Ülke gündeminde hareketli günler yaşanıyor.

Terör, birinci sırada...

Sırada ekonomi ve başka konular var.

Ancak hayat devam ediyor ve etmek zorunda.

Türkiye&[#]8217;nin her noktasında insanlar kendi alanlarında mücadele etmek zorunda.

Siyasette, ticarette, kent yaşamında&[#]8230;

Eğlence ve sanatta...

Olaylara Zonguldak açısından bakıyoruz.

Siyasetçiler gündemde.

Siyasetçilerin konuştukları gündemde&[#]8230;

Arada sendikacılar çıkıyor.

Sonra yerel yönetimler geliyor önümüze.

Belediye başkanları.

Onların açıklamaları.

Yaptıkları ve yapamadıkları&[#]8230;

Ama bu kentte aslında en çok konuşulması gereken insanlar, yeterince konuşmuyor, konuşulmuyor.

Konuşturmuyorlar.

Yazılmıyor, çizilmiyor.

Sıra onlara gelmiyor.

Onlar yerel ölçekli girişimciler.

Yerelden başlayıp genelin sınırlarını zorlamak isteyen üreticiler.

Üretim ve istihdam kavgası verenler.

Esnaflık yapıp istihdam sağlayan insanlar.

Ekmek veren insanlar.

Ekmek verirken, aç kalma ve bir gün her şeylerini kaybet riskiyle yaşayan insanlar.

Ticaret yapmak isterken, her şeylerini bankalara kaptırma riskiyle yaşayan insanlar.

Onlar her gün aramızda.

Onlar her gün yanı başımızda.

Onlar olmasa, bu kentte bazı şeyler çok sekteye uğrayacak.

Bu kent daha fazla yalnızlaşacak ve fakirleşecek.

O insanlar; ama 5, ama 100 kişi çalıştırarak, bu kentin kılcal damarlarına kan pompalayan insanlar.

O insanlar ama 100, ama 500 kişi çalıştırarak, aileleriyle birlikte 2-3 bin kişinin nefes almasını sağlayan insanlar.

Bir işletmeyle ticari yaşantıda pek çok kalem malın yolculuğunu sağlayan insanlar.

Bizler de her şeyi yazıyoruz.

Siyasetçiler her şeyi konuşuyor.

Gerekli-gereksiz her şeyi...

Ucuz politikalar ve polemikler üretmekte üzerimize yok.

Ama bir şey eksik kalıyor.

Bu kentte siyaset yapan, bu kentteki insanların üzerinden vitrin yapan siyasetçiler, iş dünyasından olup bitenden bihaber.

Filyos Projesi gibi büyük hayaller kurarken yerel bazda yapılabilecekleri görmezden gelerek, bu kentte siyaset yapmaya, vitrin yapmaya çalışıyoruz.

Partisi, konumu ne olursa olsun, bu kentin ekonomik ve sosyal yaşantısı üzerine politikalar üretmeden, mantıklı çalışmalar yapıp bunları yüksek sesle dillendirmeden hazıra konmaya alışmış siyasetçiler istemiyoruz.

Bu kentin neresinde, &[#]8220;kim ne üretiyor, kim ne istihdam sağlıyor, girişimciler hangi sıkıntılarla karşılaşıyor?&[#]8221; diye araştırma zahmetine katlanmadan, gündelik sığ polemiklerle kent adına siyaset yapmaya çalışan siyasetçiler istemiyoruz.

Politikacıların bir farkı olmalı.

Ne o politikacıları görebiliyoruz, ne de yarattıkları farkı.

Varsa birileri, lütfen ortaya çıksın.

Onların, Zonguldak&[#]8217;ın iş ve istihdam yaşantısına katkı sağlayacak fikirleri oldu da biz mi yazmadık!

Ali Kaya: &[#]8220;Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır&[#]8221;

Öğretmen atamalarında Zonguldak&[#]8217;ın uğradığı haksızlığa dikkat çekmiştik dün.

Yazarımız Ali Kaya, bu konudaki eleştirimize basit rakamlarla katkı sağladı.

Teşekkür ediyor ve onun iktidar partili siyasetçilere çağrısını paylaşıyoruz;

&[#]8220;Sevgili Atilla;
Öğretmen atamalarıyla ilgili yazındaki gizli sitemi anlayamayacak olanlara bir açıklama yapayım. Gerçekten öğretmen atamalarında Zonguldak&[#]8217;a büyük haksızlık yapılmış.
Türkiye 2011 nüfusu, 75 milyon 724, Zonguldak 2011 nüfusu ise, 619 bin 702. Basit matematiksel orantıyla Zonguldak&[#]8217;a en az 299 öğretmen ataması yapılması gerekirdi.
Oysa ki, bu hesap da doğru değil.
Çünkü bizzat Milli Eğitim eski Bakanlarından Hüseyin Çelik, geçen hafta bir televizyonda yaptığı açıklamada, Ankara&[#]8217;da büyük sayıda öğretmen fazlası olduğunu, bunların istihdamı için hükümetin formül arayışı içinde olduğunu söyledi.

İstanbul, İzmir gibi kentlerde de durum aynı.

Sadece bu illerin nüfusları düşülerek yapılacak basit orantılamaya göre de, Zonguldak&[#]8217;a en az 425 yeni atama yapılması gerekirdi.

Yani bu hesaba göre de, 290 öğretmen alacağımız var.
AKP&[#]8217;nin İl Başkanı ve İl Milletvekillerinden alacağımızı istiyoruz, bekliyoruz.
Ortada büyük bir haksızlık var.

Susmamaları gerekir.
Çünkü Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, daha iki gün önce Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında;
&[#]8216;Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır&[#]8217; (hadis) dedi.
Yani bizzat Başbakan&[#]8217;dan izin ve talimat var.&[#]8221;

CHP&[#]8217;de son durum!

Zonguldak Belediyesi&[#]8217;nin CHP&[#]8217;li Meclis üyelerinden bazılarının çocuklarını Zonguldak Belediyesi&[#]8217;ne sözleşmeli olarak işe koymasının ardından partinin ne yapacağı merak ediliyordu.

Genel Merkez ve İl yönetiminin uyarılarına rağmen çocuklarını işe koymaktan geri adım atmayan Meclis üyeleriyle ilgili rapor, Genel Merkez&[#]8217;e gönderiliyor.

İl Başkanlığı bu konuda sıkışmış durumda.

Tüzüğün dört ve beşinci maddelerine göre Meclis üyelerini ihraç etmeleri gerekirse, ihraç etmeleri gereken bir kişi daha var.

O da Belediye Başkanı Muharrem Akdemir.

Genel Merkez yönetiminin bu konuda ne karar vereceği merak ediliyor.

Ancak genel beklenti, zamana ve soğumaya bırakılarak, halkın ve medyanın gündeminden düşürülmesi.

Ancak bu konu unutulacak gibi değil.

CHP bu konuda radikal de olsa bir karar alamadığı sürece, seçimde gittiği her kapıda bunlar karşısına gelir.