Şerafettin Üstünkol TTK Genel Müdür Yardımcısı olduğu 1992&[#]8217;de 263 maden işçisinin ölümüyle sonuçlanan Kozlu Grizu faciasının üzerinden 18 yıl sonra kaleme aldığı kitabında ihmalleri ve sorumsuzlukları anlattı.
Bu ilk resmi itiraf olarak kayıtlara geçti. Pek çok itiraf ise açıklanmıyor. 3 Mart 1992&[#]8217;nin dönüm noktası olduğu biliniyordu. İşçi sağlığı ve iş güvenliğine yatırımlar yapıldı. Ancak TTK bunu yaparken kendi evine taşeron almaya başlandı.
Siyasi bir uygulamaydı. Karşı çıkanlar da yalnız kaldı. Zonguldak; &[#]8220;Ocakları kapatırız&[#]8221; tehditlerini yedi ve pustu. Taşeron, TTK&[#]8217;nın evinde grizu patlattı.
Bakan; &[#]8220;İhmal yok&[#]8221; diyor. Başka bir Bakan; &[#]8220;Sorumlular varsa cezalandırırız&[#]8221; diyor.
Başbakan; &[#]8220;Zonguldak&[#]8217;ın kaderi bu. Zonguldak bunlara alışkın. Bu insanlar bunu bilerek oraya girdi&[#]8221; diyor.
Kurumun bazı yetkilileri ile taşeron firmalar arasındaki laubali ilişkileri anlatan yok. Daha öncelerde yaşanan iş kazalarını, dinamit patlamalarını, kopan elleri anlatan yok.
Taşeronlaştırılan sadece madenler değil.
Zonguldak&[#]8217;ın yiğit madencilerinin hayatları ile onların eş, çocuk, anne ve babalarının yürekleri.


ölümle savaşırım her gün
bir yudum soluktur yaşama
hades´in diyarında
türlü ölümlerle gelir azrail
kalır o karanlıklar ardında
gençliğim umutlarım
soğuk taşların altında
ölümüm bile rahat değil