Türkiye Değişim Hareketi Lideri Mustafa Sarıgül&[#]8217;ün mitingini izleyenler arasındaydım.
Doğru bir gözlem yapıp, objektif bir dille anlatma sorumluluğundan yola çıkarak birkaç şey söylemek mümkün.
Henüz partileşmemiş bir siyasi hareket için Madenci Anıtı&[#]8217;nda beklenenin üzerinde bir kalabalık vardı.
Polis kayıtlarına göre bariyer içinde 7-8 bin civarında. Bariyer dışındakilerle birlikte bu rakam 10 bin civarında.
Yine polis kayıtlarına göre çevre ilçelerden en fazla katılım Çaycuma&[#]8217;dan olmuş.
En az katılım ise Devrek&[#]8217;ten.
Yine polis kayıtlarına ve partililerinde söylemlerine göre İstanbul ve Düzce, Ankara gibi illerden 35-40 büyük otobüs gelmiş.
Bunların büyük kısmı zaten Sarıgül&[#]8217;ün mitinglerine katılan ekipten.
Siyasi partilerin bu tür eylemleri elbette görsel açıdan önemli.
Bu eski bir alışkanlıktır ve çoğu zamanda yanıltıcı olabilir.
Ama ben o tarafında değilim.
Benim için partili veya harekete dahil olmuş kadrolu katılımcılardan çok, Zonguldak ve çevresinden gelenlerin tepkileri, ilgileri ve yorumları önemli.
Sarıgül konuşması sırasında iki net ifade kullandı.
Birinde CHP&[#]8217;nin eski Lideri Deniz Baykal&[#]8217;ı eleştirirken; &[#]8220;Gerçek CHP&[#]8217;liler burada&[#]8217; dedi.
İkincisinde ANAP&[#]8217;ı hatırlatarak; &[#]8220;Biz Merkez Partisiyiz&[#]8221; dedi.
Kendi içinde çelişki doğuran bu detay birçok kişinin aklında kalmış.
Katılımcılar arasında merkez partilerine yakın seçmenlerin ağırlığı ön plandaydı.
Ön kısımlarda ki coşkuya karşın arkalarda, polis bariyerlerinin çevresinde bulunan binlerce vatandaş henüz bu harekete katılmamış ama genel hatlarıyla bir merak içindeydi.
Bir arayış ve bekleyiş vardı.
Yani bir çıkış kapısı, bir lider ve bir alternatif arama düşüncesinde olanlar ön plandaydı.
Binlerce insanın kafasında o kişinin gerçekten Sarıgül olup olmayacağı yönünde bir düşünce vardı.
Asıl önemli olan, mitingin kalabalıklığı içindeki o sessiz kesimin ne diyeceği.
Mustafa Sarıgül&[#]8217;den halka seslenen Harun Akın&[#]8217;ın medya ve diğer siyasi partileri kast ederek; &[#]8220;Kapak olsun&[#]8221; gibi bir cümle kullanması dikkat çekti.
Akın&[#]8217;ın ÇATES tartışmalarıyla ilgili olarak takıntısının devam ettiği konuşmasına da yansırken, Sarıgül&[#]8217;ün Zonguldak&[#]8217;ın yerel konularda ki çıkışları düz cümlelerden örülüydü.
Sarıgül&[#]8217;ün İstanbul buluşmasını da dinleyen bir gazeteci olarak Zonguldak&[#]8217;taki sahne performansının daha zayıf olduğunu gördüm.
Miting organizasyonu çok iyi olmasına karşın Sarıgül&[#]8217;ün alanda bulunan katılımcılarla diyalog ve köprü kurma yönü zayıftı.
Sarıgül&[#]8217;ün yorgun olduğu gözlenirken miting öncesi sakal tıraşı olmadığı da yakınında bulunanların dikkatini çekti.
Türkiye Değişim Hareketi ve Harun Akın açısından beklenenin üzerinde bir ilgi vardı diyebiliriz.
Akın ve ekibi iyi bir sınav verdi.
Sarıgül&[#]8217;de Harun Akın&[#]8217;a olan güvenini açık dille ifade etti.
Şimdiden Değişim Hareketi&[#]8217;nde ikinci sırada kimin olacağı konuşulmaya başlandı.
Önemli olan alanda yapılan konuşmalar değil, alandan ayrılanların nasıl bir Sarıgül ve Değişim imajıyla ayrıldıkları.


Baykal geyikleri!


CHP Lideri Deniz Baykal&[#]8217;ın iddia edilen &[#]8216;zina&[#]8217; veya &[#]8216;yasak ilişkisi&[#]8217; giderek daha fazla tartışılır oldu.
Bahse konu kaset komplosunu siyasi emeller uğruna öne sürenler başta kınanırken tartışmalar şimdi bel altına kaymış durumda.
Aslında bundan başkasını da beklemek yanlıştı.
Genel Başkanlıktan istifa eden, ancak geri dönmenin yollarını açma çabası içinde olan Baykal&[#]8217;ın nasıl bir kurnazlık peşinde olduğunu herkes üç aşağı beş yukarı tahmin ediyor.
Baykal direndikçe geyik muhabbetlerinin konusu oluyor.
Liderler Baykal&[#]8217;a bel altı vuruyor.
CHP&[#]8217;li dostlarımız her ne kadar kızsalar da onları anlıyorum.
Çünkü Baykal onların genel başkanı ve onlar muhtemel bir iktidar veya koalisyon ortaklığı fırsatının ellerinden gitmesini istemiyorlar.
Baykal&[#]8217;ın cini bir defa şişeden çıktı!
Bu saatten sonra da yerine girmesi mümkün değil.
Yaygın medyanın bazı yazarları da nihayet Baykal&[#]8217;ın istifa etmek için gösterdiği duruşa karşılık, kameralar önünde neden eşinden özür dilemediğini sordular.
Bu da önemliydi.
Hala Baykal&[#]8217;ın &[#]8216;montaj&[#]8217; diyerek direttiği kaset konusunda genel görüş böyle bir ilişkisinin olduğu yönünde.
Baykal çıkıp eşinden ve partililerden özür dileyebilseydi ve buna rağmen istifa etmeseydi belki daha doğru bir iş yapmış olacaktı.
Ya da hem parti genel başkanlığından, hem de milletvekilliğinden istifa etse yine daha dik bir duruş gösterecekti.
Baykal diyor ki; &[#]8220;Genel Başkanlığı bıraktım ama meydanlarda olacağım&[#]8221;
Bu olmaz. Mümkün değil.
Milletin diline düşmüş ve inadına direnen bir Baykal bu haliyle partisine daha çok zarar verir.
CHP&[#]8217;li dostların artık daha mantıklı ve ilerici düşünmeleri gerekir.
Baykal&[#]8217;ı bırakın, başka lider bulmak için çaba gösterin.
Ama karizmatik lider sorunu olan bir partide elbette yeni isim belirlemek zor olacak.
Baykal&[#]8217;a haksızlık yapıldığını düşünenlerden birçok CHP&[#]8217;li yönetici ve partilinin; &[#]8220;Baykal bu saatten sonra gitmeli. Olan oldu. Geri gelirse bu sefer biz mağdur oluruz&[#]8221; sözlerine tanık oluyorum. Ama yüksek sesle söyleyemiyorlar.
İş daha fazla geyik muhabbetine dönmeden Baykal siyasette de nokta koymalı. Yapacak bir şey yok. Tarih Baykal&[#]8217;ı böyle yazacak.