Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, yine gündemde kalmak için bir pot kırmış.
Başkan Posbıyık 'Ereğli ya il olsun ya da biz Düzce'nin ilçesi olalım' diye açıklama yaptı.
Bu nasıl bir açıklama? İlçeler tabi ki gelişmeli, geliştirilmeli, olduğu yerde kalmamalı.
Ancak Zonguldak'tan Bartın ve Karabük ayrıldı, Ereğli de mi ayrılsın.
Posbıyık gerçekten Ereğli'nin il olmasını mı istiyor yoksa bir Zonguldak düşmanlığı mı var?
Bunu gerçekten anlayamadım, 'Ereğli yatırım alamıyor' diye bir serzenişte bulunmuş.
Zonguldak'ın ilçesi iken, sonradan il olan Düzce'nin ilçesi olmak istemek ne demek?
Bu söz kavgada bile söylenmez, kızgınlıkla bile söylenmez.
Düzce teşvik alıyor, o teşviklerden faydalanmak istemek için olsa bile katılmıyorum.
Ereğli'de kaymakamlık binasının olmaması Halil Posbıyık'ın CHP'li olması ile alakalı bir şey değil ki?
Öyle olsaydı Murat Sesli ve Hüseyin Uysal neden yaptırmadı?
Teşvikten faydalanayım derken Zonguldak'ı reddetmek olmaz.
CHP'li Milletvekili Ünal Demirtaş bile bu fikre katılmadı.
Zonguldak'ın içinden bir il daha çıkmasına tahammül edilemez.
Zonguldak büyüyeceğine neden küçülsün?

Harmankaya Şelaleleri cennet köşesi
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, dün Harmankaya Şelaleri'nde yapılan çalışmaları yerinde inceledi.
İnceleme gezisinde İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Karayılmaz, bazı daire ve biz basın mensupları vardı.
İlk defa gittim, hayran kaldım. O kadar patika yollardan, dağ, taş, toprak, tahta köprüler, iplere tutunarak geçtik.
Çok yoruldum ne yalan söyleyeyim 'Keşke gelmeseydim' dediğim yolun yarısında bir hayranlık uyandı.
İrili ufaklı şelaleler, yeşilliğin her tonu, yapraklar muhteşem bir yer.
Valilik ve İl Özel İdaresi Harmankaya Şelaleleri'ni turizme kazandırdı.
Yapılan çalışmalar çok güzel olmuş, her şey düşünülmüş.
Daha tamamlanmamış ancak şimdiki hali bile çok güzel.
Emeği geçen herkese bir Zonguldaklı olarak teşekkür ediyorum.
Sayın Valimizin heyecanı görülmeye değerdi. Hiç yorulmadan o kadar parkuru yürüdü.
Turizme kazandırılan bu cennet köşesine mutlaka gitmelisiniz.

İyi özelliklerinizi saklamayın...
Bir bilgenin öğrencileri bir gün sormuşlar:
"İnsanlar neden kötü alışkanlıkları daha kolay ve iyi alışkanlıkları daha zor edinirler? Neden iyi alışkanlıklarını uzun süre muhafaza edemiyorlar?"
Yaşlı bilge:
"Peki ben size şöyle bir soru sorayım:
Eğer iyi tohumu güneşte bırakırsak ve kötü, çürümüş tohumu toprağa gömersek ne olur sizce?"
"İyi tohum kuruyacak güneşte, kötü tohum ise hastalıklı filizler verecek
ve sağlıklı bir meyve oluşmayacak" diye cevaplamış öğrenciler.
Bilge devam etmiş:
"İnsanlar da bu şekilde davranır: İyilikleri ruhlarında saklayıp filizlerini büyütmektense açığa çıkarıp kayıp ediyorlar.
Diğer yandan da günahlarını ve kötü taraflarını başkalarından saklamak için içlerinde gizliyorlar.
Onlar orada büyüyüp insanı kalbinden yok ediyorlar... Ancak siz, bilge olun..."