Zonguldak bölgesinde yaşayanların konumlandırıldığı davranış ve tutumlar vardır. Şehirde yaşayanlarla köyde yaşayanlar, birbirlerini aynı şekilde konumlandırmamaktadır. Şehirdekiler, köy kültürünü harabeye çevirip köyün zenginliklerini ele geçirerek refah içinde bir hayat istemektedir. Köylülerin gücü ekonomik, siyasi ve sembolik kullanımlarda gayri-meşru sayılarak ve köylü olmak aşağılanarak ideolojiler tarafından sömürgeci bir tutumla değerlendirilmektedir. Şehirliler, yapılan istismarın sadece duygusuz bir şekilde ekonomik eylem olduğunu söyleyerek sömürgeci zihniyete yardımcı olmakta ve köylüler için istismarı da istismar etmektedirler. Hatta &[#]8220;Pis tırtıl, neden yedin ekmeğimi?&[#]8221; diye, tırtılı suçlayabilmektedirler. Aslında tırtıl, ekmek yemez.

Zonguldak ve havalisinde yaşayanlar, başka yerlerde yaşayanlar tarafından &[#]8220;Kötü Zonguldaklı&[#]8221; imajıyla kimliklendirilmiştir. Zonguldaklı olmak, Zonguldak&[#]8217;a Zonguldak dışından gelmiş olmakla eş değer kabul edilmiş, gelenler köylerde yaşayanların davranışlarını tahkik ve teftiş etmekle kendi kendilerini görevlendirmişlerdir gibi bir durum söz konusudur. Elbette ki dışarıdan Zonguldak&[#]8217;a gelip yerleşenlerin tümü böyle davranıyor, denemez. Ancak zengin kesim, Zonguldak&[#]8217;ta kazandığı parayı Zonguldak&[#]8217;ta değerlendirmeyip yatırım girdisi olarak başka yerlerde kullanmayı tercih etmektedir. Zonguldaklı olma bilinci, henüz yerleşmeye başlamış olup Zonguldaklının refahı sözcüğü yeni yeni halkın arasında konuşulur olmuştur. Çünkü refah, gerek bireysel gerek kişiler arası gerekse sosyal ihtiyaçların karşılanmasıyla kazanılan olumlu bir yaşam biçimidir. Zonguldaklı olmak, kökeni neresi olursa olsun Zonguldak için çalışmak, Zonguldak için üretmek, Zonguldak için yaşamak demektir.

Zonguldaklı kendi refahı için mücadele etme gücünü iyi kullanıp hakkını yedirmemeye direnmesini de bilecek ve yapılan açık veya gizli saldırılara karşı bağışıklık kazanmayı da öğrenmek zorundadır. Ürettiği ve kazandığı ekonomik gücünü kendisi için kullanabilecek mekanizmalarda da yönetici olmaktan korkmayacaktır. Kendi gücünden farklı düzeylerde faydalanarak kendi eylemlerinin etkilerine dair bir farkındalık duygusuyla hareket edecektir. Yeri gelmişken Zonguldak&[#]8217;ın toponomisi ile ilgili birkaç bilgi de verilebilir. Örneğin Zonguldak&[#]8217;ın merkez köylerinden birinde Koramaz adlı tarla vardır. Koramaz adı, Yusuf Halaçoğlu&[#]8217;nun Anadolu&[#]8217;da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650) adlı, Ankara&[#]8217;da 2009&[#]8217;da Türk Tarih Kurumu Basımevinde basılmış kitabının altıncı cildinin 2656. sayfasında Kayseri sancağına bağlı bir nahiye olduğu konusunda dört yerde bilgi verilmektedir.

1584 Aralık ayındaki belgede Zakirlü Cemaatinin Zakirlü Kabilesi&[#]8217;nden Varsak Boyu&[#]8217;ndan geldiği ve bu bölgeye yerleştiği anlaşılmaktadır. Bu cemaatten birisinin Zonguldak&[#]8217;ın merkez köylerinde bir yere adını vermesi de çok ilginçtir. Aynı tarihli belgede Kayseri Sancağı Koramaz Nahiyesi&[#]8217;nde Yıva Boyu&[#]8217;ndan Yavaç Evladı Cemaati&[#]8217;de yerleşmiş bulunmaktadır. Yamaç Evladı Cemaati, Kayseri Sancağı&[#]8217;nın değişik yerlerinde yerleşmiş bir cemaattir. Bu bilgiler, Zonguldak bölgesinde Türk boylarının yerleşmesiyle ilgili bir ipucu vermektedir.

Aynı kitabın 2551. sayfasında Çigan Cemaati ile ilgili bir not yer almakta, dördüncü ciltte ise 1914. sayfada Çigan Cemaati&[#]8217;nin Türklerin İğdir Boyu&[#]8217;ndan Rışvan Taifesi ile beraber Urfa Sancağı&[#]8217;nda kayıtlı oldukları 1540-1541 yıllarında bu bölgede oldukları yazılıdır. Koramaz tarlasının hemen yakınında &[#]8220;Çigan Konağı&[#]8221; diye bir mevki vardır. Dolayısıyla ta Urfa&[#]8217;dan, Kayseri&[#]8217;den Zonguldak bölgesindeki yerleşmeler dikkat çekicidir. Çiganların Romen vatandaşlarla hiçbir ilgisi yoktur. Bu yerleşmeler Zonguldak&[#]8217;taki maden kömürü ocakları açılmadan önceki döneme aittir. Maden kömürü bulunduktan sonraki Zonguldak tarihi ise köylülerin maden ocaklarında sadece işçi olarak çalıştırılacakları bir zihniyetin ürünü olarak görülebilir. Bu zihniyet, köylü şehirli diye ayırım yapan sömürgeci bir zihniyettir. Zonguldaklı bugün bu zihniyete fazla prim vermemektedir ve vermeyecektir. Halen siyasi arenada bu zihniyetten ekmek yemeğe ve faydalanmaya çalışanlar vardır.

Özetle Zonguldak&[#]8217;taki yerleşmelere bakılarak tarihte ad veren Türk boylarının mensuplarına &[#]8220;Pis tırtıl&[#]8221; demeğe kimsenin hakkı yoktur. Bu kişiler, yöneticilerin isteklerine boyun eğmiş, vatanı-milleti ve devletine bağlı bir kimlikle kendini değerlendiren ve kendi kimliğini yaşamaya çalışan kişilerdir. Ev sahibini bastıran yavuz hırsız olmadıkları herkesin malumudur. Zonguldaklı olmak kardeşçe, el ele Zonguldak için çalışmak, üretmek, geliştirmek, dönüştürmek demektir. Günümüzün teknolojik imkânlarından istifade ederek internetin sağladığı sanal dünyaları ve sosyal alanları Zonguldak için keşfedip kullanmak herkesin arzusudur.