Zonguldak’ın geçmişinde bir özel
banka var: Efes Bank…



Bu konuda bazı yazılar
okumuşsunuzdur. Ya da duymuşsunuzdur.



Kent belleğini belgelemek adına,
ben de bu konuda elimdeki bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.





Bankanın kurucuları; Şefik Kamil
Edes ve eşi Hilmiye Edes’tir. Şefik Kamil Edes, aslında bir müteahhittir.



Zonguldak’ta 1930 yılında Ulucami
ile açık deniz (Liman öncesi) arasındaki dere istinat duvarlarını yapar. (11 Mayıs 1931 tarihli Belediye Meclis
Toplantı Tutanağı)



Sadece Zonguldak’ta değil, Türkiye
çapında ihaleler alıp yapmaktadır.



Örneğin, 1934 yılında sadece
Tokat’ta Halkevi binası, hastane binası, sıfat istasyonu ve yedi adet okul
inşaatlarını yapıp teslim etmiştir. (1939
Erzincan Depremi’nin Tokat’taki Yansımaları, İsmet Üzen, 2009)



Kısacası, Şefik Kamil, o günün
Türkiye’sinde önemli işadamlarından biridir.



Şefik Kamil Edes, Zonguldak
Ticaret ve Sanayi Odası binasında tüzel kişilik anlamında ilk şirketini kurar.



Ortaklar: Şefik Kamil ve Hilmiye Edes



Tescil Tarihi: 9 Kanunisani (Ocak) 1936



Şirketin Adı: Şefik Kamil Edes ve Ortağı, Efes Kolektif
Sosyetesi (Şirketi)



Sermayesi: Şefik Kamil Edes; 27.000, Hilmiye Edes; 3.000
olmak üzere 30.000 lira



Faaliyet Konusu: Maden direği, orman taahhütleri, devlet ve
müesseselerine ait her türlü taahhütlere girişmek ve her türlü ticari emtia
alıp satmak.



Bu konudaki Zonguldak Ticaret ve
Sanayi Odası’na ait ve 1936 yılı Zonguldak Gazetesi’nde yayımlanan duyuru
aşağıdadır.







Şefik Kamil Edes, yine Hilmiye
Edes ile birlikte, 28 Ağustos 1937 tarihinde Zonguldak Türk Yardım Bankası
Limited Şirketi’ni kurar. Bankanın adı, 2 Eylül 1937 tarihinde “Efes Bank Limited Şirketi” olarak
değiştirilir.



Bu konudaki Zonguldak Ticaret ve
Sanayi Odası duyurusunun yer aldığı Zonguldak Gazetesi kesiği aşağıda
verilmektedir.











Efes Bank ve benzeri Anadolu’da
kurulmuş çok sayıdaki özel-yerel bankaları anlayabilmek için dönemin ekonomi
politikalarını bilmek gerekir.



“Bunlar sırasıyla 1923-1929 dönemindeki özel sektörün
desteklendiği liberal politikaların egemenliğinde yürütülen politikalar ile
1930-1938 döneminin devletçi korumacı iktisat politikalarıydı.”



“Anadolu’daki yerli bankalar, daha çok yerli ticaret
sermayesinin (merchant capital), kendi içinde, kredi ve benzer yollarla,
kendisini destekleme ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuşlardır. Buradan da
anlaşılabileceği gibi parasal ve beşeri (özel) sermayesi kıt bir ülkede
kaynaklar kendi içerisinde geliştirilmeye çalışılmıştır. Doğal olarak ilgili
dönemin özgün koşullarını da dikkate almak gerekir
(Türkiye’de
Liberal Politikaların Bankacılık Sektörüne Etkileri: 1847-1979, Doç. Dr. N.
Oğuzhan Altay, Ege Üniversitesi, İİBF, 2010)



Bu ekonomik-politik iklim
koşullarında pıtırak gibi birbiri peşine yerel bankalar kurulmuştur. Efes Bank
da bunlardan biridir.



Ama 1960’lı yıllardan sonra planlı
dönem başlamış, yani iklim değişmiş.



“Altmışlı yıllarda da gerek kamu, gerekse özel sektörün
kuracağı sanayi kuruluşlarının finansmanının yanı sıra sermaye piyasalarının
geliştirilmesi için kalkınma bankası niteliğindeki Devlet Yatırım Bankası ile
Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası (DESİYAB) kurularak, kamu bankaları
listesine eklenmiştir.



Devlet, planlı dönem boyunca yeni kurulan özel ve kamu
sermayeli bankaların yanı sıra 11 banka faaliyetine son vermiştir
.



1961 yılında 59 olan banka sayısı, 1980 yılı başlarında
44’e düşmüştür
(Doç. Dr. N. Oğuzhan Altay, a.g.e)



Efes Bank da, bu kapatılan 11
banka arasındadır. Bankanın faaliyetine 1972 yılında son verilmiştir.



1973 yılında, -hafızam beni yanıltmıyorsa- Soğuksu
köprü ayağı tarafında Bakkaloğlu Apartmanı’nda “Efes Bank-Tasfiye Halinde” tabelası ile varlığı sürüyordu.





Bu arada, Bartın Işıklar Grubu,
dönemin modasına uyarak, bir de banka sahibi olmak isterler.



Bununla ilgili olarak 1 Mart 2003
tarihli Capital Dergisi’ndeki söyleşiden bir alıntıyı okuyacaksınız.





“ZONGULDAK´TAKİEFES BANK´I ALMAKTAN NASIL VAZGEÇTİK?”


-
Bankacılık işine girmek, bir zamanlar çok modaydı. Turgut Bey (Turgut Işık)
bu işe hiç ilgi göstermedi mi?


Oğuz Işık: Biz ciddi anlamda
bankacılık sektörüne girmeyi düşünmedik. Bu işi kafamızdan nasıl sildiğimizi de
anlatayım. Çok komik bir hikayesi var. Zonguldak’ta “Efes Bank” adında bir banka vardı. Tek şubeli bir bankaydı.
Ağabeyim bir gün atladı geldi İstanbul’dan. Sanıyorum, yıl 1979’du. “Efes Bank satılıkmış. Hadi gidip, bakalım”
dedi. Yola düştük. “Banka” dedikleri
bir apartman dairesinde oturan 3 kişiden oluşuyordu. Patron, veznedar ve
muhasebeci…

Başka da bir şey yok. Anladık ki, Efes Bank, bu civardaki batakçı müteahhitlere
borç vermekten başka bir iş yapmıyor. İşlerinde düzgün bir müteahhit yok.
Herhalde bu batakçı adamlardan daha yüksek faiz alıyordu. Adama, “Bu bankayı kaça satarsınız?” diye
sorduk. O zaman için büyük bir rakam söyledi. Biz de bu işten böylece
vazgeçtik. Bir daha da düşünmedik. (
Capital Dergi, Kötü Yöneticiler
Işıklar’ı Zora Soktu, 1 Mart 2003)





Meraklısına dip not:



Efes Bank’ın sahibi Şefik Kamil Edes’in evinin halen durduğunu biliyor musunuz?



Genel Maden İşçileri Sendikası
(GMİS) binasının arka kapısının hemen bitişiğindeki tarihi bina. Hani önündeki
küçük bahçede, o dönemin bahçe düzenleme özelliklerini hatırlatan yapı. (Kaynak: Kuyumcu Rahmetli Saim Ofluoğlu)



Dilerim bu kentin tartışılmaz
sahipleri “Vandallar” bu satırları
okumazlar. Bir okurlarsa, inanın binanın günleri sayılıdır.





Bu tavanın balıkları; birliğiniz, dirliğiniz daim olsun!