Zonguldak'ın Kilimli İlçesine bağlı Çatalağzı beldesinde kağıt fabrikası kurulmak isteniyor.
"Termik santraller cehennemi" Çatalağzı ve Muslu beldelerine bir de kağıt fabrikası kurulacak.
Artık insanlar, bölge halkının istihdamıyla çevreyi kirletmeme yalanlarına inanmıyorlar.
Bölgede 7 termik santral ünitesi bulunuyor, ÇATES ve Eren Enerji'nin...
ÇATES, baca filtrelerini yenileyeli bir sene oldu, bir sene öncesine kadar havayı kirletiyordu.
Eren Enerji ise, bacalarında filtre olduğunu ve çevreyi kirletmediklerini iddia etse de, çevreciler böyle düşünmüyor... İki termik santral şirketi de bölgeye vereceği zararı fazlasıyla verdi.
Artık "yeşillik" denen bir şey kalmadı. Yeşil örtünün üzerinde bir toz birikintisi var, bunu parmağınızı sürterek anlarsınız.
Çoğu meyve ve sebze yetişmez oldu, insanların sağlığı bozuldu. Bölge halkının yüzde 60'ı akciğer kanseri ve KOAH'a yakalandı.
Çatalağzı ve Muslu beldeleri gözden çıkartıldı, doğası ve denizi bozuldu.
Zaten buralarda insanlar yaşamak istemiyor artık, hepsi bir yerlere göç etti.
"İstihdam" denildi, o da istenildiği gibi, umut edildiği gibi çıkmadı.
Şimdi bu bölgeye kağıt fabrikası kurulmak isteniyor. Tamamen bu bölge "yaşam bölgesi" olmaktan çıkıp "kirli sanayi bölgesi" yapılacak.
Nefes alacak yer kalmadı, doğal güzellikler yok oldu!
Ben tam burada bir derin nefes alıp, Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz'ın söylediği sözleri düşünüyorum.
Ne demişti Vali Tutulmaz...
"Yatırım olmadan refahımızın artması, dünyanın nimetlerinden daha fazla toplum olarak faydalanmamız mümkün değil.
Yatırımı yaparken, çevreyi de koruyacağız. Bu işi dengeli götüreceğiz.
Basın mensuplarının, eleştiri yaparken, konulara bakarken, bu açıdan bakmasında fayda var.
Sadece 'olmasın' demekle olmuyor. Çevremizi koruyalım, geleceğimizi daha iyi bir şekilde kuralım. Bunu başarırsak, hep beraber daha mutlu oluruz."
Aynı zamanda ilimize yeni atanan Çevre ve Şehircilik Müdürümüz Şenol Ayyıldız'a da güveniyorum.
Çevre konularını ihlal eden tesislere ceza kesmekten geri kalmayacaklarını ilk geldiğinde söylemişti.
Hatta Alaplı'da kurulduğu günden beri Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ın sürekli olarak karşı çıktığı cüruf tesislerinin kapanmasında Çevre Müdürünün büyük emeği olduğunu düşünüyorum.
İlk defa çevre konusunda işini düzgün yapan bir müdür geldi.
Şenol Ayyıldız'dan aynı performansı, yeni kurulması planlanan kağıt fabrikasında da bekliyoruz.
Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz; hem yatırım, hem çevre aynı anda olsun lütfen...
Yıllardır bölge halkının çevre ve hava kirliliğinden çektiği çile yeter artık.

Sakın basına ayar vermeye çalışmayın!
Zonguldak'ta gazetecilere ayar vermeye, hizaya sokmaya çalışan bürokrat ya da siyasetçiler var.
Bir konu oluyor, bir sorun çıkıyor... Muhatabına soracağız, konuşmakta nazlanıyor.
Hemen bir örnek vereyim...
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, "Kafanıza göre haber yapıyorsunuz. Yanlış yazıyorsunuz. Bilmeden yazıyorsunuz" gibi eleştiriler yapıyor.
Gazeteci, karşısında muhatap bulamayınca, ne yapsın? Başkanı arıyorsunuz, bir konu soracaksınız...
Efendim, hepimizi toplayacakmış da, hepimize birden açıklama yapacakmış!
Biz koyun sürüsü müyüz? Hepimizi bir araya toplamak istiyorsunuz...
Biz sizin istediğiniz zamanda mı haber yapacağız.
Toplantıya gelen 50 kişi, haberi ayrıntılarıyla yazan 5 kişi... Diğerleri de, haberi internet sitemizden alıyor, kendi yapmış gibi hava atıyor. Bu nedenle de, bir bakıma "emek hırsızlığı" yaptırıyorsunuz.
Sonra, "Aranızdan ayıklayın" diyorsunuz. Biz ayıklamaya çalıştıkça, siz, bizi bir araya getiriyorsunuz.
Ben, aklıma gelen konuyu, Ahmet'in-Mehmet'in gazetesiyle aynı anda yapmak zorunda mıyım?
Basın toplantılarına bakıyoruz, hep aynı kişiler soru soruyor. Birkaç kişi de "ayıp olmasın" diye yağ çekmek amaçlı sorular yöneltiyor.
Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, hani kendi partisi içindeki hainlerden örnek vererek, bizim basın içindeki hainleri "temizleyin" demişti ya...
Öyle "temizleyin" demekle olmuyor Başkanım.