İsimsiz "gölge adam" maskesi altına sığınmış, açık açık isim yazamayan saygısızlar!

Yazanları biz biliyoruz...

Az sayıda da olsalar, okurlarınız bilsin, kim Ender Yüksel’e saldırıyor?

Ne o, Ali Rıza Tığ ile başa çıkamayıp muhabirlerini mi seçtiniz?

Bizleri de kolay lokma görmeyin.

Kimliklerini gizleyen gölge adamların yazdıklarına bakın:

“Patronuna yaranmak adına bu şekilde bir dil kullanmaya devam eden Ender Yüksel’e tavsiyemiz şu ki: Bu şekilde Ali Rıza Tığ’ın milli takımına değil, A milli kadrosuna girersin.”

Biz, Pusula ekibi olarak zaten “A Milli Takım"dayız. Siz, bugüne kadar A milli takım aday kadrosuna bile seçilemediniz!

Amatör kümede sürünüp duruyorsunuz.

Hayırdır, siz neyin peşindesiniz?

Evet, Ali Rıza Tığ, benim patronum...

Pusula’yı daha ileriye taşımak için mücadele ettiğimiz, aynı hedef için omuz omuza verdiğimiz bir meslektaşım...

Pusula internet sitesi günlük 70-80 binleri gördüğünde (100 bini geçtiği zamanlar da oluyor) birlikte mutlu olduğumuz medya patronu...

Ay başı geldiğinde, ilk etapta çalışanlarının maaşını veren, "önce kendini değil, çalışanını düşünen" medya patronu...

Çalışanını her fırsatta motive eden bir medya patronu...

En önemlisi de sizin gibilerin foyasını ortaya çıkarıp, Zonguldak’a deşifre eden, kalemi kuvvetli bir gazeteci...

Zonguldak’ta kaç gazetecinin “Ķöşe saati gelsin de okuyalım” dediği binlerce takipçisi var?

Çıkın sokağa 10 kişiye sorun, “Ali Rıza Tığ mı, biz mi?” diye...

8-9 kişi Ali Rıza Tığ’ı takdir ettiğini söyler. Diğer 1-2 kişi de kesin sizin tanıdıklarınızdır!

Emin olun...

Ama önce "adam" olun!

Ali Rıza Tığ’ın bizim övgümüze ihtiyacı mı var? Adam, Zonguldak sınırlarını aştı zaten.

Yurt içi, yurt dışı herkes Pusula okuyor.

Kalkın ayağa, saygı gösterin, saygı…

Siz de üretin, siz de geliştirin. Ama doğruları yazarak insanlar önünde önce "güven" kazanın!

Yayın organında her gün AK Parti Zonguldak İl Başkanı Muammer Avcı’yı yalayan arkadaşlar benim için, “Doğru Haber Gazetesi satıldıktan sonra 'Halkın Sesi' olmasıyla birlikte Doğru Haber Sahibi Muzaffer Akgün’den elden aldığın paraları unutup 'Ben maaş almadım' diyerek, yemek yediğin, seninle ekmeğini paylaşan Mustafa Özdemir’i mahkemeye verip hakkın olmayan bir parayı alan?” diye bir ifade kullanmışlar!

Benimle ekmeğini paylaşan Mustafa Özdemir’den haksız para almadım.

Ben, hayatımda kimseden haksız yere para almadım.

Birileri gibi kimseyi dolandırmadım!

TOKİ’ye 185 bin lira borcum vardı, aracımı sattım, askerliğini yedek astsubay olarak yapan oğlumun birikimiyle birleştirip tapumu aldım.

Varsa borcum, bu ayki faturalarımdır.

Peki, sen Akın Kavi!

Çocukluk arkadaşın, okul arkadaşın, kader arkadaşın Mustafa Özdemir’in neyini aldın?

Mustafa Özdemir sana çöplükte neler söyledi?

Onu açıkla!

Hiç mi utanmadın?

Bir gece yarısı Zonguldak’tan neden kaçmak zorunda kaldın,?

Onu açıkla!

Sen bizi bırak, Muammer Avcı’yı yalamaya bak!

Ben, Muammer Avcı’ya Zonguldak Kömürspor hassasiyetim için yazdım. Kendisiyle bir kez olsun yüz yüze bile gelmedik. 

Herkes işini yapacak!

Senin bu ara birinci işin, Muammer Avcı’yı yalamak!

Gazete patronlarının, gazete çalışanlarını yazdığı nerede görülmüş?

Düştüğün duruma bak!

Bizi, kendi aranızdaki anlamsız işlere karıştırmayın.

Vallahi Allah çarpar sizi, billahi Allah çarpar!

Benim ellerim tertemiz, yüreğim çok daha temiz. Bilen bilir. Aslında sizler de çok iyi bilirsiniz.

Doğruları, yalnızca doğruları yazın, "Eyvallah" diyelim.

Yarın bir gün akgün-karagün belli olur elbet!

O pis diliniz de çok çirkin!

İsteseydiniz, benimkinin fotoğrafını çekip atardım!