Bir süredir Memur-Sen üniformasıyla top koşturanların kurumlarda yaşattıklarını yazmaya, yorumlamaya çalışıyorum.

Bunları yaparken de; somut örnekler, mağduriyetler, baskı ve tehditler üzerinden hareket ediyorum.

Memur-Sen Zonguldak İl Temsilcisi Kamuran Aşkar ve sendikaya bağlı şubelerin başkanları ile yöneticileri basın mensupları ile buluştu.

Sayın Aşkar, hem orada yazdıklarımıza yanıt verdi, hem de yazılı bir açıklama gönderdi.

Teşekkür ediyor ve aynen aktarıyoruz.

[*] [*] [*] [*]

"Sevgili Atilla;

Son günlerde yazdığınız köşe yazılarında şahsım, Memur-Sen ve bağlı iş kollarına yönelik yaptığın eleştiriler üzerine şahsınızı ve Zonguldak kamuoyunu bilgilendirmek için, aşağıdaki konularda açıklama yapma gereği duyduk. Umarım verdiğimiz cevapları da yaptığınız eleştirilerin karşılığında dikkate alır yayınlarsınız.

[*] [*] [*] [*]

Hemen peşinen söyleyeyim.

Eleştirilere kulak tıkamıyoruz.

Hem şahsım, hem iş kollarındaki başkanlarım kendileriyle ilgili eleştirileri okumakta, değerlendirmekte ve işleyişlerini sorgulamaktadır.

Gerek kamuoyundan gelen, gerek basından gelen ve gerekse diğer konfederasyon ya da sendikalardan gelen olumlu veya olumsuz eleştiriler bizim için önemli.

İftiharla söyleyebilirim ki, konjonktürü takip eden dinamik bir teşkilatız.

Bu vesileyle basında yer alan bazı ithamlara cevap vermek istedik:

[*] [*] [*] [*]

Memur-Sen düne kadar FETÖ'cüleri bünyesinde barındırdığı iddiası...

Evet, ne yazık ki, her kurumda olduğu gibi bizim de aramızda FETÖ'cüler vardı.

Ancak eğitim başta olmak üzere kendi içlerinde bir memur yapılanmasına giren malum örgüt Türkiye'de ilk olarak bizim teşkilatlarımızdan tasfiye olmuştur.

[*] [*] [*] [*]

15 Temmuz darbe gecesinde, darbe sürecinin başladığı saatlerde üyelerini sokağa davet eden ve günlerce üyeleriyle birlikte meydanlarda demokrasi nöbeti tutan Memur-Sen yönetim kurullarımız ve teşkilatlarımız bu sınavı alınlarının akıyla geçmiştir.

Memur-Sen Genel Başkanımız ve teşkilatlarımız günlerce demokrasi nöbetlerinde en ön safta olmuştur.

Tüm sivil toplum örgütleri içerisinde, darbeye karşı koyarak abartısız ilk sırayı almıştır.

[*] [*] [*] [*]

Aynı şekilde son ihanetçiler kamudan atılıncaya kadar mücadele edeceğimizi, babamızın oğlu da olsa bu ihanetin içinde yer alan kim olursa olsun cezasını çekmesi için mücadele vereceğimizi her platformda söyledik.

Ama arada masumların zarar görmesine asla izin vermeyeceğimizi de ifade ettik.

Bunun gereği neyse yaptık.

Cebreden değil, cezbeden devlet için bir sivil toplum örgütü olarak üzerimize düşeni yapmaktan kaçmadık, kaçınmadık.

[*] [*] [*] [*]

Memur-Sen'in baskı yahut tehditle üye yaptığı iddiası...

Biz ülke sorunları karşısında tenkit değil; teklif odaklı bir anlayışın mirasçılarıyız.

Konfederasyonumuzun yahut konfederasyona bağlı sendikalarımızın baskı yahut baskıyı çağrıştıran başka kelimelerle asla işi olmamıştır.

Memur sendikacılığında çığır açan kazanımlarımız, memura ilk defa toplu sözleşme hakkı tanıyan çalışmalarımız, masanın da yasanın da hakkını veren anlayışımız ve dünyayla ilgili, ülkemizle ilgili, şehrimizle ilgili görüş ve önerilerimizi insanlara anlatarak üye kazanmak, insanların gönlünü kazanmak üye yapma stratejimizin özünü oluşturmaktadır.

Ülkemizde üyesini düşünen, üyesiyle düşünen tek konfederasyonuz. Her yıl üyemizin eğitimi için bir yığın program organize etmekte, akademik araştırmalar kaleme alıyoruz.

[*] [*] [*] [*]

Münferit bir takım hadiseler olmuşsa ona da hiç düşünmeden müdahale ediyoruz.

Büyüme kültürümüzle ilgili küçük bir örnek vermek istiyorum.

Zonguldak'ta kültür iş kolunda KESK'e bağlı Kültür-Sanat-Sen yetkili sendika...

Eğer iktidar veya baskı odaklı bir sendikacılık literatürü geliştirmiş olsaydık, Memur-Sen'e bağlı Kültür Memur-Sen yetkili olurdu.

[*] [*] [*] [*]

Atamalara müdahale ettiğimiz iddiası...

Defalarca söyledik, yine söylüyoruz, Memur-Sen bir atama mercii değildir. Konfederasyon olarak, bütün görevde yükselme sınavlarında üyelerimizi ciddi olarak sınavlara hazırladık, sınavlara hazırlık kitabı bastırdık ve özel yetiştirme kursları açarak üyelerimize yoğun bir destek verdik.

Sınavı kazanarak, başarılı olan adayların yaklaşık yüzde 70'inin Memur-Sen üyesi olması da bunun en büyük delilidir.

Yeterli puan almamış veya varlığını Memur-Sen'i eleştirme ve çamur atma hastalığına yakalanmış kişilerin kasıtlı ve ısrarlı bir şekilde çıkarmış olduğu bu tür söylentilerin tamamı hilafi hakikattir.

[*] [*] [*] [*]

Üyemiz olsun, olmasın bütün kamu çalışanlarının kişilik haklarını, temel hak ve özgürlüklerine saygı duyduğumuz, insan hak ve hürriyetleri için mücadele ettiğimiz itiraz edilmeyecek bir gerçekliktir.

Kaldı ki, bir konfederasyonun kendi üyesini atama konusunda teşebbüste bulunması da olağan bir durumdur.

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak bürokrasisiyle baskı ve şikayete dayalı bir ilişki kurduğumuz iddiası...

Memur-Sen olarak gerek milletvekillerimizle, siyasi partilerimizle, gerek diğer bürokratlarımızla kurduğumuz ilişki Zonguldak'ı önceleyen ve çözüm odaklı bir ilişkidir.

Bu şehri ve insanlarını düşünen, şehirdeki olumsuzlukları ve yolunda gitmeyenleri ifade etmekten kaçınmayan bir teşkilatız.

Bu dün de öyleydi, bu gün de öyle...

Evet, şikayet ediyoruz.

Güç kaybeden Zonguldak'ı şikayet ediyoruz, Zonguldak'ın yapılmayan yollarını şikayet ediyoruz.

Yok olan kültürümüzü şikayet ediyoruz.

Yaşama koşullarımızın kötüleşmesini şikayet ediyoruz.

Millete karşı duranları ve millete ayak direyenleri şikayet ediyoruz.

Şikayet etmeye de devam edeceğiz.

[*] [*] [*] [*]

Biz Memur-Sen olarak öz eleştiri kültürünü son derece önemsemekteyiz. Bu anlamda bizimle ilgili yapıcı eleştirilere sonuna kadar açığız.

Ancak son zamanlarda Memur-Sen ve iş kollarımızla ilgili yapıcılıktan uzak birtakım eleştirilerin ideolojik ve haddini aşan ifadeler olduğunu düşünüyoruz.

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak'ın en büyük sivil toplum örgütü olarak özellikle basınımızın bu şehir adına önemli bir görev üstlenmesi gerektiğine inanıyoruz.

Başka Zonguldak yok.

Zonguldak'ın geleceğine katkı sağlamayacak birtakım kısır döngüler, günü kurtarma amaçlı polemikler ve spekülasyon gazeteciliği basınımızın itibar etmemesi gereken en önemli hususlar.

Başta basınımız olmak üzere Zonguldak'ın bütün bileşenleri şehir adına, şehrimiz adına birlik olmak zorunda.

Bütünleştirici bir söylem geliştirmek zorunda...

Zonguldak'ın önünü açacak bir gündem oluşturmak zorundayız.

[*] [*] [*] [*]

Kişisel ve ideolojik tavırları bırakarak, söz konusu Zonguldak'sa gerisi teferruattır anlayışıyla hareket etmek zorundayız.

On beş yıllık AK Parti iktidarında yolları bitmeyen, tünellerinin ucu görünmeyen, altyapısı tamamlayan belki de tek şehir Zonguldak.

Her gün kötüye giden bir şehir...

Emekli sayısı çalışan sayısından 25 bin fazla olan bir şehirden bahsediyoruz.

Emeğin başkentinden, emeklinin başkentine evrilen bir şehir.

Hepimiz Zonguldak adına bir olmak zorundayız, beraber olmak zorundayız. Projeler üretmek zorundayız.

Deyim yerindeyse 'şehre el vermek' zorundayız."

[*] [*] [*] [*]

Aşkar bunları söylüyor.

Elbette bu açıklama pek çok soruya açık yanıt vermiyor.

Aynı zamanda yeni soruların türemesine neden oluyor.

Kamuran Aşkar'ı tanıyoruz.

Lokal düzeyde gündeme getirdiğimiz konuların yüzde 80'inin doğru olduğuna inandığını düşünüyorum!

[*] [*] [*] [*]

Kalkıp da "Müsteşar Zeynep Hanım" ve "Sağlık-Sen'e gelmezseniz sözleşmeniz, yenilenmez" denilen üç çalışandan açık açık bahsetmesini beklemiyoruz!

FETÖ'den alınan sağlık çalışanlarından biri çıkıp, "Bizi falanca hastane müdürü, falanca sendikacı yönlendiriyordu. O ne derse, biz onu yaptık" der mi, onu da bilemiyoruz!

"Semihçiler" ile "Önercilerin" savaşından bahsetmesini de beklemiyoruz.

Cevap hakkını kullandık.

Yorum yine de sizin...