Münasebetsiz Mehmet Efendi öykülerini bilir misiniz?


Orta yaşı biraz geçmiş olanlar bilir.


Padişahlık döneminin en ünlü çam devirenlerindendir.


Ünü o kadar yayınlaşmıştır ki, padişahın dikkatini çeker.


&[#]8220;Tez huzura getirin bakalım&[#]8221; emrini verir.


Münasebetsiz Mehmet Efendi huzura çıkarılır.


Padişah,


&[#]8220;Bre Mehmet Efendi, bana öylesine bir münasebetsiz yapacaksın ki,eğer yaptığından memnun kalmaz isem, başını vurdururum.&[#]8221; Der.


Münasebetsiz Mehmet Efendinin dizlerinin bağı çözülür.


Kos koca padişah.


Ne yapsa da, kelleyi kurtarsa.


Uzun, uzun düşünür ve padişahtan süre ister.


Padişah kendine kısa bir süreliğine sarayda kalmasını ve süre içinde münasebetsizliğini yapmasını söyler.


Saraya yerleşen Münasebetsiz Mehmet Efendi, üçüncü gün padişahın arkasında yürürken birden padişahın popo suna dokunur.


Padişah öfke ile geri döner,


&[#]8220;Bre mel&[#]8217;un ne ettiğinin farkında mısın?&[#]8221; diye sorar.


Münasebetsiz Mehmet Efendi, boynunu büker ve


&[#]8220;Kusura kalmayın padişahım, arkadan bakınca sizi valide sultana benzettim&[#]8221; cevabını verir.


Mehmet Efendinin yaptığı büyük münasebetsizlik, verdiği cevap ise çok daha büyük münasebetsizlik.


Mehmet Efendi&[#]8217;nin bazı öykücüler bağışlandığını, bazıları ise cezalandırıldığını anlatılır.


Günümüzdeki Mehmet efendilerin devirdiği çamların etkileri nasıl sonuçlanıyor, onu bilemiyoruz.


Kendileri o kadar çok ki.


Hepsini birden izlemek olası değil.


Ancak içlerinde meslek gruplarına göre etkin olanların devirdiği çamlar biliniyor.


Bazısının ise, bu çam devirme işini ciddi, ciddi benimsediğini ve pervasızca sağa sola çam devire, devire sataştığını görüyoruz.


Hani dilin kemiği yok derler.


Dilin kemiği yok diye aklına estiği şekilde konuşmak gereklimi diye düşünürüm hep.


Dilin kemiği yoksa aklın freni de mi yok?


[*][*][*]


Kadere inanırsınız.


Kadere inanmamak elde değil.


Kadere inanmak, birilerinin tekelinde de değil.


Hayrın ve şerrin kaynağının ne olduğunu bilmeyen var mıdır?


Alın yazısı.


Bilmeyen var mıdır?


Kadere inanmak, yaşamı oluruna bırakmak değildir aslında.


Adam eşeğini çayıra salmış.


Akşama eşeğini çayırdan almaya gidiyor. Eşek yok.


Sağa koşuyor, sola koşuyor. Eşek kayıp. Yoldan geçen biri adamın telaşını merak edip soruyor.


&[#]8220;Hayrola bu ne telaş?&[#]8221;


&[#]8220;Sabah eşeği Allaha emanet diye çayıra saldım. Şimdi eşek kayıp.&[#]8221;


Adam


&[#]8220;A kardeş, sen eşeği sağlam kazığa bağlayıp ta, Allaha emanet etseydin eşeğini kaybetmezdin.&[#]8221; Demiş.


Önlem almak, bazı zararların önüne geçer.


Kural bu kadar basit.