Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir&[#]8217;in &[#]8220;kaçak&[#]8221; inşaatlarla ilgili açıklamalarını gazetelerden okuduk, TV&[#]8217;den izledik.
Meğer ne çok yanılmışım Muharrem Akdemir hakkında!
Kendimden utandım!
Yüzüm kızardı!
Özellikle kaçak binalar, kaçak ilaveler, yol verilen rant alanları, hormonlu büfeler konusunda adamına göre muameleler yapılmamış.
Hele hele kaçak rant alanlarıyla ilgili tartışmalarda hiç bir şey kılıfına uydurulmamış.
Resmiyette ne ise, gayri resmiyette de öyle olmuş.
Önce Başkanı dinleyelim&[#]8230;
[*] [*] [*]
Özellikle son günlerde gündemden düşmeyen kaçak inşaatlarla ilgili diyor ki Akdemir:
&[#]8220;Durdurduğum kaçak inşaatın sayısını bilmiyorum.
Maalesef insanlar nasıl alıştırılmış, anlamakta zorluk çekiyorum.
&[#]8216;Seçim öncesi her şeye izin verilir&[#]8217; diye düşünülüyor.
Böyle bir şey olmaz.
Kaçak inşaatlarla ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulunduk.
Bir dilekçe yazılır, cevap verilir, &[#]8216;inşaat yapılır ya da yapılmaz&[#]8217; diye...
Bu kadar basit...
Torpille olacak iş de değil.
Bir vatandaşın torpili var, diğerinin yok, o ne olacak?
Hak mıdır, adalet midir bu?
Ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum.
O yüzden bana gelemiyorlar.
Vatandaşlar kaçak inşaat gördükleri zaman gelsin, şikayette bulunsunlar.&[#]8221;
[*] [*] [*]
Böyle diyor Akdemir.
Galiba Sayın Başkan ile aynı şehirde yaşamıyorum.
Sadece ben değil&[#]8230;
Pek çok kişi de öyle&[#]8230;
Mesela, Akdemir gibi düşünmeyen CHP&[#]8217;nin İl Başkanı Ertuğrul Koltuk, Milletvekili Şerafettin Turpcu&[#]8230;
Mesela, Başkan Akdemir&[#]8217;in bu konulardaki tutarsızlığına dayanamayıp Meclis Grup Başkanvekilliğinden istifa eden Tahsin Erdem&[#]8230;
Mesela, Zonguldak Belediye Meclisi&[#]8217;nin CHP&[#]8217;li Üyesi ve Meclis Katibi Lale Karakulak&[#]8230;
Kamu arazileri üzerine kaçak yapılaşmaya göz yumarak mahkeme kararlarını uygulamadığı ve görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle Başkan Muharrem Akdemir hakkında suç duyurusunda bulunan Lale Hanım&[#]8217;dan bahsediyorum.
[*] [*] [*]
Eğer kılıf iyi uydurulmuşsa, gerisi teferruat.
Ne kanun yeter, ne de hukukçular&[#]8230;
Gerçekten de öyle&[#]8230;
İktidar, iktidardır&[#]8230;
Ülke siyasetinde yaşananlar bu kılıflara sığabiliyorsa, yereldekiler ne yapsın?
[*] [*] [*]
Hadi geçtik bu kaçak-köçek işlerini&[#]8230;
İşini yapmasını bilen yapıyor.
O kadar basit!
Kimi yerde ilişkiler, kimi yerde çelişkiler, kimi yerde düdük meselesi!
Bir de sokağa bakalım.
Kaldırımlar işgal altında.
Halkın yolu, halkın ortak kullanım alanları birilerine rant alanı oldu.
Herkesin gözü önünde&[#]8230;
Hadi geçtik onları&[#]8230;
Her köşe başında bir seyyar satıcı&[#]8230;
Zabıta tırıs tırıs yandan gidiyor.
Çok mecbur kalırlarsa;
[*] [*] [*]
Sonra çıkacağız sokağa...
Her şey çok normalmiş gibi yaşayacağız.
Öğrenen öğrenmiş.
Başkan Akdemir de öğrenmiş.
Gerisi, öğrenemeyenlerin sorunu&[#]8230;
Ben kendi adıma Sayın Akdemir&[#]8217;den özür diliyorum.
İmkanı olan yapsın.
Parası olanlar, işsizler, cezaevinden çıkmışlar, bileği kuvvetli olanlar, bir dayısı olanlar&[#]8230;
Kaçak yapsın, köçek yapsın&[#]8230;
Başımızda böyle bir Başkanımız varken, yapmayanlar kerizdir!
Fırsat bu fırsat!
İki olay, bir gerçek&[#]8230;
İzmir&[#]8217;in Çiğli ilçesinde, Komiser Yardımcısı M.A.&[#]8217;nın, 3 yıldır polisler tarafından beslenen &[#]8220;Efe&[#]8221; isimli sokak köpeğini hiçbir tehlike yokken, polis merkezinin bahçesinde beylik silahı ile vurması güvenlik kameralarına yansımıştı.
Tüm Türkiye tarafından büyük tepkiyle karşılanan bu canice olaya, İzmir Valisi Mustafa Toprak açıklama getirdi. Köpeği vuran Komiser Yardımcısı M.A. hakkında Twitter´dan açıklama yapan Vali Toprak, en kısa sürede gerekenin yapılacağını ve cezai işlem uygulanacağını dile getirdi.
Vali Toprak, &[#]8220;Emniyet görevlisinin insanlık dışı davranışı hiçbir şekilde kabul edilemez.
O çürükler, zaten kendilerini bir şekilde gösteriyor.
Bir tarafta bir kedi yavrusunu kurtarmak için seferber olan polis, diğer yanda can sıkıntısından arkasını dönüp giden köpeğe silahla ateş eden polis&[#]8230;
İkisi de bu ülkenin polisi&[#]8230;
Bir tarafta ülkesi, diğer tarafta siyasi iktidar veya başka unsurlar altında sürekli baskı altında olan polis, en kolay hedef olan kitle&[#]8230;
Toplum olarak bizlerde bir örnekten yola çıkarak, işimize gelmediğinde camiaları hedef göstermeye bayılırız.
İzmir&[#]8217;de yaşanan olayın ardından da özellikle sosyal medyada bireyi değil, camiayı hedef alan yaklaşımlar da aslında aynı hastalıklı anlayıştan farksız.
Bir diğer örnek Edirne&[#]8217;den&[#]8230;
Motordan inen iki hayvan, bir köpeği silahla vurup kaçıyor.
Burası Türkiye&[#]8230;
Giderek daha da acayipleşiyoruz!
Bir sürü hasta ruh aramızda dolaşıyor.
O hasta ruhların sayısı artıyor.
Ve her yerde o hasta ruhlardan var emin olun.
Belediyelerde&[#]8230;
Kamuda&[#]8230;
Medyada&[#]8230;
Emniyette&[#]8230;
Tüm bunların ötesinde toplum birbirini duyarlı olmamakla suçluyor.
Siyasi liderler, siyasetçilerin yaptığı gibi ötekileştirme, toplumun her kesiminde giderek artıyor.
Bir tarafta insanca yaşamak, insanca bakmayı savunanlar, bu anlayış üzerinden topluma önder olmaya çalışanlar, diğer yandan toplumsal linçi teşvik ediyor.
En kötüsü de ne biliyor musunuz?
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) eski Genel Başkanı Ramazan Denizer, görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle yargılandığı davada 10 ay hapis ve 125 bin lira para cezasına çarptırılmıştı.
Dava, Ramazan Denizer ile aynı dönem görev yapan Mustafa Dağlıoğlu&[#]8217;nun şikayeti üzerine açılmıştı.
Denizer, 2007-2008 yılları arasında sürdürdüğü GMİS Genel Başkanlığı görevi sırasında sendikanın parasından usulsüz harcamalarda bulunduğu iddiasıyla bazı sendika çalışanlarıyla birlikte yargılanmıştı.
Sanığın ekonomik durumu ve verilen cezasının miktarını göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, paranın birer aylık ara ile 24 eşit taksitle ödenmesine, verilen hapis cezasının da ertelenmesine hükmetmişti.
Ramazan Denizer, 6 Mayıs 2007´deki genel kurulda GMİS Genel Başkanlığı görevine seçilmiş, 29 Kasım 2008´deki olağanüstü genel kurulda ise başkanlığı kendisinden 6 oy fazla alan Ramis Muslu´ya devretmişti.
Aynı davada yargılanan başka isimler de var.
Ramis Muslu, Dursun Oğuz ve şu an görevde olmayan veya halen çalışan isimler&[#]8230;
Bu karar üzerine Ramazan Denizer itiraz etmişti.
Aldığımız son bilgilere göre Yargıtay kararı bozdu, eksikler olduğuna dikkat çekilerek, daha fazla detaya inilmesini istedi.
Mesela, sahte imzalara&[#]8230;
Kayıp paraların kimlerin üzerinden sahte imzalarla nasıl çekildiğine&[#]8230;
Yeniden yargılamada bazı sendika çalışanlarının ifadelerine başvurulabilecek.
Burada yönetimsel bir baskının olup-olmayacağı akla geliyor.
Umarız olmaz.
Umarız, yeni yönetim çalanların değil, sendikanın soyulmasına zorla alet edilenlerin arkasında durur.
