Zonguldak´ın siyaset arenası bayramdan sonra hareketleniyor.
Siyasete renk verecek kişi ise Mustafa Sarıgül´ün partisinin İl Başkanlığı´na hazırlanan 22. Dönem Milletvekili Harun Akın. Dün resmi partililer önünde resmi teklifi aldı. Harun Akın CHP´den istifa ettiği gün Zonguldak siyasetinin hareketleneceği belliydi.
Harun Akın her ne kadar CHP içinde bir grup tarafından benimsenmese de çok farklı kesimlerden her zaman destek görmeyi başarmış bir isim.
Siyaset dili ve geçmişten gelen birikimlerle CHP yönetimlerini rahatsız edecek.
Aslında Akın uzun zamandır renksizleşen siyaset arenasına renk katacak.
Gelişmeler karşısında konuşan, tavır koyan ve irdeleyen bir Harun Akın karşısında Ak Parti İl Başkanı Hamdi Uçar ve CHP İl Başkanı Osman Yayla´nın işi gerçekten zor.
Bu durum siyaseten kendi içinde sıkıntılara neden olabilir.
Zonguldak´ta uzun zamandır pek çok şey konuşulamaz olmuştu.
Susarak, fikir üretmeyerek siyaset yaptığını zannedenlerin sayısı her geçen gün artıyordu.
Siyasetçilerin sustuğu veya sadece eleştirmekle siyaset yapmaya çalıştıkları bir yerde derin bir boşluk vardı.
Siyasetçilerin sadece eleştirenlerini nedense pek sevemiyorum.
Ciddi öneriler getirerek tartışma yaratma kültüründen uzak Zonguldak demokrasisine yeni dönem hayırlı olsun.
Sarıgül hareketi başarılı olur olmaz.
Onu zaman gösterir.
Ama kamuoyunun ortak çıkarları ve kent adına yerinde ve doğru çıkış yapabilecek politikacılara acilen ihtiyaç var.
Harun Akın bunlardan biri.
Dün çok heyecanlıydı.
Akın bu siyasi rehaveti sona erdirecek bir isim.
Hayırlı uğurlu olsun.


Basit insanlar!


İnsanlar aşağılık olmasın yeter ki.
Basit insanlar kendilerini sorgulamazlar.
Basit insanlar insani duyguları ikinci planda tutarlar.
Basit insanların koltuğunun altına girerek ona hatalarından geri adım attırmak için çalışmayıp, sessiz kalarak veya bizzat gaz verenler de aynı basitlik içinde yerlerini almış olurlar.
Belki de en acısı budur.
Zonguldak bu insanlardan çok çekti.
Hala çekiyor.
Artık yeter.
Toplum ve camialar kendi içinde ´hayır´ mekanizmasını çalıştıramadıkları sürece bu tür insanlar hak etmedikleri yerlerde olacaklar.
Sözü özü bir olmayan insanların ayıklanmadığı toplumda her camiada sakat çocuklar doğar!
İnsan olmanın birinci özelliği öğrenmek, öğrendiklerinden dersler çıkarmayı bilmek ve bunları uygulamaktır!


Cami dernekleri


Bugün ülkenin her yerinde cami dernekleri adına gezen adamlar var.
Karabük´ün bilmem ne köyünden geliyorlar.
Kastamonu´nun bilmem ne köyünden geliyorlar.
Bolu´nun bilmem ne köyünden geliyorlar. Alaplı´nın bilmem ne köyünden geliyorlar.
Allah´ın da adını kullanarak vatandaş üzerinde psikolojik bir para baskısı oluşuyor.
Versem mi vermesem mi derken Allah´a karşı gelmemiş olmak için millet elini cebine atıveriyor.
Adamları tersleyip, sonra peşinden çağırarak iki bağış makbuzu birden alanlarda var.
Karabük´te ki cami cemaati gitsin kendi bölgesinden bağış toplasın.
Zonguldaklı cemaat gidip o camide mi namaz kılacak?
Olay bu kadar da değil.
Bağış toplayanların belli yüzdelerle gezip para topladıklarını biliniyor.
Kimisi için kazanç kapısı kimisi için yol ve diğer harcırahlar.
Onu bunu bilmem.
Diyanet´in bu işe bir müdahale etmesi gerekiyor.


Bağış okulların değil, eğitim sisteminin sorunu


Dünkü manşetimiz ´Bağış tehdidi´ydi.
Haberde belirtilen Atatürk Lisesi adına çok sayıda okurumuz aradı.
Bu haberin öğretmenlerin, Okul Aile Birliği üyelerinin ve yakınlarının hoşuna gitmesini bekleyemeyiz.
Ancak kendilerini bir hedef gibi algılamaları da hoş olmaz.
Öğrencilerin kayıt dönemlerinde alınan eski adıyla ´Kayıt parası´ yeni adıyla ´Gönüllü bağış´ sadece Atatürk Lisesi´nin sorunu değil.
Bütün okullarımız benzer bir tabloyla karşı karşıya. Bu bir eğitim sorunu.
Sadece Atatürk Lisesi´nin değil.
Zonguldak´taki okulların değil.
Ülkenin eğitim sorunu.
Milli Eğitim Bakanı ´kayıt parası almayın´ diyor demesine de okulların maddi sorunlarını gidermek için yeterli bütçe ayrılmıyor.
Bakanlık serbest bırakıyor.
Okul Aile Birlikleri artık kimden ne koparabilirse.
Manzara bu. Arada parası olanla, parası olmayan karıştırılınca arıza çıkıyor.
Arıza haber olunca herkes savunmaya geçiyor.