Zonguldak intiharlarıyla tanınan bir kent.
Nedenli nedensiz.
Zamanlı zamansız.
Coğrafyası da buna çok müsait.
Yerleşkesi, asosyal yapısı, rutubeti, havası negatif bir enerji saçıyor.
Ekonomik, ailevi, işsizlik ve sağlık sorunları nedeniyle her intihar edenin kendince bir gerekçesi var.
Bu ekonomik ve yönetim sistemiyle bunlar artacak.
Zonguldak, verilere göre Türkiye&[#]8217;nin en huzurlu illeri arasında.
Bu nasıl bir huzursa!
Dr. Ebru Taş ikinci intihar girişiminde başarılı oldu.
Otomobilini son gaz uçuruma sürdü.
İleri sürülen iddialara göre ZKÜ Tıp Fakültesi&[#]8217;ndeki ilgili Bölüm Başkanı, ABD&[#]8217;ye gitmesine izin vermedi.
Ayrımcılık yaptı ve hakkını yedi.
Bunlar intihar için yeterli değil.
Ama çevresinde çok sevilen bir hekim olan Dr. Ebru&[#]8217;nun bu travmatik durumuna karşı sessiz ve ilgisiz kalan çevresi de bu intihardan sorumlu.
İş başa düşünce bizim toplum &[#]8216;Gemisini kurtaran kaptan&[#]8217; diyerek ortalıktan sıvışmanın yolunu bulur.
Ama öyle olmuyor.
İş bir gün oluyor o kaptanın köşküne kadar ulaşıyor.
Erdeniz Gemisi&[#]8217;nin kaptanı Hayrettin Uzun&[#]8217;un Ukraynalı eşi Kısmet Uzun dün gemide kendisini asmış.
Bizim millet tabi kaptanın eşinin Ukraynalı olması tarafında.
Toplumun bir çok kesimi için intihar eden kadınların genç ve güzel olmaları daha fazla dikkat çekiyor.
Medya açısından da bu durum böyle.
Oysa her intiharın ardından kimisine göre çok basit nedenler var.
Toplumların ahlaki ve sosyal değerleri bozuldukça bunların sayısı artacak.
Bu sezon intihar mevsimi.
yani Mart ortası Nisan başı itibariyle başlamış durumda.
Aslında bugünlerde özellikle kız öğrencilerden böyle girişimler beklenir.
Bu mantık içinde insanlar intihara daha fazla yüklenecek.
Hiç beklemediğiniz insanlar size sürpriz yapabilir.
Kredi kartı borçları nedeniyle kafasına sıkanların sayısı artıyor.
Eşini, çocuklarını kesen, kurşuna dizen babaların sayısı artıyor.
Eline geçirdiği bıçak ile 2-3 tane evladını aynı anda parça parça eden annelerin sayısı artıyor.
Babasının emekli maaşını aldığı günü iple çeken işsizlerin sayısının arttığı ülkede daha ne bekleyeceksiniz.
Kavga ve depresyon mutfaktan, sofradan başlıyor.
Evde bir zeytin için bir birine düşen kardeşlere de cellatlık sırası gelecek.
Herkesin bir sorunu var.
Aslında herkes yalnız.
Sistem, bu sorunlar, yalnızlıklar, umutsuzluklar ve çıkmazlar içinde işsizleri, borçluları, ailevi sorunlarından kurtulamayanların kafasına giriyor ve istediğini yaptırıyor.
Toplum, siyasiler, aileler, öğretmenler, gazeteciler bu gerçeği doğru görüp, sürekli sorgulamadığı sürece bu intiharlar, trajediler ve cinnetler artacak.
Bana ne diyen toplum gün olacak o trajediyi evinin içinde bulacak.


Hastane yeri

Zonguldak&[#]8217;a yapılması planlanan 500 yataklı otel hastane yeriyle ilgili çalışmalar devam ediyor.
Mevcut şartlarda Zonguldak Devlet Hastanesi&[#]8217;nin çevresindeki binaların yıkılıp zeminin yol seviyesine kadar indirilerek, bir hastane yapılması görüşü öne çıkıyor.
Zonguldak Kent Konseyi, kamuoyunda farklı görüşlerin bir toplantıda dile getirilebilmesi için organizasyon hazırlığında.
Yakın zamanda bir duyuru yapılacak.


Muharrem Bey de ağlıyor

&[#]8216;Esnaf yalandan yere ağlıyor!&[#]8217;
Dünkü yazı başlığı böyleydi.
Esnafın durumunu, esnaf temsilcilerinin duyarsızlığını ironik bir dille anlatmaya çalıştım.
Dün birçok tepki geldi bu konuda.
Zonguldak Esnaf Odaları Birlik Başkanı Muharrem Coşkun bunlardan birisi.
Coşkun, eleştirilerden bazılarına katılıyor.
Bazılarına ise katılmıyor.
Esnaf Odaları Birlik yönetimi olarak her zaman esnafın sorunuyla yakından ilgilendiklerini ancak tek yönlü bir çözüm beklenmemesi gerektiğini vurguluyor.
Coşkun&[#]8217;a göre birliğe bağlı odaların başkanları talep ettikleri sorunların çözümünde yalnız bırakılmadı.
Ancak tabandan tavana doğru sürekli bir talep akışı yok.
Muharrem Bey&[#]8217;de bu konudan muzdarip.
Coşkun bu arada kendilerinden talepte bulunan bazı odaların sorunlarını çözmek için yaptıkları ziyaretlerden, çalışmalardan örnekler veriyor.
Coşkun, yerel yönetimlerle daha koordineli çalışmalar yapılması gerektiği konusunda hemfikir.
Bunun içinde talep şart.
Coşkun esnafın sorunlarına yerel bazda çözüm üretilmesi konusunda ise proje üretilmemesinden yakınıyor.
Yani bu işler konuşmakla olmuyor.
Sorunun sadece Esnaf Odaları Birliği&[#]8217;nin değil, tüm odaların ortak sorunu olduğunu vurguluyor.
Mayıs ayında yapılacak kongre sonrasında bu anlamda yeni bir dönem olması için çalışacağını söylüyor.
Başka tepkiler de var.
Onları da paylaşacağım.