Son günlerin en önemli tartışmalarından biri Ruhban Okulu.


Aslında din kavramı ekseni içinde çerçeve genişletilebilir.


Ülkeler arasındaki dinsel yayılma politikaları her zaman varolan bir olgu.


Elbette bu yayılmacı anlayışın her zaman masum olduğunu söyleyemeyiz.


Ki bu yüzdendir büyük aşkla birbirine bağlanan iki farklı dine mensup kadın ve erkeklerin din değiştirmeleri.


Nedense Müslüman olan gavur kızlarına duyduğumuz sempatiyi, din değiştiren kızlarımıza gösteremeyiz.


Oysa din herkesin kendisini bağlar.


Ama çabuk unuturuz bu felsefeyi.


Lafta kalır çoğu zaman.


Din üzerinden siyaset, her ülkede vardır.


Türkiye´de de bütün partiler dini siyasete alet ediyor.


Şekilleri farklı.



[*] [*] [*]



Almanya gezimiz sırasında dini cemaatlerin liderlerinin olduğu bir toplantıya katıldık.


Köln´deki Dom Katedrali´nin ön tarafındaki binanın üçüncü katında toplandık.


Sorular sorduk.


Sonra Almanya´daki Türk Diyanet Başkanlığı´nın yetkililerine gittik.


Üzülerek gördüm ki bizim orada bulunan temsilcilerimiz, diğer dini cemaatlerin temsilcileri kadar hoşgörülü değil.


Bizimkiler kaç Almanı Müslüman yapabilirse, cennete gideceğine o kadar fazla inanıyor havalarında.


Dom Katedrali&[#]8217;nin hemen yakınına cami yapılması konusunda tartışmalar devam ederken, Alman din adamlarının önemli bir çoğunluğu destek vermiş.


Yaklaşık bin 100 kişinin çalıştığı bir yerel gazete ve yayın evine gittik.


Yemekhanesinin 20 metrelik duvarındaki kağıtta yüzlerce imza vardı.


Nedenini sordum.


Cami yapılmasını isteyen gazete çalışanlarının imzalarıymış.


500 civarında imza.


Almanya´da Dış İşleri ve İç İşleri Bakanlıkları´nda, Federal Meclis ve Eyalet Meclisleri&[#]8217;nde bizlere hep şu soruldu:


"Biz sizlerin rahatça ibadet yapmasına her zaman taraftarız.


Peki sizler Alanya´da kiliseye neden izin vermiyorsunuz?"


Bugün Almanya´da bin civarında cami olduğunu biliyoruz.


Diyanet&[#]8217;in 700 tane imamının Almanya´da kadrolu olarak çalıştığını biliyoruz.


Sayıları daha da artacak.


Ancak Alanya´da kiliseye izin vermiyoruz.


Buradan bakınca Ruhban Okulu açılmamalı!


Almanya´dan bakınca açılmalı!


İşimize nasıl gelirse!



Sempozyum ve teşekkür


Medya ve Kültür Sempozyumu başlıyor. Zonguldak bugün güzel bir organizasyona ev sahipliği yapıyor.


5. Uluslararası Medya ve Kültür Sempozyumu´nda 140 sunum yapılacak.


Gazeteciler olarak bizlerin mutlaka izlemesi gereken çok sayıda konu var.


Ancak en büyük sorun yine zaman.


Arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu yine haber peşinde olacağından, sanırım istedikleri programlara katılmakta zorluk çekecekler. Karaelmas Gazeteciler Derneği´nin ev sahipliğine ortak olduğu sempozyum için birkaç gündür gazetemden uzak kalmak zorunda kalıyorum. Arkadaşlarıma anlayışları için teşekkür ediyorum.



Tam uçuyorduk..Uçamadık!


Zonguldak´ta bugünlerde yoğun bir trafik var. Yabancı ülkelerden, Türkiye´nin diğer memleketlerinden insanlar geliyorlar. Herkesin farklı bir nedeni var.


Zonguldak´a gelenlere uçakların neden inmediğini anlatmakta zorlanıyoruz.


Her defasında yoruluyoruz.


Olmadı. Bu yıl da olmadı.


İndiremedik uçakları.


Sorun hepimizde.


Kent olarak kendi basiretimizi bağlıyoruz.


Yok mu yani bu işin hiçbir formülü?


Bence formül halkta.


Halk birbirini sağcı-solcu, dinci-dinsiz diye ayırmadan bu hedefe kilitlerse bu havaalanına uçuşlar başlar.


Ne oldu.


Türkiye´nin her tarafına küçük uçaklarla uçan Anadolu Jet!