Bu ülkeden çok Turizm Bakanları geldi geçti.


Bir ülkenin Turizm Bakanının önemini Antalya´ya gidince daha iyi anlıyor, görüyorsunuz.


Zonguldak´ın turizmde bırakılmasının birinci sorumlusu Zonguldaklıların ve gelmiş geçmiş ve halen devam siyasetçilerin ta kendisidir.


Hani geçmişe yönelik dava açılsa yeridir.


Görevlerini kötüye kullandıklarından yola çıkarak dava açılabilir mi bilmiyorum.


Ama neden olmasın!


Gelelim Antalya Side´ye.


Çolaklı mevkiinde çok otel var.


Yeni otel inşaatları hızla devam ediyor.


"Her şey dahil" sistemin kaş yaparken nasıl göz çıkarmak olduğunu burada çok net gördük.


Bu sistem esnafın ipini çekmiş durumda.


Bunun yanı sıra otellerin kapılarından plajlarına kadar her taraf cicili bicili.


Mükemmel yaşam alanları. Ancak otelin kapısından itibaren tam bir rezillik. Yol boyları, kaldırımlar tek kelimeyle berbat. Köy demek zor.


Buraların Belediye Başkanları ne iş yapıyor onu da anlamış değilim!


Günü kurtarmak için turisti kazıklama mantığı aynen devam ediyor.


Anadolu´nun bağrından çıkıp gelmiş pehlivanlar havuza girmeye görsün.


Rus´lar anında kaçmanın yolunu arıyor.


Türk erkeklerinin tacizkar bakışları, hareketleri onları en çok rahatsız eden etkenlerden biri.


Bu nedenle otellerin bu konuda bir özdenetimden geçmesi gerekiyor.


Yandaki otellerden birine Jandarma geldi.


Nedeni sabahın altısında başlayan inşaat.


Otelde Rus´lar var.


Şikayet edenler de onlar.


Ülkelerinden çok ucuz fiyata gelip tatil yapıyorlar.


Ancak kendilerine sunulan tatil paketlerinin içinde bu rezillikler yok.


Ülkenin turizm anlayışının bu mantıkla devam ettiği taktirde büyük yara alacağını görmek mümkün.


Otellerde en büyük sorun internet.


Milyon dolarlarca yatırım yapan otelcilerin internet ağlarını güçlendirecek paraları mı yok.


Herkes muzdarip.


Otellerde ki standartlar giderek düşmüş.


Her şeyin çakması var!


Oteller zengin Rus´lar yerine daha alt gelir grubundan insanlarla doldurulmaya çalışıyor.


Doluluk oranları geçen yılın aynı dönemine göre çok gerilerde.


Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay´a güveniyor seviyoruz.


Ancak bu sistemi denetim altına alma görevi de öncelikle kendisinin.


Ben iki günde bunları gördüm herhalde Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay´da görür!



TRT´nin eğitim kampından notlar


Pazartesi günü sabah saatlerinden itibaren TRT´nin eğitim kampında derslere giriyoruz.


Anadolu´nun değişik illerinden gelen 200 muhabir ile bir aradayız.


Sabah 09:30, akşam 17:00.


Haftaya TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Şahin´in açılış konuşmasıyla başladık.


Şahin, konuşmasında TRT´nin artık eski TRT olmayacağını belirterek radikal değişikliklerden bahsetti.


Anadolu muhabirlerine olan güvenini basa basa vurguladı.


Arada yaşlı olanlara da artık görevlerinizi genç arkadaşlara teslim etmeleri uyarısında bulundu.


TRT´nin artık diğer kanallarla daha fazla rekabete gireceğinin sinyallerini verdi.


Programcılığı üst sevilere taşınmasındaki hamlenin detaylarını anlattı


Kurumsal değişimi ve vizyon değişikliğini anlattı.


Genel Müdürlerin bürokratik dilleri bizleri her zaman sıkar.


Eski Kaymakam olan Şahin´in açıklamaları ve söylemleri biz gazetecileri pek çok anlamda mutlu etti.


Bürokrattan çok elemanlarını sahiplenen bir gazete patronu gibiydi.


Sık sık eleştirilere maruz kalan TRT´de değişime olan ihtiyacın koordinatlarını ifade etti.


Bir Genel Yayın Yönetmeni gibiydi.


Aynı dili konuşabilmenin keyifle başladı seminer.


Hem uyardı hem destek verdi.


Sonuna kadar yanımızda olduğunun güvencesini verdi.


Beş gün boyunca hiç de yabancı olmadığımız konularda mesleki tecrübeleri paylaştık.


Sonuç konuşmasını Yurt Haberleri Müdürü Fethullah Kırşan yaptı.


Kendi içinde değişim arayan TRT´nin yeni döneminde bizlere de çok iş düşecek.


Hep diyoruz.


Eğitim&[#]8230; Eğitim.


Öğrendiklerimizi, deneyimlerimizi elimizden geldiğince anlatmaya çalışacağım.


Tabii ki arkadaşlarımızın istemesine bağlı.


Zorla eğitim olmaz.


İnsan istemeli. Hissetmeli.