyin.
Eğer bu kentte yaşıyor ve şu trafik illetinden dert yanıyorsanız.
O zaman desteklediğiniz, ve desteklemeyi düşündüğünüz adaya lütfen sorun.
Soru sorun.
Hesap sorun.
&8216;Sayın aday Mithatpaşa Tüneli konusunda bir çalışmanız var mı?&8217;
&8216;Sayın aday Mithatpaşa Tüneli konusunda ne düşünüyorsunuz?
&8216;Neden bu konuda tek kelime etmiyorsunuz&8217;
&8216;İkinci Makas Kavşağı&8217;nden Kapuz Bağlık&8217;a uzanan 1 kilometrelik tünelin yapılacağına mı inanmıyorsunuz?&8217;
&8216;Tünel&8217;den kaçıyor musunuz?&8217;
Arzu ediyorsanız; &8216;Maçanız mı yemiyor&8217; diye de sorabilirsiniz.
Ancak o soruyu şimdiden sormak onlara haksızlık olur.
Daha erken.
Önce güzel güzel soralım.
Bakalım hangi cevapları alacaksınız?
Bu tünelden yalnız ben geçmeyeceğim.
Tüm Zonguldak geçecek.
Tabi yaptırabilirsek.
Yapay sorumluluklar gelip geçer.
Vicdani sorumluluklar insanları doğruya götürür.
Seçmenin ve seçilmenin anlamı
Daha da yoğunlaşacak.
Bu gündemi öncelikle 29 Mart&8217;ta değerlendireceğiz.
Sonra uzun bir bekleme süresi sona erecek.
Bir terslik olmazsa beş sene sonra yeniden değerlendireceğiz.
İşte o gün herkesin kendisini bir kez daha sorgulaması için fırsat olacak.
O fırsat siyasi slogan haline gelecek.
Adaylar yeniden meydanlara çıkıp &8216;Bu seçim şundan bundan kurtulma fırsatıdır&8217; diyecek.
Beş yıl geriye gideceğiz.
Yani 29 Mart 2009&8217;a.
O zaman kendimizi bir kez daha sorgulayacağız.
Verdiğiniz oyun kıymetini anlamak için herkesin kendisini sorgulama şansı olacak.
Söz konusu seçimler gelip geçiyor.
Beşer beşer sayıyoruz yılları.
Ve geriye dönüp bakıyoruz.
Zonguldak&8217;ta ne değişmiş.
Ereğli&8217;de, Çaycuma&8217;da, Gökçebey&8217;de, Devrek&8217;te, Alaplı&8217;da ne değişmiş.
Hepsinden önemlisi seçilenler ne kadar değişmiş.
Seçilenler ne kazandırmış neler kaybettirmiş.
Ve aradan birileri çıkar eline hakaret eder.
&8220;Hay elim kırılsaydı da da şuna oy vermeseydim&8221;
Peki neden?
Alternatif seçme şansı siyasi partiler tarafından elinden alınmış seçmen beş yıl sonra da aynı şeyleri söyleyecek.
Aynı yeminleri edecek.
Aynı pişmanlıkları yaşayacak.
Aynı umutlarla beslenecek.
Aynı siyaset köşelerinde dönüp dolaşacak.
Yine uygulanabilir projeler yerine isimler üzerinde görüş birliğine varılacak.
Yüce Türk Milleti&8217;nin seçme ve seçilme kriterleri belli.
Biraz ağır aksak.
İster seçim sistemi, ister dayatma aday yöntemi.
Bir şeylerin yanlış gittiği görmek mümkün.
O zaman yapılması gereken bir şey var.
Milli Piyango&8217;nun teselli ikramiyesi gibi.
Hiç olmazsa kötüler arasından en iyisini seçelim.
En yiye karar vermek seçmenin sağ duyusuna kalmış.
