Ereğli Belediye´nin eski Başkanı Murat Sesli´nin cezaevine giriş sürecinde çok şey söylendi yorumlandı.
Babasını kaybetmesine çok üzülmüştüm.
Serbest bırakıldığını öğrendiğimde Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen´in makamındaydık.
Haberi Başkan Gülşen, Osman Sav ve Savaş Çiloğlu ile paylaştım.
Sesli´nin serbest kalması inanıyorum ki pek çok kesim tarafından memnuniyetle karşılandı.
İnanıyorum sıkı arkadaş olmalarına karşın siyasetin karşıya getirdiği iki isimden Belediye Başkanı Halil Posbıyık´ta, Sesli´nin serbest kalmasına sevinenler arasındadır.
Sesli´nin gözaltına alınmasının ardından Bayram Tomakin ile benim de bir gece emniyette kalmama neden olan süreçle ilgili söylenecek yazılacak o kadar çok şey var ki.
Operasyonun ardından ´perde arkası´ diye bir yazı yazmıştım.
Tarih gelecek çok daha büyük laflar edeceğim.
Bunlar zamanla yazılır çizilir.
Pek çok şeyi anlıyorum anlamasına da bir şeyi anlayamıyorum.
Galiba insanlar için en ağırı yargılanmadan aylarca beklemek zorunda kalmak.
Suçlamaların tam olarak ne olduğunu bilmeden iddianamelerin hazırlanıp huzura çıkılacak o günü beklemek.
İşte Ergenekon davalarını görüyoruz.
Herkes mantar gibi toplanıyor.
Bir yıl boyunca hücrelerinde iddianamelerin hazırlanmasını bekleyenler var.
Ve ilk duruşmada serbest bırakılanlar.
Güven duyulan o yargının işine karışmak kimsenin haddine değil.
Adalete olan güven ara sıra sarsılsa da söylemler duyguların yeterince ifade edilmesine izin vermiyor.
Bu yüzden herkes inanarak ya da inanmayarak adalete güveniyor.
Çünkü başka çareleri yok.
Yargı reformları bu ülkeye hep yeni sorunlar getirmiş.
Analistlerin görüşleri çok farklı.
Kim yanlış yaptıysa cezasını çeksin.
Ancak insanlar kim olursa olsun yargılanabilmek için aylarca hücrelerde bekletilmesin.
Murat Sesli´de o isimlerden biri.
Şimdi sormak lazım.
MDF´yi verseydi acaba başına bunlar gelir miydi?
İlahi takdir.
Adalet her yerde herkese lazım.
Babasını kaybetmesine çok üzülmüştüm.
Serbest bırakıldığını öğrendiğimde Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen´in makamındaydık.
Haberi Başkan Gülşen, Osman Sav ve Savaş Çiloğlu ile paylaştım.
Sesli´nin serbest kalması inanıyorum ki pek çok kesim tarafından memnuniyetle karşılandı.
İnanıyorum sıkı arkadaş olmalarına karşın siyasetin karşıya getirdiği iki isimden Belediye Başkanı Halil Posbıyık´ta, Sesli´nin serbest kalmasına sevinenler arasındadır.
Sesli´nin gözaltına alınmasının ardından Bayram Tomakin ile benim de bir gece emniyette kalmama neden olan süreçle ilgili söylenecek yazılacak o kadar çok şey var ki.
Operasyonun ardından ´perde arkası´ diye bir yazı yazmıştım.
Tarih gelecek çok daha büyük laflar edeceğim.
Bunlar zamanla yazılır çizilir.
Pek çok şeyi anlıyorum anlamasına da bir şeyi anlayamıyorum.
Galiba insanlar için en ağırı yargılanmadan aylarca beklemek zorunda kalmak.
Suçlamaların tam olarak ne olduğunu bilmeden iddianamelerin hazırlanıp huzura çıkılacak o günü beklemek.
İşte Ergenekon davalarını görüyoruz.
Herkes mantar gibi toplanıyor.
Bir yıl boyunca hücrelerinde iddianamelerin hazırlanmasını bekleyenler var.
Ve ilk duruşmada serbest bırakılanlar.
Güven duyulan o yargının işine karışmak kimsenin haddine değil.
Adalete olan güven ara sıra sarsılsa da söylemler duyguların yeterince ifade edilmesine izin vermiyor.
Bu yüzden herkes inanarak ya da inanmayarak adalete güveniyor.
Çünkü başka çareleri yok.
Yargı reformları bu ülkeye hep yeni sorunlar getirmiş.
Analistlerin görüşleri çok farklı.
Kim yanlış yaptıysa cezasını çeksin.
Ancak insanlar kim olursa olsun yargılanabilmek için aylarca hücrelerde bekletilmesin.
Murat Sesli´de o isimlerden biri.
Şimdi sormak lazım.
MDF´yi verseydi acaba başına bunlar gelir miydi?
İlahi takdir.
Adalet her yerde herkese lazım.
Akın ve Turpçu
Siyaset arenası birden bire hareketleniverdi.
CHP 22. Dönem Milletvekili Harun Akın´ın CHP´den istifasının ardından şimdi nerede siyaset yapabileceği tartışılacak.
Mustafa Sarıgül hareketinin içinde yer alacağı öngörüsü sokaktaki insanlarda hakim bir görüş.
Şartlar nereye gider.
DSP teklif götürebilir.
Öte yandan Ak Parti Genel Merkezi bu bağlamda harekete geçebilir.
Siyasi hareketlilik artarak devam edecek.
Son bomba yine CHP´de.
Kısa bir süre önce SHP´den ayrılan eski Parti Meclisi Üyesi Şerafettin Turpçu´nun CHP İl Başkanı olacağı konuşulan konular arasında.
Fıslayanlar yine CHP´den.
Gelişmeler siyasete ciddi bir hareketlilik geleceğini gösteriyor.
Partiler ne zamandır pas tutmuştu.
Belki bu sayede Zonguldak biraz olsun kendine gelir.
CHP 22. Dönem Milletvekili Harun Akın´ın CHP´den istifasının ardından şimdi nerede siyaset yapabileceği tartışılacak.
Mustafa Sarıgül hareketinin içinde yer alacağı öngörüsü sokaktaki insanlarda hakim bir görüş.
Şartlar nereye gider.
DSP teklif götürebilir.
Öte yandan Ak Parti Genel Merkezi bu bağlamda harekete geçebilir.
Siyasi hareketlilik artarak devam edecek.
Son bomba yine CHP´de.
Kısa bir süre önce SHP´den ayrılan eski Parti Meclisi Üyesi Şerafettin Turpçu´nun CHP İl Başkanı olacağı konuşulan konular arasında.
Fıslayanlar yine CHP´den.
Gelişmeler siyasete ciddi bir hareketlilik geleceğini gösteriyor.
Partiler ne zamandır pas tutmuştu.
Belki bu sayede Zonguldak biraz olsun kendine gelir.
İki yüzlü Zonguldak
Hani bazen insanlar dürüstçe yaklaştıkları için pişman olurlar. Pek çoğumuzun başına gelmiştir. Dürüst davrandığı, açık sözlü konuştuğu için konuşanlar zaman zaman ciddi sıkıntılar çekebilirler.
Oysa dili iyi kullanmak lazım.
Manevra kabiliyeti iyi olanlar siyasette köşe başlarını tuttuğu sürece hangisin doğru, hangisinin yanlış olduğu her zaman tartışılır.
Zonguldak bu bağlamda iki yüzlü bir kent.
Nefretini ve sevgisini olduğu gibi yansıtanların her zaman başına bir iş gelebilir.
Zonguldak´ın genelini böyle bir kapsama sokup da haksız yere kimseyi aşağılamak istemem. Ancak kast edilenler yönetimsel anlamda söylediğinin arkasında duramayan, söylediğini söylememiş gibi kabul ettirmeye çalışanlar vardır. Ve maalesef bunlar siyasette sıkça görülürler.
Dürüst kalın.
Geri dönüp bakacak yüzünüz olsun.
Oysa dili iyi kullanmak lazım.
Manevra kabiliyeti iyi olanlar siyasette köşe başlarını tuttuğu sürece hangisin doğru, hangisinin yanlış olduğu her zaman tartışılır.
Zonguldak bu bağlamda iki yüzlü bir kent.
Nefretini ve sevgisini olduğu gibi yansıtanların her zaman başına bir iş gelebilir.
Zonguldak´ın genelini böyle bir kapsama sokup da haksız yere kimseyi aşağılamak istemem. Ancak kast edilenler yönetimsel anlamda söylediğinin arkasında duramayan, söylediğini söylememiş gibi kabul ettirmeye çalışanlar vardır. Ve maalesef bunlar siyasette sıkça görülürler.
Dürüst kalın.
Geri dönüp bakacak yüzünüz olsun.
Kaymakam Hasan Yaman
Önceki akşam Çaycuma´daydık.
Çaycuma´nın 2 haftalık Kaymakamı Hasan Yaman´ı tanıdık. Genç, girişimci ruhlu, kıpır kıpır. Gelmeden önce bölgeyle ilgili araştırmalarda bulunmuş.
Ve özellikle tarım ve hayvancılık anlamında internette yazılanlarla Çaycuma´da edindiği bilgiler arasında ki tezatlıkları görmüş.
Doğu´da çorak ovalarda görev yapmış ve coğrafi avantajları çok iyi gözlemliyor.
Kaymakam Hasan Yaman başarılı olur.
Tarif etmek gerekirse, eski Kaymakamlardan şimdi ki Mülkiye Müfettişi Musa Işın´ın güler yüzlü hali. Kendisine ve Çaycuma´ya hayırlı uğurlu olsun.
Çaycuma´nın 2 haftalık Kaymakamı Hasan Yaman´ı tanıdık. Genç, girişimci ruhlu, kıpır kıpır. Gelmeden önce bölgeyle ilgili araştırmalarda bulunmuş.
Ve özellikle tarım ve hayvancılık anlamında internette yazılanlarla Çaycuma´da edindiği bilgiler arasında ki tezatlıkları görmüş.
Doğu´da çorak ovalarda görev yapmış ve coğrafi avantajları çok iyi gözlemliyor.
Kaymakam Hasan Yaman başarılı olur.
Tarif etmek gerekirse, eski Kaymakamlardan şimdi ki Mülkiye Müfettişi Musa Işın´ın güler yüzlü hali. Kendisine ve Çaycuma´ya hayırlı uğurlu olsun.
