Kaç zamandır yazıp duruyorduk.


Hem haber yaptık, hem yorum.


Şehrin trafik sorununa alternatif çözümler üretilmesi gerektiğini vurguladık.


Bunlardan biri de Mithatpaşa Tüneli.


Medya´nın Mithatpaşa Tüneli´ne karşı sıcak yaklaşımı, düşünceleri de hızlandırdı.


Zonguldak Platformu bu konuda bir çalışma başlatıyor. Mithatpaşa Tüneli için ilk imza Cumartesi atılıyor.


Bizim hassas politikalarımızdan biriydi bu tünel.


Şimdi daha geniş bir çerçevede ele alınıyor.


Bin 100 metrelik tünel için, bin 100 metrelik imza toplanabilir mi bilemiyorum. Ama bizler bu düşünceyi sonuna kadar destekleyeceğiz.


Zonguldaklılar için aslında bu olay ilk değil.


Ankara yolunun yapılabilmesi için 1970´li yıllarda Zonguldaklılar yakalarında "Yol istiyoruz" amblemleriyle dolaşmışlar birkaç gün.


Kamuoyu sahip çıkmış ve Ankara yolu yapılmış.


Şimdi bir imza kampanyası başlatılıyor.


Zonguldak Platformu, oluşumundan sonra ilk kez böylesine bir olayla karşımıza çıkıyor.


Toplanacak imzalar siyasi mekanizma üzerinde bir baskı olacak.


Sorunun öneminin daha net vurgulanması adına atılan bu önemli adımdan dolayı Zonguldak Platformu´nu ve üyelerini kutluyorum.


Senci-benci demeden herkesin sahiplenmesi gereken bir çalışma.


Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir, Karadeniz Sahil Yolu üzerinde yapılan tünellerden örnekler verirken; "Aşkımızdan Zonguldak´ın dağlarını da deleceğiz" demişti.


Ak Parti Milletvekili Polat Türkmen de Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından fizibilite çalışması yapılacağını açıklamıştı.


Bu söylemler önemli söylemler.


Kendilerine de teşekkür etmek gerekiyor.


Ancak Ankara´nın, durumun aciliyetinin yeterince farkında olduğunu zannetmiyorum.


Zonguldak Platformu bu çıkışla ciddi bir baskı unsuru olacak ve sürecin sıkı bir takipçisi olacaktır.


Olmalıdır.


Sadece imza kampanyası ile bu işlerin olmayacağını hepimiz biliyoruz.


O zaman ilk iş, bu kampanyaya destek olmaktan geçiyor.


Şucu-bucu demeden Zonguldak´ın bu tarz sivil toplum hareketlerine her zaman ihtiyacı var.


Buradan çıkacak sonuçlar çok önemli.


Etkili olunabilinirse devamı gelecektir.



Karum&8217;a 90 bin lira ceza neyin çözümü?


Terakki Mahallesi sakinleri Vali Erdal Ata´ya verdikleri dilekçeyle kömür ve benzeri madenlerin tozlarını yuttuklarını ifade ederek, çözüm istediklerini vurgulamışlardı.


Toplanan 395 imzalı dilekçeyle çözüm bulunmasını isteyen mahalle sakinleri haklı.


Bizler de daha önce liman sahasındaki talaş yığınlarının fırtınayla birlikte şehirde kimseye nefes aldırmadığını yazmıştık.


O zaman geç uyanan ve cezai işlem yapmak için hareket etmeyen Çevre Müdürlüğü bu sefer elini çabuk tutmuş.


Şikayete bağlı olarak 90 bin liralık cezayı kaptırmış. Ama yanlış giden şeyler var.


Mahalle sakininin talebi ceza yazılması değildi ki. Onlar çözüm bulunmasını istemişlerdi. Eğer ceza yazarak ithalatçı firmayı buradan kaçırmak istiyorlarsa o zaman sorun yok.


O zaman yerinde bir uygulama.


Yani ceza yaza yaza burayı ithal kömürlerin geldiği bir liman olmaktan çıkarmak akıllıca bir fikir!


Bugün Karum´a yazılan ceza yarın Teoman Papila´ya yazılabilir.


Karum Ankara firması.


Teoman Papila Zonguldaklı.


Papila cezayı yerse gemiyi boşaltmadan geri gönderir. Yani ceza çözüm değil.


Çevre Müdürlüğü ceza yazmaya bu kadar meraklıysa yazacak çok yer var.


Ama amacı çözüm bulmaksa o zaman yapılacak ilk iş ceza değil.


Kaldı ki hurda demir ithali için antrepo yapılmasına izin vererek görüntü kirliliğine neden olan TTK Genel Müdürlüğü, bu ticaretten çok güzel para kazanıyor.


TTK bu şartlarda cezaya ortak olmalı!


Tekrar ediyorum.


Terakki Mahallesi sakinleri kalıcı çözüm istemişti.


Bu cezalar "Kardeşim başka limana git" demekten başka bir şey değildir.