Zonguldak son dönemde garip bir sıkıntı yaşıyor.


Öyle bir sıkıntı ki, Allah sizi inandırsın komedinin babası.


Anlatılanları, yaşanılanları dinledikçe, Zonguldak&8217;ın adeta cezalandırdığını bir kez daha anlıyoruz.


Memleket muhtaç.


Memleket memura muhtaç&8230;


Memurların çoğu bakanların, müsteşarların memleketine&8230;


Geçen, odasına girmek üzere olduğum kurum müdürünün yükselen ses tonuyla irkildik.


Sinirlenen müdür telefonda hiddetleniyor;


&8220;Ne yapıyor bizimkiler?


Meclis&8217;te armut mu topluyorlar?


Hangisine yetişelim.


Elimizde adam olmayınca, biz ne yapalım?&8221;


Telefon sert bir şekilde kapanırken, ağzından çıkan;


&8220;Ulan hangi bakana, kime şikayet edersen et. Sanki keyfimizden bekletiyoruz. Yetti be.&8221;


Yanlış anlaşılmasın;


&8220;Adam&8221;dan kasıt &8220;Adamlık&8221; değil, iş yapacak memur.


Bazı şeyler; &8220;Adam gibi&8221; olmayınca aslında birazda adamsızlıktan.


Sıralama yapmak gerekirse kara tablo şöyle;


Bir


Birincilik Milli Eğitim&8217;in&8230;


Milli Eğitim Bakanları öğretmen alıp duruyor, ama Zonguldak&8217;ta bin 200-bin 400 civarında öğretmen açığı var.


Bu açık, vekil öğretmenliklerle geçiştirilmeye çalışılıyor.


Yani çocuklarımızın kaderi ile oynanıyor.


Milli Eğitim Bakanlığı ve Meclis Başkanlığı yapmış Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan&8217;a gidip kimse; &8220;Şu kadar öğretmen açığımız var. Şu işi bitir Köksal Bey&8221; demiyor.


İki


Hastaneler; doktor, hemşire, röntgen teknisyeni sıkıntısı yaşıyor.


Milletvekili Özcan Ulupınar, Devrek Devlet Hastanesi&8217;ne 3 doktor atanmasındaki payı ile sanki 30 doktor atanmasını sağlamışçasına reklam yapıyor.


Üç


Kaymakamlıklar,


Emniyet,


Savcılık ve adliyeler,


Çevre ve Şehircilik,


Milli Emlak,


SGK


Tapu Kadastro,


Kültür ve Turizm


Nüfus Müdürlükleri


Sosyal Yardımlaşma Vakfı, Bölge Çalışma&8217;da memur sıkıntısı yaşanıyor.


Rakamlar farklıdır elbette.


Ancak yeri geldiğinde 3 memurun eksikliği 50 memura bedel.


Bu kadro eksikliğinin bedeli, Zonguldak&8217;a, Zonguldaklıya ödettiriliyor.


Hizmet kaybı, üretim kaybı, zaman kaybı yaşanıyor.


Dört


Ah bide Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü var.


Bir dokununca, bin ah işitiyorsunuz.


İçinde neler yok ki.


Bir tarafta kırsal kalkınma projelerinin takibi ve uygulanması.


Diğer yandan binlerce gıda üreten işyerinin denetimi&8230;


Bu da yetmiyor yakalanan balıkların boyları da ölçülecek.


Canla başla çalışan bir ekip.


Ama yetemiyorlar.


Çırpınıyorlar, çırpınıyorlar, sonra bölük pörçük oluyorlar.


Sonuç ortada.


Zonguldaklı ne yediğini bilmiyor.


Aslında neler yiyor neler.


Söylemeye dilimiz varmıyor.


Beş


Memurlar,


şefler,


daire müdürleri,


seçim zamanları kurum kurum gezen siyasileri mumla arıyor.


Aradıkları bir kişi daha var.


O da CHP Milletvekili Ali İhsan Köktürk.


Köktürk de muhalefet.


Işığını dibine veremiyor.


Altı


Bir de sendikacılar var.


Siyasi dönemlere göre kadro operasyonu yapan sendikalar.


Mesela Memur-Sen bu konuda bir numara&8230;


Memur-Sen&8217;in de Ankara&8217;da bir temsilcisi var.


Semih Durmuş.


Arkadaşımız.


Memur-Sen&8217;in Zonguldak&8217;taki tüm kadro operasyonlarına Ankara&8217;dan parmak basıyor.


İktidar temsilcilerinin dediği isimler değil, Memur-Sen&8217;in referans olduğu isimler müdür oluyor, müdür yardımcısı oluyor.


Ama aynı Semih Durmuş, Zonguldak&8217;taki kurumların bu norm kadro eksikliğinin giderilmesi için kılını kıpırdatmıyor.


Diğer sendikalar ve sendikacılara gelince.


Beyinlerini ideolojik ayrışımlara gömmüşler, hizmet tarafları açıkta.


Konuşuyorlar da konuşuyorlar.


Ama böyle bir mesele için bir araya gelemeyecek kadar cesaretsiz ve korkaklar!


Çünkü daha onlar memurlar gelmeden kimin hangi sendikaya üye olacağının kavgasına tutuşurlar.


Korkaklıkları bu yüzdendir.


Bu yüzden bugüne kadar tek bir ortak çağrı yapamadılar, yapamazlar.


Yalan mı beyler?


Yapında görelim.


Yedi.


Gelelim Sayın Vali&8217;ye.


Kadro sıkıntısının olmadığı tek yer.


Kentte Vali bir tane olunca, zaten ikinciye gerek kalmıyor.


Vali Yardımcıları ise, çok daha etkin konumlarda olabilecekken, ne yazık ki, Türkiye&8217;de Vali Yardımcıları memur muamelesi görüyor.


Vali Erol Ayyıldız&8217;a çağrımız şu;


Sayın Vali, toplasın daire müdürlerini.


Gerçekçi rakamlarla hangi kurumun kaç memur, amir, müdür ihtiyacı var bir çıkarsın.


Sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı&8217;nın; &8220;Yakamıza yapışın&8221; dediği gibi milletvekillerinin yakasına yapışalım.


Hep birlikte yapışalım.


Olur mu derseniz?


Ben, &8220;Olmaz&8221; diyeceğim, ama fazla peşin hükümlü olmak istemem.


İsteyince neden olmasın.


Ah bir de; bunları isteyebilecek irade olsa bu kentte!



Lahanadan işler!



Bazen bu kentte neden işlerin iyi gitmediğini daha iyi anlıyoruz.


Halk adına, siyaset adına, topluma hizmet adına ortaya çıkmış kişilerin nasıl lahana işlerle uğraştığını görünce, inanın utanıyoruz.


İnanılması garip bir özgüvenle kendilerini bile kandırabilen insanların ne Zonguldak&8217;a, ne Zonguldak siyasetine, ne de ülke siyasetine kazandırabilecekleri fazla bir değer yok.


Bunlar zaman kaybından başka bir şey değil.


Onlar lahana işlerle mutlu, lahana işlerle umutlu, ama kaybeden hep memleket oluyor.




Önerisi olan varsa söylesin



Zonguldak Belediye Başkanı&8217;nın kim olacağı üzerine zaman zaman yorumlar yapılıyor.


Meclis Üyesi Adil Bahadır, vekalet döneminde asfalt işlerine sarıp alkışı alınca, onun da adı gündeme geliverdi.


Zonguldak Belediyesi diyince aklıma nedense Hüseyin Öztek geliyor.


O dönemi yaşamadık, ama onun dönemiyle ilgili okuduklarımız onun ne kadar farklı bir isim olduğunu ortaya koymaya yetiyor.


Örneğin Mithatpaşa Tüneli&8217;nin 1975 yılında düşünmüş ve projelendirmiş bir isim.


Daha pek çok şey var.


Şehrin planlanmasından, turizmine kadar pek çok şey...


Seçimler yaklaşırken pek çok isim gündeme gelebilir.


Bize, Hüseyin Öztek gibi böylesine derin, yenilikçi, cesur ve kuvvetli bakabilen isimler gerekiyor.


Önerisi varsa söylesin.


Şimdiden tartışalım.