Diyarbakır&8217;dan kötü haber geldi.


&8220;İnsansız hava araçlarıyla varlıkları tespit edilen PKK´lılar, "Teslim ol" çağrısına ateşle karşılık verdi.


Çıkan çatışmada 3´ü uzman erbaş olmak üzere 13 asker şehit oldu. 7 Mehmetçik de yaralandı&8221;


Haber böyle.


13 fidan devrildi.


Tabi dün bu saat itibariyle.


13 fidan arasında Zonguldak&8217;tan şehit olup olmadığını henüz öğrenemedik.


Ne anlatsanız ne söyleseniz boş.


Bu ölümleri hiçbir anne babaya anlatamazsınız.


Hiçbir eşe, hiçbir evlada anlatamazsınız.


Açılım politikaları saçıla saçıla bir hal oldu.


Apo&8217;ya soracaklar, DTP&8217;lilere soracaklar;


&8220;Neden böyle oldu&8221;


Onlar ne diyecek;


&8220;PKK değil, önce TC askeri ateş etti&8221;


Göreceğiz.


Acaba bu fidanların içinden hiç Milletvekili, Bakan çocuğu çıkacak mı?


Eskiden her şehidin arkasından; &8220;Vatan sağ olsun&8221; diyordu anne babalar.


Babalar; &8220;Bir oğlum daha var o da bu vatana feda olsun&8221; diyordu.


Anneler; &8220;Oğlum şehit&8221; oldu diye avunuyordu.


Eşler; &8220;Ağlamayacağım&8221; diyerek direniyordu.


Erkek evlatlar; &8220;Bende babam gibi asker olacağım&8221; diye özendiriliyordu.


Kız evlatlar; babasız kalmanın tarif edilemez acısıyla uçuyordu yuvalardan.


Ateş düştüğü yeri yaktığından seyirci kalıyordu millet.


O genç delikanlıların gerçekten kendi çocuğumuz olduğunu düşünemeyecek kadar daha önemli işlerimiz var!


Bu yüzden o acının birazını bile hissetmek zor geliyor.


Şehit cenazelerinde artık farklı şeyler söyleniyor bu ülkede.


Şehitlerin evlerinde farklı isyanlar patlıyor peş peşe.


Tepkiler yükseliyor.


Komutanlar, siyasiler artık eskisi kadar rahat gidemiyor cenaze törenlerine.


Özellikle siyasiler.


Yöre milletvekilleri.


Sormak lazım nasıl gidecekler bu şehitlerin cenazelerine?


Ne diyecekler?


En iyisi mi hiç gitmesinler.


Çünkü bir şehit yakını çıkıp; &8220;Ne işiniz var burada?&8221; dese başına iş alır.


Biraz daha ileri giderse koruma ordusu yaka paça alabilir.


Daha da ileri giderse biber gazı yiyebilir.


Bütün bu durumlarda devletin kayıtlarında izlenmesi gereken kişiler arasında yer alabilir.


Burası Türkiye.



Vali Erdal Ata´nın çözüm formülleri


Dün Vali Erdal Ata ile Lavuar Alanı&8217;nın çözüm formüllerini konuştuk.


Kent Konseyi&8217;nin kendisini ziyaretindeki sözlerinin basında biraz farklı algılamaya neden olabilecek şekilde yansıdığını hatırlattı.


Projenin önündeki engelleri anlattı.


Projeye bir itirazının olmadığını ancak uygulamada doğabilecek sorunların gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.


Projenin; Milli Emlak Müdürlüğü&8217;nün Türkiye Taşkömürü Kurumu ile arazi takasını kolaylaştırması açısından uygun olmadığının altını çizdi.


&8220;Kurum menfaati&8221; diyen Milli Emlak Müdürlüğü&8217;nün Türkiye Taşkömürü Kurumu ile arazi takası yapabilmesi için bağlı olduğu Bakanlığa yasayla zorunlu hale getirilmiş bir gerekçe sunması şart.


Olayın TTK ayağında bir sorun yok.


Milli Emlak ayağında bir sorun yok.


Belediye ayağında bir sorun yok.


Ancak bu üç kurumun arazi takası ve imar düzenlemeye ilişkin kurumsal yaptırımlarını bir araya getirip çözmeye çalıştığınızda olay çorbaya dönüyor.


Bu yüzden de herkes kendi üzerini düşeni yaptığı halde bir karış yol alınamıyor.


Milli Emlak Müdürü kazara; &8220;Ben yaptım oldu. Takas ettim gitti&8221; dese yarın çok ciddi bir suçlamayla yargılanabilir.


Belediye ve TTK kanadı rahat.


Vali Ata bu işlerin uzamasından memnun değil.


Kamuoyunun da sabırsızlanmasını normal karşılıyor.


Bu yüzden üç farklı çözüm yöntemi sunuyor.


Bunlardan birincisi proje içinde hazineyi ikna edecek bir düzenleme ve yer gösterme durumunda Milli Emlak ile uzlaşmaya varılabilecek olması.


İkincisi alanın Hazine üzerinden Özel İdare&8217;ye devri. Alanın Özel İdare&8217;ye devri durumunda proje, Belediye ve kurumlarla işbirliği içinde yap - işlet - devret modeliyle yapılabilir. Atanın üzerinde durduğu başka bir alternatif ise Yüksek Planlama Kurulu&8217;ndan alınacak kararla mülkiyet sorunu çözülebilir. Bunun için de siyasi mekanizmanın devreye girmesi gerekiyor.


Yani Başbakan Recep Tayyip Erdoğan&8217;a bu konunun Zonguldak için önemi doğru anlatılabilirse YPK&8217;nın bu düzenlemeyi yapması mümkün.


Belediye CHP&8217;li.


İktidar Ak Parti.


Burada olaya siyasi bakmadan hizmet anlayışı ile yaklaşılabilirse çözüm aslında çok kolay.


Mülkiyet sorunu çözülebilirse projenin uygulanabilirliğini tartışmak daha mümkün olacak.


Ak Parti Milletvekilleri&8217;ne burada ciddi görev düşüyor.


İl Başkanı Hamdi Uçar&8217;a görev düşüyor.


Belediye Başkanı Muharrem Akdemir&8217;e görev düşüyor.


Kent Konseyi Başkanı Yesari Sezgin&8217;e görev düşüyor.


Projenin hayata geçerse prim kapma yarışı olacak.


Bu durumda; &8216;ona prim yapar - buna birim yapar&8217; endişeleriyle yılları geçireceksek halkın ne günahı var.